BALIKESIR’in Edremit İlçesi'nde, Gezi direnişine destek ve Kazdağları’nda siyanürle altın aranmasını protesto için geçen 3 Ağustos’ta izinsiz düzenlendiği iddia edilen yürüyüşte attıkları sloganla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a haraket ettikleri ileri sürülen Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfezi Şube Başkanı Mehmet Akif Öznal’ın da aralarında bulunduğu 8 kişi, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanıklar ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Edremit’in Zeytinli Beldesi’nde, geçen 3 Haziran’da GÜMÇED tarafından Gezi Parkı direnişine destek vermek ve Kazdağları’nda siyanürle altın aranmasını protesto için 'Doğa için Direniş: Gezi'den Kazdağlarına Direniş Sürüyor' adı altında yürüyüş ve konser düzenlendi. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı etkinlikte, Zeytinli Beldesi’nden Altınkum Sahili'ne kadar olan 4.5 kilometrelik yolda, 'Kazdağları sahipsiz değil', 'Dikkat çapulcular Kazdağları'nda', 'AKP Kazdağları'ndan elini çek', 'Kazdağları’nın üstü altından daha değerlidir' yazılı pankart ve dövizler taşıyıp, sloganlar atarak yürüdü. Yürüyüş sırasında Başbakan Erdoğan için 'işbirlikçi ampul' sloganı atarak hakaret ettikleri iddiasıyla GÜMÇED Şube Başkanı Mehmet Akif Öznal ve şube yöneticileri Bora Çoşkun, İlknur Kelso, Metin Aktaş, Serap Uysal ve yürüyüşe katılan Onur Taş, Aşkın Kaleci ve Can Budak hakkında Edremit 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 'Başbakan’a hakaret' ve '2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet' suçlarından 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 8 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanıklar ifadelerinde izinsiz yürüyüş yaptıkları ve başbakana hakarette bulundukları iddialarını kabul etmedi. Duruşma sırasında 100 kadar çevreci ve adliyeye gelerek sanıklara destek verdi. YÜRÜYÜŞE SON ANDA İZİN VERİLMEDİ İDDİASI Sanıklardan GÜMÇED Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal duruşma çıkışında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Her etkinliğimizde olduğu gibi geçen 3 Ağustos’taki konser ve yürüyüşümüz için Edremit Kaymakamlığı'na etkinliğin yeri ve zamanı hakkında bilgi vermek üzere resmi yazıyla başvurduk. Ancak, ilk kez kaymakamlık yürüyüş güzergahımızın 'valilik oluruna uygun olmadığı'nı belirterek son anda izinsiz ilan etti. Tüm hazırlıklar tamamlandıktan ve çevre ilçe ve illerden binlerce doğasever yola çıktıktan sonra alınan bu bilgi karşısında dernek yönetimimiz, bu yürüyüşün zaten anayasal hakkımız olduğu bilinciyle iptal etmeye gerek görmedi. Yürüyüşümüz coşkulu ve olaysız bir şekilde gerçekleşmiş, polisle göstericiler arasında en ufak sürtüşme dahi yaşanmamış, kortej barışçıl bir şekilde miting ve konser alanına ulaşmıştır. Başbakan Erdoğan, avukatı Ahmet Özel aracılığıyla 'mağdur' olduğu gerekçesiyle bizden şikayetçi oldu. Bu yürüyüşten bir ay sonra Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şekerci, 'Kanuna aykırı gösteri yürüyüşü düzenleme' ve yürüyüşte atılan sloganlarla mağdur Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 'kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçundan, dernek yönetim kurulumuzun beş üyesine ve o sırada Zeytinli Beldesi'nde gençlik kampında bulunup etkinlik organizasyonunda görev alan üç kişiye hapis cezası istemiyle dava açtı. Yolsuzlukların ayyuka çıktığı, başka ülkelerde savaş suçları işleyen bir hükümetin başbakanını mağdur, kendi sokaklarımızda yürümeyi, kendi dağlarımızı savunmayı, suyumuzu, ormanımızı, kuşumuzu, yarasamızı, zeytinimizi korumak için sesimizi yükseltmeyi suç ilan eden bu iddiaları kabul etmiyoruz. Mücadelemizi sürdüreceğiz.' “HAKARET İÇİN DEĞİL, BAŞBAKANI TANITMAK İÇİN SÖYLEDİK” Duruşmada Başbakan’ın mağduriyetini kabul etmediklerini de belirtern Öznal, “Tam tersine Kazdağları’nda verdikleri 100’ün üzerindeki maden ve HES ruhsatı aracağılıyla doğamıza yaptıklarından dolayı yöre halkı olarak biz mağdur olduğumuzu söyledik. Hem zalim ve hem mağdur olunmayacağını belirterek, kendisinden şikayetçi olduğumuzu söyledik. Attığımız sloganları hakaret amacıyla değil, sadece eleştirmek için söylediğimizi belirttik. Kaldı ki yürüyüş sırasında atılan 'işbirlikçi, ampul' sloganı da bir hakaret değildir. Partisinin amblemidir. Yöre insanına Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partisini tanıtmak amacıyla söylenmiştir” diye konuştu. Açıklamanın ardından 'Bu daha başlangıç, mücadeleye devam', 'AKP Kazdağları'ndan elini çek', 'Kazdağları’nı vermeyeceğiz' sloganları atan çevreciler, daha sonra sessizce dağıldı.