Olayların, HDP'nin "sokağa çıkın"çağrısının ardından geliştiğini ve tırmandığını dile getiren Cumhurbaşkanı ve hükumete dün grup toplantısında cevap veren Selahattin Demirtaş, "biz kimseye yakın yıkın demedik" demişti.

Öte yandan, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Kobani eylemleriyle ilgili"Yağmalanan bir dükkânın önünde durabilirdik. Bankamatiğin önünde durabilirdik. Belki o kitle bizi de ezer geçerdi ama ikincisinde dururdu. Bunu yapamıyorsak bırakmalıyız bu işi. Otobüs yakarak nereye varabiliriz ki?" diyerek partisinin tavrını eleştirmişti.

PARTİMİZLE ALAKASI YOK 

HDP Batman milletvekili Ayla Akat Ata, İnternethaber'den Nesrin Yılmaz'a yaptığı açıklamada, "Dün grup toplantısında Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş gereken cevabı verdi. Onun söylediklerine ekleyecek bir şeyim yok, söyledikleri hepimizin ortak düşüncesidir. Bu konuda en kapsamlı değerlendirmeyi o yaptı. Bunun dışında açıklama yapan kişilerin görüşleri kendi kişisel görüşleridir, partimizle hiçbir ilgisi yoktur" dedi.

Kobani eylemlerinden sonra polisin yetkilerinin artırılacağının gündeme gelmesini de eleştiren Ata şunları söyledi:

BUGÜN BAŞKA YASA TARTIŞILIYOR OLMALIYDI 

Polisin yetkilerinin artırılması için yasa teklifi gündeme geliyor. Bu teklif komisyona gelecek, komisyonda görüşülecek daha sonra meclis gündemine gelecek. Bugün 15 Ekim. Bu tarihte Türkiye'nin bu konuşuyor olması utançtır, ortadaki 30 yıllık savaş, verilen kayıplar ortadayken, büyük emek ve özveri ortadayken, çözüm sürecinin devamı için tarihler bu kadar belirleyiciyken, bizim bu tarihte bunu tartışıyor olmamız Türkiye için büyük bir gaftır. Bugün parlamentoda başka yasaların tartışılıyor olması gerekirdi. Bir polis devletine doğru değil, demokrasi ve temel hak ve özgürlüklerin ön planda olduğu yeni bir toplumsal sözleşmenin ilk adımlarının atıldığı yeni bir süreci tartışılıyor olması gerekirdi. Bunun özeleştirisi Türkiye halklarına iktidar partisi tarafından değerlendirilmelidir.

Bizim yol haritamız belli. Hak, hukuk ve özgürlüklerin önünü açacak, toplumdaki bütün etnik gruplar, inançlari dinler için bir eşitlik anayasası öngörecek bir süreç. Demokratik ulus, Türkiye'nin çözüm anahtarı olduğu gibi tüm Ortadoğu'nun da çözüm anahtarıdır