Ülke TV programcısı yazar Turgay Güler de Cüneyt Özdemir'i Ak Parti seçmeninden özür dilemeye davet etti.

İşte Esra Elönü'nün yazısı:
"Bu makarnayı şerefine haşlıyorum Cüneyt!
                                             Bu koliyi şerefine açıyorum Necati Amca!
'Onların' doğuştan sahip olduğu sizinse hala aradığınız şeyin adı 'Şeref'.

Dün bir yazı okudum. Şeddeyi bilir misiniz? Mahreç olan ve iki kere okutan. Bazılarının adamlıkları şeddelidir iki kere okursun lakin bir kere "adam" diye çağıramazsın! İşte öyle bir yazı. Bu yüzden adam diye çağıramayacağım herhangi bir klavye saksısının ismini de burdan zikretmem!
Tek bildiğim yazının gübresi fazlaydı. Bulur okursunuz. Yazının "oldu da bitti Maşallah" replikçisi yani sanal kirvesi Cüneyt Özdemir. Hiçbir garson makarna menüsünü bu kadar kötü servis edemezdi Bravo Cüneyt Özdemir. Nermin Abla, Necati Amca da seni 5N 1 maKarna'yı sunduğun için daha bir şevkle izliyor zaten öyle değil mi? "Valla bravo benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi diyen" cilalı sarışını yerden yere vuran aşağılayıcı üslubu eleştiren adam gitmiş yerine aynı garabe edebiyatın amigoculuğunu yapan adam gelmiş. Şeddeli çelişki. Oldu da bitti Maşallah!
Gelelim yazıda Ak Partili seçmeni "Onlar" öznesi eşliğinde aşağılayan prematüre blog yazarına! Onlar değil binler yüzbinler milyonlar diyecekti galiba sistem hatası! Hani ağzında pipo, çekemediği dumanın acemisi, tekste bağımlı ucuz kaldırım aktörü, fiyakası eşantiyon adamlar vardır işte o kıvamda yazılmış bir yazı.  Film setlerinde günlüğü 30 liradan başlayan figüranlığa talip, kamera beni de görsüncü Kuaför Leyla atarlanmasından mütevellit kurulan cümleler mi ararsın! Böğründeki kılı ork tuşlarına dayayıp 'Fa' notasını bulmaya çalışan Mahalle Şantörü haline bürünüp Mozart'ın bilmem kaçıncı Sonatı'na rahmet okutturan entel patinajlar mı ararsın. Aman da aman! Gezici ulu zat mitinge gitmiş de gözlem yapmış da topuğu kırılınca beyni de aksayan sosyete hatunları gibi hayıflana hayıflana seke seke kendini dışarı atmış oy oy oy!
"Onlar" evet makarnayı koliye sığdıranlar lakin sen adamlığı bünyene sığdıracak yer bulamamışsın! "Onlar" evet kısalar bırak senin zihniyetinin yüksek olduğu yerde onlar alçak olsunlar şereftir! "Onlar" evet denizi görmeyenler lakin ileriyi gören feraset ustaları! "Onlar" evet koltuklarının altında gazete taşımazlar ama samimiyeti insanlığı adamlığı manşete taşırlar! Ve sen de kızsan da sövsen de böyle paşa paşa okur yazına konu edersin! "Onlar" evet tabirince Cv'leri yok ama alınları var sen bu kadar temiz bir Cv'ye yırtınsan da sahip olamazsın! Onların tek suçu ney biliyor musun? İnanmak! Sen seçmeni değil dindar olanı aşağılamaya kalkıyorsun o sinek düşse aç kalacak beynin bunu söylüyor! Nermin Abla şarap bardağında ruj lekesi olsaydı, Necati Amcan hükümete sövgü sözlüğü yazsaydı, Konfeksiyonda çalışan Hatice pantolon paçasını değil dört karış küfrü içe katlayıp gezide ergence hareket çekseydi işte sizin gibilerin kıymetlisi başkaldıranı olacaktı! Valla bu makarna 80 yıl iktidar numunesi bile olamamış zihniyeti seçtirmeyecek kadar iksirliyse Allah dağıtandan razı olsun! Bu makarna daha kendi sandığına oy atamayan liderlerin ıskaladığı bir ülkede tam isabet kararlar aldırıyorsa makarna yağmuru duasına çıkalım!
Ve son olarak Cüneyt Özdemir bu kısım sana! Gezi eylemlerine katılmadım küfür karnavalının adını değiştirince devrim olmuyor Merve'lerden öğrendim. Diyelim ki katıldım ve Gezideki amigoları gözlemledim "bunlar" başlığında bir yazı çıkardım. Ve devrim marketten bedava dağıtılan makarnalardan aldım! Diyelim... O zaman da yazı garsonluğuna soyunur muydun? Merak ediyorum.
Ve sizin ayak altlarınızdaki takozlar gittiğinde "Onlar" yüksekte kalacak!"

TURGAY GÜLER'DEN CÜNEYT ÖZDEMİR'E 'ÖZÜR DİLE' ÇAĞRISI
AK Parti'nin İstanbul-Yenikapı mitinginde, tarihi bir katılım rekoruna imza atılmış, ancak bir çok medya kuruluşu bu mitinge ait fotoğrafları kullanmaktan çekinmişti. Bir blog yazarının, Yenikapı mitingindeki 2 milyon insanı aşağıladığı yazısı Cüneyt Özdemir tarafından alıntılandı. Turgay Güler Özdemir'i özür dilemeye davet etti.

"YENİKAPI MİTİNGİNE KATILAN 2 MİLYON İNSAN AŞAĞILANIYOR"
Söz konusu yazıda, Yenikapı mitingine katılan insanlar sinsi ve kurnazca bir üslupla aşağılanıyor, Cüneyt Özdemir ise dünkü yazısında bu yazının tam da aradığı yazı olduğunu belirtiyordu.
Ülke TV'de Sıradışı programını sunan Turgay Güler, Özdemir'in köşesinde alıntıladığı yazıdan bazı bölümleri canlı yayında okudu, Özdemir'e "özür dile" çağrısı yaptı.

İŞTE TURGAY GÜLER'İN YAZIYLA İLGİLİ ÖZDEMİR'E ÇAĞRISI ŞÖYLEYDİ:
"Bu çapulcu taksiye biniyor, kulağından küpesini çıkarıyor. Ve miting alanına geliyor, orayı gözlemliyor.
Cüneyt Özdemir o çapulcunun mitingle ilgili yazdığı yazıya referans vermiş, "işte bak böyle" demiş, onaylamış alkışlamış.
Cüneyt Özdemir bugün, o mitinge gidenleri, o çapulcuyla birlikte alenen aşağılamış.
Ayıp ettin Cüneyt Özdemir, çıkıp iki kelimeyle özür dilemen gerekir. O çapulcunun da özür dilemesi gerekir ama, senin iki satır özür dilemen gerekir. Yoksa yapma bu mesleği."
Şamil Tayyar ise, söz konusu yazıyla ilgili şöyle konuştu:
Orada bir üst perdeden okuma yapıyor. Kendini yukarıya bir yere konumlandırıyor, onu aşağılıyor. Sen böyle aşağılarsan, bu toplumu nasıl algılayacaksın, onun oyunu alıp nasıl yöneteceksin. Aslında diyor ki, "toplum zaten gerizekalı, bunların kafası çalışmaz, kafası çalışan benim, bunları ben yönetirim.
O yüzden de bu millet onları tek başına iktidara getirmiyor.

CÜNEYT ÖZDEMİR'İN ALINTILAYARAK GÖRÜŞLERİNE KATILDIĞI TEKİN ÖZLAP İSİMLİ BLOG YAZARI NE YAZMIŞTI?
İstanbul'daki Ak Parti mitingine giden Tekin Özlap, 'AKP MİTİNGİNDE BİR ÇAPULCU' başlığıyla kaleme aldığı yazısında meydanları dolduran Ak Parti seçmenini aşağılayıcı ifadeler kullanmış, Cüneyt Özdemir de görüşlere katıldığını ifade ederek o bölümleri yazısında alıntılamıştı.
İşte Özdemir'in Özlap'ın yazısında alıntıladığı o bölümler:
"Onlar, görmezden gelinenler. Evet, bugüne kadar gözümüzün önünde olan ama görmezden geldiğimiz insanlar var ya, hani farkına varmadığımız, hani iki kelime konuşmaktan sıkıldığımız. İşte onlar. Çocuğumuzun bakıcısı Nermin Abla... Sitemizin güvenlik görevlisi Kadir... Tekstil atölyesinde günde 12 saat sigortasız çalışan Hatice... Annesi Meliha... Kardeşi Sanlı... İSKİ'den emekli Necati Amca...
Zabıta, itfaiyeci, otobüs şoförü, taşeron inşaat işçisi...
Onlar işte! Bizi ayakta tutan, 'kendiliğinden' olduğunu sandığımız birçok işi gerçekte sessiz sedasız, afra tafrasız yapan insanlarımız.
Onlar 'CV'si olmayan işlerin insanları... Onlar 'uzaktan' gelenler... Onlar İstanbul'da denizi yılda bir kez görenler...
Onlar birbiri ile konuşmayanlar... Onlar yanlarında bir adet gazete bile getirmeyenler... Evet hiçbirinin kolunun altında bir gazete yok... Bir adet bile...
Onlar telefona, internete bakmayanlar... Twitter vimitter filan bilmeyenler... 'Selfie' çekmeyenler...
Onlar nasırlı eller... Yorgun bacaklar... Onlar talimatla bayrak kaldıranlar... İtaat edenler... Onlar beslenemedikleri için boyu benden kısa olanlar... En son Japonya'da metroda böyle hissetmiştim ama onlarınki genetikti, bizimkisi yetersizlik... Hepsi can, hepsi canan! Onlar biziz.
Otobüs ile geliyorlar çünkü arabaları yok çoğunun... Olsa da benzine paraları yok... Nerede ise tamamı geldikleri ilçe teşkilatı tarafından sağlanan anlık veya devamlı yardıma muhtaç. Bizim "Makarnaya, bulgura oyunu satıyorlar!" diye kızdığımız, aşağıladığımız insanlar...
Ama o 'Makarna' o kadar değerli ki onlar için... Çocuğu o makarna sayesinde doyuyor. Bunu 1 liraya satılan simide, 50 kuruşa satılan suya yutkunarak bakan onlarcasını görünce anladım.
İşte ben bunu görmek için oradaydım."