TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçerin, “TÜSİAD’ın muhatabı zaten cumhurbaşkanı değildir, TUSİAD’ın muhatabı başbakandır” açıklamasının ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu, 22 Ocak’taki TÜSİAD Genel Kurulu’na gitmeme kararı aldı. Başbakan Davutoğlu’na yakın kaynaklar, bu kararın perde arkasında, Dinçer’in açıklamaları olduğunu belirterek, “Önemli olan TÜSİAD’ın kimi muhatap aldığı değil, TÜSİAD’ı kimin muhatap aldığıdır” değerlendirmesini yaptı.
Milliyet’e bilgi veren Davutoğlu’na yakın kaynaklar, Davutoğlu’nun göreve geldikten kısa bir süre sonra eylül başında TÜSİAD heyetini kabul ettiğini hatırlatarak, “Başbakanımız her zaman iş dünyasına yakınlık gösterdi. Her zaman tüm diyalog kanallarını açık tuttu. Geçen günlerde yapılan açıklamalar bize gösterdi ki TÜSİAD yeni Türkiye’yi anlayamıyor ve hala eski Türkiye alışkanlıklarını sürdürüyor” değerlendirmesi yaptı.
Kaynaklar, “Başbakanımızın açtığı her türlü diyalog ve mesaj iletme kanallarına rağmen Türkiye’de siyasi süreçlerin nasıl yürünmesi gerektiğine dair görüşlerini dikte eder gibi açıklayan bir TÜSİAD söz konusu. O dönemler geride kaldı” ifadelerini kullandı.
TÜSİAD’ın Türkiye’de yönetimde kimi muhatap alıp almayacağına dair çerçeve çizemeyeceğini belirten kaynaklar, “Böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Anlaşılması gereken TUSİAD’ın kimi muhatap aldığı değil, TUSİAD’ı kimin muhatap aldığıdır. Hala kendilerini merkeze koyma hastalığından vazgeçtikleri gün daha sağlıklı bir iletişim süreci geliştirilebilir” dedi.

‘Gezi olayları’ örneği
Dinçer’in paralel yapı operasyonlarına ilişkin, “ben paralel devlet göremiyorum” açıklamasından da Davutoğlu’nun rahatsız olduğu öğrenilirken, “İş dünyası örgütünün yürüyen hukuki süreçleri etkileyecek kanaatlar beyan etmesi kabul edilemez. Kaldı ki bu örgütün ve bazı üyelerin Gezi olayları başta olmak üzere nasıl hukuk dışı yöntemlerle ülkede siyaset mühendisliği yapmaya çalıştığını defalarca gördük. TÜSİAD bu anlayışı terk edemiyor. Herkes kendi yerini bilmeli” değerlendirmesi yaptı.