Mersin'in Tarsus İlçesi’nde öldürülen Özgecan Aslan’ın evinin önündeki taziye çadırını ziyaret eden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, anne Songül ve baba Mehmet Aslan’a başsağlığı dileyerek acılarını paylaştı.

Ziyarette zorlukla konuşan ve yaşanan olayın bütün insanlığın meselesi haline geldiğini belirten baba Aslan, bunun bir kurtuluş vesilesi, güzelliklerin, mutluluğun, güvenliğin, barışın tüm Türkiye ve dünyada tesis edilebilmesi için vesile olabileceğini söyledi. Memleketin her karışının kefensiz yatan şehitler ve Vatan evlatları ile dolu olduğunu kaydeden baba Aslan, konuşmasına şöyle devam etti:

"İLGİLENMİYORUM..."

 "Benim evladım onlardan çok da üstün değil. Anadolu Nuh’un gemisi gibidir. Bu geminin kapısı açılmıştır. Bu gemiye bu vesile ile içinde güzellik, sevgi, hoşgörü taşıyan herkes alınacak. Direnenler geride kalacak. O direnenlerin başına da benim meleğimin başına gelen gelebilir. Melekleri yasalar ile korumak mümkün değil. Yasaların vicdanların içinde çalışıyor olması gerek. Vicdanların içinde bir şeyler çalışmıyor ise hiçbir yasa kar etmez.

Çocuğumun üzerinden her hangi bir idam çıksın istemiyorum, ilgilenmiyorum. Bu geminin Allah’ın takdir ettiği illaki bir kaptanı vardır. Takdir edilmiş olan kaptan ve görevlilerin en güzelini ve en güzelini yapacaklarına şüphem yok. Erzurum’dan bir vatandaş aradı. ’Allah onu meleği yaptı, kendisi için yaratmış. Onu kendi cennet bahçesine aldı’ dedi. Katılıyorum bende. Memleketimizin böyle bir durum karşısında, böyle bir birleşmeye vesile olduğu için Allah’ın hikmetinden sual olunmaz.

Bu olayın bu şekilde tecelli etmiş olması, bütün insanların bu olayın etrafında sevgiyle, hoşgörüyle, saygı ile birleşmiş olması önemli. Benim çocuğumun başına böyle bir şey gelmiş olması beni kıymetli kılmaz. Ben günahların günahkarı, acizlerin acizi, fakirlerin fakiriyim. Benim kalbimi söksünler, bedenimi çöpe atsınlar. Hiçbir şey ifade etmez. Aklım hikmetin karşısında çaresiz".

 ’HAK ETTİĞİ CEZANIN KARŞILIĞI İDAM’

 Zanlı Suphi Altındöken’in hak ettiği cezanın idam olduğunu vurgulayan Destici, şunları söyledi:

"Vicdanların terbiye edilmesi, harekete geçmesi, işlenen suçların mutlaka toplumda hem düzene hem de adaletin tesisi edilmesi anlamında hak ettiği cezanın verilmesi lazım. Hiç kimse hakkını kendisi aramamalı. Adil devletler toplumda bu tür vahşetler yaşandığında, hani hep konuşmaya başlayınca Fırat kenarında bir kurt bir kuzuyu kaparsa bunun hesabı Hz. Ömer’den sorulur. Ona göre ülkeyi yönetme işi. Fırat’ın değil ama Seyhan’ın kenarında bizim kuzumuzu bir kurt vahşice kaptı. Bunun mutlaka hak ettiği cezayı alması gerek. Bizim önerimiz, BBP kurulduğu günden bu yana böyle düşünür, bir kızımızı kaçırıp tecavüz edip öldürene hak ettiği ceza verilmelidir. Bunun karşılığı idamdır. Biz bunu başından beri söylüyoruz. Bunu sadece sizin için de söylemiyoruz. Çocuğunuz üzerinden söylemiyoruz. Bunlar bizim düşüncelerimiz. İki kız çocuğu olan bir baba olarak bu acıyı tüm şiddeti ile yüreğimde hissettim ve unutmayacağım. Hepimiz bu olayın takipçisiyiz".

 Konuşmaların ardından Destici, Özgecan için dua okudu.