İzmir Fransız Kültür Merkezi ev sahipliğinde, Dokuz Eylül Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Smyrna Antik Kenti Kazı ve Araştırmaları isimli çalıştay sona erdi. Kadifekale ile Kemeraltı arasında uzanan Antik Smyrna Kenti kazısının masaya yatırıldığı organizasyona yurt içi ve yurt dışından 22 akademisyen katıldı. Organizasyonda kazı süreci sırasında ortaya çıkan eserler, islami sikkeler, Sit alanları gibi konular masaya yatırıldı. Çalıştayda, Smyrna Antik Kenti Kazı Araştırma ve Restorasyon projesini yürüten ekibin başında bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Akın Ersoy, kazıların geleceği ve turizm potansiyeli hakkında bilgi verdi.
 
"İZMİR, Roma VE Atina'YI SOLLAR"
 
Antik kent kazılarının turizm açısından büyük önem taşıyacağını kaydeden Yrd.Doç. Dr. Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir'in, Roma ve Atina'dan daha fazla turist çekeceğini düşünüyoruz. Çünkü bunlar yaşayan kadim şehirler. İzmir bu anlamda çok önemli bir yer tutuyor. Roma'da forumlar, Yunanistan'da Atina Agorası var. Bu tarihi yerleri binlerce turist her sene ziyaret ediyor. Kazılar bittikten sonra Agora'nın ve Kadifekale'deki yapıların büyük turist akınına uğrayacağını düşünüyoruz. Buradaki tarihi yapılar çok kıymetlidir. Bu kazıların böyle bir potansiyeli var."
 
ANTİK KENT İZMİR
 
Kazıların Agora çevresinde sürdüğünü kaydeden Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı: "Antik kentteki çalışmalarda şu an cadde kazılarını gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalar sonunda İzmir'in antik kent zamanındaki şehir planını ortaya çıkaracağız. Antik zamanda insanların nasıl bir şehir kurmaya çalıştıklarını göreceğiz Ancak, antik kent zamanındaki sokakların Osmanlı ve Cumhuriyet zamanındaki sokaklara benzediğini söyleyebilirim. Aynı izdüşümünde yer alıyorlar."