MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Dün Tunceli'ye giderek terörist Rıza ve çetesinden özür dilemenin erdem olduğunu ifade eden Davutoğlu, PKK'dan ve Öcalan canisinden ne zaman özür dileyecektir? Geçmişin karanlık isimleri bir bir övülmektedir. Ancak öğretmenlerimizi kimlerin, hangi kansızların şehit ettiğini konuşan, kendisine mesele yapan yoktur" dedi.

"ÖĞRETMENLERİ SENEDE BİR ANMAK DOĞRU DEĞİL"

Bahçeli, Öğretmenler günü dolayısıyla parti genel merkezinde "Çözüm Süreci Şehitleri: Öğretmenlerimiz" adıyla düzenlenen törene katıldı.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başlayan programda konuşan Bahçeli, öğretmenliği senede bir gün anmanın doğru olmadığını vurguladı.Bahçeli, öğretmenlerin aydınlanmış akılların mimarı olduğunu belirterek, "Bilgiye ve öğrenmeye aç zihinlerin mihrabıdır. Terbiye olmuş gönüllerin mihmandarıdır. Cehaletin demir perdesini kıran mizaçtır. Bir harf öğrenmeye duyulan minnettarlıktır. Eğitim ve öğretimin mihenk taşı, kendini bilmenin, gelmişi ve geçmişi tanımanın misyonudur" görüşünü bildirdi.

Eğitimdeki aksaklıkların ve öğretmenlerdeki bunalımların sosyal, ekonomik ve siyasal zeminde gecikmeksizin yankı bulacağına işaret eden Bahçeli, bugün yaşanan travmaların, kriz ve kargaşanın geri planında eğitim ve öğretimdeki açmazların belirleyici olduğunu savundu.

"ÖFKELERİNİ BİLEYE BİLEYE BU NOKTAYA GELDİLER"

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğitim sistemindeki zafiyetler öyle noktaya gelmiştir ki hainler arka arkaya üremiş, milli ve manevi değerleri istismar eden defolu yüzler anormal ölçüde çoğalmıştır. Müşterek doğrularımızı reddeden, milli kimliğimizi tahrip eden, tarihi ve kültürel kazanımlarımızı hazmetme zorlukları çeken güruh, yıllar içinde kinlerini büyüte büyüte, öfkelerini bileye bileye bu noktaya gelmiştir. Bir yanda 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünden gurur duyan bizler, diğer yanda bundan ürken ve rahatsız olan iktidardaki bozuk kafalar aynı eğitim sistemden süzülerek çıkmıştır."

"HANGİ BİRİSİNİ SÖYLEYEYİM"

Bahçeli, bugüne kadar, PKK'nın saldırılarında hayatını kaybedenlerin sadece güvenlik güçlerinden oluşmadığını belirterek, "Zor şartlar altında öğrencilerine bir kelime öğretebilmek için çırpınırken PKK saldırılarında hayatını kaybeden yüzlerce öğretmenimiz hala kalbimizde, hala aklımızdadır ve bugünkü toplantımız onların aziz anısına düzenlenmiştir. Görevi başındayken kaybettiğimiz öğretmenlerimizin acısı henüz dinmiş değildir. Hangi birisini söyleyelim, hangi birisinin isminden bahsedelim" diye konuştu.-

DAVUTOĞLU'NUN ZİYARETİNE SERT TEPKİ

"Şehit edilen öğretmenlerimizin hesabını kim verecek"-1987 yılından itibaren şehit edilen bazı öğretmenlerin adını anan Bahçeli, bütün şehitlere Allah'tan rahmet diledi.Bahçeli, kadın erkek, genç yaşlı demeden insanları katledenlerle pazarlık masalarına oturulmasının en başta şehitlere vefasızlık ve saygısızlık olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: "Yüzlerce öğretmenimize kıyan alçaklar bugün sütten çıkmış ak kaşıktır. Tüm infazların emrini veren cani başına, İmralı Adası'nda sekreterya hizmeti sunulması ayrı bir zulmet, apayrı bir alçalmadır. PKK'nın hatırını kırmamak, bir dediğini iki etmemek için olağanüstü çaba harcayan hükümet, masum öğretmenlerimizi ne olarak görmektedir? Başbakan bize cevap versin: şehit edilen öğretmenlerimizin hesabını kim verecek, dökülen gözyaşlarını, katlanılan acıları kimler telafi edecektir? Dün Tunceli'ye giderek terörist Rıza ve çetesinden özür dilemenin erdem olduğunu ifade eden Davutoğlu, PKK'dan ve Öcalan canisinden ne zaman özür dileyecektir? Nasıl olsa özür dileme furyası modadır, hainlerden özür dilemek için AKP kuyruğa girmiştir. Geçmişin karanlık isimleri birbir övülmektedir. Ancak öğretmenlerimizi kimlerin, hangi kansızların şehit ettiğini konuşan, kendisine mesele yapan yoktur. Başbakan Davutoğlu yüreği varsa cevap vermelidir: Öğretmenlerimizin yanında, vatana bağlılığı, millete sadakati vazeden sayısız din görevlisinin PKK tarafından katledilmesinin hesabını kim verecektir?"