Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, Alman istihbaratının Türkiye'yi dinlediği iddialarına ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
 
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanlığı'na çağrılan Pohl, bakanlık yetkilileriyle görüşüyor.
 

Dışişleri Bakanlığı, Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı'nca Türkiye'nin 'dinleme iddiaları'na karşın Almanya Büyükelçisi'nin bakanlığa çağrıldığını duyurdu.

Yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

Alman basınında 16 Ağustos 2014 tarihinde Federal İstihbarat Teşkilatı'nın ülkemize yönelik faaliyetlerine ilişkin yer alan  iddialar kaygı vericidir. Sözkonusu iddialarda en ufak bir doğruluk payı bulunması halinde, Almanya bakımından açıklanması gereken vahim bir durum bulunmaktadır. Dostlar ve müttefikler arasında  karşılık güven ve saygının esas olması gereken bir ortamda bu tür uygulamalar hiçbir şekilde  kabul edilemez.  Ülkemiz ile Almanya arasında tarihi derinliğe sahip dostluk ve müttefiklik ilişkileriyle hiçbir şekilde bağdaşmayan bu  uygulamanın, uluslararası güvenliği ve istikrarı tehdit eden gerçek sınamalarla ortak mücadelemize zarar vereceği de bilinmelidir.
Alman basınında yer alan iddialar konusunda Almanya makamlarının resmi ve tatminkar bir açıklama sunması  ve iddialar doğru ise bu faaliyetlerin derhal sona erdirilmesi beklenmektedir. Bu konudaki  görüş ve beklentilerimiz bugün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılan Almanya Büyükelçisi'ne de kuvvetle vurgulanmıştır."

ALMAN BASININDAN 'DOĞRULANDI' İDDİASI

 
Öte yandan Almanya’nın Türkiye’yi dinlediği iddiasının hükümete yakın isimlerden biri tarafından doğrulandığı belirtilirken Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung, Türkiye’nin dinlenen ‘Ana ülkelerden’ biri olduğunu yazdı.
 
Alman medyası, Türkiye’nin dinle dinlendiğine ilişkin haberlere geniş yer verdi. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, hükümet çevrelerinden bir yetkilinin, Türkiye'nin Alman dış istihbaratı tarafından dinlendiği iddiasını doğruladığını aktardı. 
 
Haftalık Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung, Türkiye’nin Alman dış istihbarat servisi BND'nin izlediği “ana ülkeler” sınıfına girdiğini yazdı. Bu sınıftaki ülkelere karşı istihbari araçlar kullanarak dinleme önlemleri alınabildiği hatırlatıldı. Hükümetin istihbarat servisine belirlediği görev profili içerisinde “görüntülenen devletler” sınıfında ise sadece açık olarak erişilebilir bilgiler toplandığı kaydedildi. 
 
Gazeteye konuşan yetkili, Almanya'nın tüm NATO ülkelerine karşı dinlememe tutumu içinde olmadığını, Türkiye'nin ABD ya da Avrupalı ortaklarla aynı kefeye konamayacağını söyledi. Türkiye'deki gelişmelerin Almanya'nın iç güvenliği açısından doğrudan önemi olduğunu belirten yetkili, PKK, aşırı sol ve sağ örgütlerin Almanya'da uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi eylemlerde bulunduğuna işaret etti. Türkiye hükümetinin Türk dernekleri üzerinden Almanya'da siyasi hedeflerini hayata geçirmeye çalıştığını vurguladı.
 
YEŞİLLER PARTİSİ; KAMUOYU BİLGİLENDİRİLMELİ
 
Saarbrücker Zeitung'a açıklama yapan Yeşiller Partisi milletvekili Christian Ströbele de, Türkiye'nin Alman dış istihbarat teşkilatı BND tarafından dinlendiği iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Ströbele, “İinsan dostları hakkında casusluk faaliyetinde bulunmaz” derken, ABD istihbarat servisi NSA'in dinleme faaliyetlerinin bu gerekçelerle kınandığını hatırlatırken ve “Şimdi Federal hükümet Washington'a gerekçe sunmak zorunda” diye konuştu. Deneyimli siyasetçi, Alman hükümetinin BND'nin faaliyetleri hakkında neyi ne zamandan beri bildiğini açıklamak zorunda olduğunu vurgulayarak “Kamuoyu bilgilendirilmeli, konunun gizliliği kalmadı" dedi.
Yeşiller milletvekili Christian Ströbele, Başbakan Angela Merkel'in Türkiye'nin dinlenmesiyle ilgili bilgilendirilmemiş olması halinde bunun başbakanlığın kontrolünün işlemediği anlamına geleceğini vurguladı. Türkiye'yi dinleme direktifinin 2009 yılında hükümet tarafından verildiği öğrenilmişti. Ströbele “O halde istihbarat servisleri tamamen kontrol dışı bir özel hayat sürdürüyor demektir” diye ekledi.