Gezi Parkı'nın İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından açıldığı 8 Temmuz 2013'de meydana gelen olaylarda gözaltına alınan 'Taksim Dayanışma Platformu' üyelerine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca iddianame hazırlandı. Hazırlanan 6 sayfalık iddianamede Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5 şüpheli hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" suçlarından 7,5 yıldan 29'ar yıla kadar hapis cezası istendi. Diğer 21 şüphelinin ise "Görevi yaptırmamak için direnme" ve "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlarından 10'ar yıla kadar hapis cezası talep edildi. Aralarında DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu'nun da bulunduğu 31 kişi hakkında ise takipsizlik kararı verildi. İddianamede, Taksim Dayanışma Platformu'nun üyeleri şüpheliler Ali Çerkezoğlu, Ayşe Mücella Yapıcı, Beyza Metin, Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu'nun twitter, facebook ve çeşitli sosyal, görsel ve yazılı basın aracılığıyla İstanbul halkını Taksim Meydanı'na çağırdıkları, İstanbul'da kamu düzeninin güvenliğini ciddi şekilde zarar görmesine neden oldukları belirtildi. Şüphelilerin uzun süre olayları yönettiği ve planladığı anlatılan iddianamede, şüphelilerin bir organize suç örgütü şeklini aldıkları ve bu şekilde hareket ettikleri belirlendiği ifade edildi. Bazı şüphelilerden baret, eldiven, çift filtreli gaz maskesi, güneş gözlüğü, beyaz renkli bez gaz maskesi, deniz gözlüğü, bez maske, üzerinde Taksim Dayanışması yazan beyaz renk önlük, limon suyu, kask, iki adet demir saplı sapan, bir adet tahta saplı sapan, 67 adet cam bilye ele geçirildiği anlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan 6 sayfalık iddianamede, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Mustafa Aksu ve Muhittin Akat müşteki olarak yer aldı. 26 kişinin 'şüpheli' olarak yer aldığı iddianamede, 27 Mayıs 2013 günü Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında yol açma çalışmaları yapılırken Taksim Gezi Parkı'ndaki bazı ağaçların sökülmesi üzerine söz konusu yerde AVM inşa edileceği düşüncesiyle başta Taksim Dayanışma Platformu olmak üzere bir çok sivil toplum kuruluşları tarafından 'Parkımızı vermiyoruz, kışla, AVM istemiyoruz" adı altında eylemler düzenlenmeye başlandığı anlatıldı. TAKSİM DAYANIŞMA PLATFORMU OLAYLARIN BÜYÜMESİNDE AKTİF ROL OYNADI 27 Mayıs 2013 günü başlayan ve 18 Temmuz 2013 tarihine kadar devam eden bu eylemler sırasında Taksim Dayanışma Platformu'nun özellikle yazılı ve görsel medya üzerinden halkı ve gençliği Taksim ve Gezi Parkı'na çağırdığı ve böylelikle olayların büyümesinde ve kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden çağrılarda önemli aktif rol oynadığı vurgulandı. "GRUPLARIN TAŞLI, SOPALI, MOLOTOFLU, SES BOMBALI, ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE POLİSE SALDIRDIKLARI İDDİA EDİLDİ" Taksim Dayanışma Platformu'nun twitter, facebook ve internet sitesi üzerinden yapmış olduğu çağrılar üzerine KESK, Halk Evleri, Dev-Lis, TMMOB, Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği gibi kuruluşlar ile bazı siyasi parti gruplarının bir araya geldiği anlatılan iddianamede, Gezi Parkı içerisinde bekleyen güvenlik kuvvetlerine taş ve şişelerle saldırıların başladığı ifade edildi. Bu sırada parka yakın bir çok ticari işletmenin cam ve çerçevelerinin kırıldığı ayrıca bazı kamu ve özel mülkiyete ait araçların yakıldığı belirtilen iddianamede şu ifadelere yer verildi: "Parkın etrafında barikatlar kurarak 'Direne direne kazanacağız, Taksim bizimdir, bizim kalacak, o....çocuğu polis parktan defol, hükümet istifa...' şeklinde sloganların atılmaya başlandığı ve sosyal medyadan yapılan çağrılar sonucu Gezi Parkı'ndan dağılan gruplar ile yapılan sosyal medya çağrılarına uyan kişi ve grupların günlerce Taksim Meydanı, İstiklal caddesi, Sıraselviler Caddesi, Tarlabaşı Caddesi, Mete Caddesi, Gümüşsuyu Caddesi, Halaskargazi Caddesi, Taşkışla Caddesi gibi yerlerde güvenlik kuvvetlerinin tüm uyarılarına rağmen Gezi Parkı ve Taksim Meydanı'na girmek isteyen grupların taşlı, sopalı, molotoflu, ses bombalı, sapan ve bilyeli gibi çeşitli şekillerde polise saldırdıkları, yolları kapatıp barikat kuran gruplara karşı güvenlik kuvvetlerinin ellerinden geldiği kadar müdahale etmeye çalıştıkları belirlenmiştir" HALKIN DUYGULARINI TAHRİK EDECEK ŞEKİLDE HABERLER YAYINLANDI İddianamede, eylemlere desteği ve katılımı arttırmak amacıyla sosyal paylaşım siteleri ve internet siteleri üzerinden çeşitli halkın duygularını tahrik edecek şekilde haberler yayınlandığı ve bu haberler aracılığıyla herkesin Taksim'e çağrıldığı ve bu şekilde olayların devam ettiğinin belirlendiği ifade edildi. Şüpheliler Ali Çerkezoğlu, Ayşe Mücella Yapıcı, Beyza Metin, Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu'nun Taksim Dayanışma Platformu adı altında kurulan platformun üyeleri olduğu anlatılan iddianamede, şüphelilerin başta twitter olmak üzere facebook ve çeşitli sosyal, görsel ve yazılı basın aracılığıyla İstanbul halkını Taksim Meydanı'na çağırdıkları, İstanbul'da kamu düzeninin güvenliğini ciddi şekilde zarar görmesine neden oldukları ifade edildi. Çağrılara uyan şahısların yaklaşık 3 aylık bir dönem içerisinde yapmış oldukları yürüyüşler nedeniyle 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa aykırı eylemlerde bulundukları için haklarında birçok soruşturma yapıldığı ve kamu davası açıldığı anlatılan iddianamede, "Yapılan basın açıklamaları ve sosyal, görsel medya üzerinden yapılan yayınlarda devletin güvenlik kuvvetleri ile kamu görevlilerinin düşman gibi lanse edildikleri ve neticede masumane başlayan Taksim Yayalaştırma Projesi'ne karşı duruşun zamanla marjinal gruplar ile terör örgütlerinin provokasyonlarına zemin hazırladığı belirlenmiştir" ifade edildi. "SUÇ ÖRGÜTÜ ŞEKLİNDE HAREKET ETTİKLERİ BELİRLENMİŞTİR" "Taksim Platformu adına toplantılara katılan şüpheliler Ali Çerkezoğlu, Ayşe Mücella Yapıcı, Beyza Metin, Ender İmrek ile Gezi olayları platformu üyesi Haluk Ağabeyoğlu'nun uzun süre olayları yönetmesi ve olayları planlamaları nedeniyle bir organize suç örgütü şeklini aldıkları ve bu şekilde hareket ettikleri belirlenmiştir" denilen iddianamede şu ifadeler yer aldı: "İddianameye konu olan 8 Temmuz 2013 tarihinde akşam üzeri saat 18:30 sıralarında Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde kendilerine Taksim Dayanışması Platformu adını veren ve yukarıda isimleri belirtilen Şahısların organizesinde toplanan yaklaşık 200 kişilik bir grubun Taksim Meydanı'na doğru, İstiklal Caddesi'ne yürüyüşe geçtikleri, 'Her yer Taksim her yer direniş, direne direne kazanacağız, bu daha başlangıç mücadeleye devam, hükümet istifa" şeklinde sloganlar atarak İstiklal Caddesi'nin Taksim'e çıkan girişine kadar geldikleri burada güvenlik tedbiri alan görevlilerin eylemin yasa dışı olduğunu belirterek kendilerine dağılmaları konusunda ihtarlarda bulunulduğu ve bu ihtarın saat 19.00'a kadar aralıklı olarak tekrar edildiği, grupların bir kısmının dağılmamaları ve güvenlik kuvvetlerine saldırmaları üzerine yapılan operasyonda yukarıda açık kimlikleri yazılı olan şüphelilerin yaralandıkları ve haklarında atılı suçlardan yasal işlem yapıldığı anlaşılmıştır." BARET, ELDİVEN, GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ ELE GEÇİRİLDİ Öte yandan bazı şüphelilerde baret, eldiven, çift filtreli gaz maskesi, güneş gözlüğü, beyaz renkli bez gaz maskesi, deniz gözlüğü, bez maske, üzerinde Taksim Dayanışması yazan beyaz renk önlük, limon suyu, kask, iki adet demir saplı sapan, bir adet tahta saplı sapan, 67 adet cam bilye ele geçirildiği anlatıldı. Ancak şüphelilerin itirazı üzerine ele geçirilen eşyaların mahkeme kararıyla sahiplerine geri verildiği ifade edildi. "AKP'NİN ARACINA ZARAR VERDİLER" Olay sonrasında çekilen görüntü ve fotoğrafların incelendiği anlatılan iddianamede, "Şüpheliler Ali Çerkezoğlu, Ayşe Mücella Yapıcı, Beyza Metin, Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu'nun Gezi Parkı eylemleri olarak bilinen olaylarda grupları yönlendirdikleri ve gruplara nasıl hareket etmeleri yönünde talimatlar verdikleri belirlenmiştir. Talimatlara uyan diğer şüphelilerin çevredeki bir çok özel ve kamu malına zarar verdikleri, ayrıca müşteki olarak yer alan AKP'nin aracını zarar verdikleri belirlenmiştir. Diğer müşteki Mustafa Aksu'nun zarar gören aracın şoförü olduğu, müşteki Muhittin Akat'ın ise platform üyeleri tarafından oğlu M. Ş.A.'ya polise taş atmak için para verdiklerini beyan etmiştir" ifadelerine yer verildi. 5 ŞÜPHELİNİN 29'AR YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ İddianamede, aralarında Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Mimarlar Odası İstanbul Şube Yöneticisi Ender İmrek, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin ve Halkların Demokratik Kongresi üyesi Haluk Ağabeyoğlu'nun da bulunduğu 5 şüpheli hakkında 'örgüt kurma, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme' suçlarından 7,5 yıldan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Diğer 21 şüphelinin ise hakkında ise "Görevi yaptırmamak için direnme" ve "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlarından 10'ar yıla kadar hapis cezası istendi. Öte yandan aralarında DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu'nun da bulunduğu 31 kişi hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Hazırlanan iddianame İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianamenin kabul edilmesi halinde 26 şüpheli hakim karşısına çıkacak.