Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleri ile yapılan "Çin'den Türkiye'ye 100 Entellektüel" Projesi kapsamında Türkiye'ye gelen 2012 Nobel edebiyat Ödüllü yazar Mo Yan gazetecilerle buluştu. “TÜRKİYE'DE HALKLARIN MUTLU VE HUZURLU OLDUĞUNU GÖRÜYORUZö
Pasifik Ülkeleri ile Sosyal ve İktisadi Dayanışma Derneği(PASİAD) ve Türk Çin Sanayici İş Adamları Derneği (TÜÇSİAD) organizasyonuyla İstanbul Shangri La Bosphorus Otel'de düzenlenen basın toplantısında, proje kapsamında Türkiye'ye gelerek gözlemlerde bulunan ve aralarında tarihçi, edebiyat yazarı, program sunucusunun da bulunduğu 'Çinli entelektüeller'in görüntüleri izletildi. Toplantıda Türk ve yabancı gazetecilerle bir araya gelen Yan, kamera karşısında heyecanlandığını belirterek, “Basının önünde bir takım şeyler söylendiğinde bunu birçok yerden duyabiliyorsunuz. Televizyondan gördüğüm kadarıyla Türkiye'de çok büyük bir değişim var. Türkiye'deki halkların hepsinin mutlu ve huzurlu olduğunu görüyoruz. Bizim televizyondan gördüğümüz ve burada gördüğümüz Türkiye arasında dağlar kadar fark var. Çok huzurlu bir yer. Sokaklar ve dükkanlar cıvıl cıvıl. İnsanlar sokaklarda huzurlu bir şekilde yürüyorlar" dedi. “İYİ Kİ BURAYA GELMİŞİM"
Türkiye ve Çin arasındaki etkileşimi canlı olarak görmenin kendisini sevindirdiğini ifade eden Nobel ödüllü edebiyatçı, İstanbul'da bir çok turistik mekanı gezdiğini belirterek, dün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştüğünü ifade etti. Türkiye'nin tarihi derinliğini ve sanatta söz sahibi olduğunu belirten Mo, “Kültür harmonisi görüyoruz Türkiye'de. Bu da Türk kültürünü benzersiz kılıyor. Orhan Pamuk ziyareti de yaptım. Onu kendi evinde ziyaret ettim ve uzun uzun sohbet ettik. Onun çalışma ortamı, kitapları beni çok etkiledi. Çalışma ortamına özendim. Benim buradaki izlenimlerim ve kazanımlarım gerçekten çok fazla. İyi ki buraya gelmişim" diye konuştu. “ABDULLAH GÜL'ÜN GÜLÜŞÜNDEKİ SAMİMİYETİ SEZDİM"
Çinli edebiyatçı Mo Yan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi kabul etmediğini ve kendisinin Şanghay İşbirliği Örgütü içerisinde Türkiye'yi görmek isteyip istemediği sorusuna Mo, siyasi bir konu değerlendirmesinde bulundu. Söz konusu soruya uzmanların cevap verebileceğini ifade eden Mo, “Buradaki bir edebiyatçıyı her şey hakkında konuşabilecek biri olarak nitelendirmesinler. Dün Cumhurbaşkanı Gül ile 40 dakikalık bir görüşmemiz oldu. Abdullah Gül bile bizimle hayat ve edebiyat üzerine konuştu. En siyasi muhabbetimiz bizim Cumhurbaşkanımızın onu ziyareti oldu. Onun gülüşündeki samimiyeti gerçekten sezdim, bizi çok iyi ağırladı. Türk ve Çin halkının kalplerinde dost olmasını diliyorum. Kalplerde oluşturulan dostluk Şanghay'dan daha ötedir" dedi. “SANSÜRE KARŞIYIM AMA GÜVENLİĞİMİZ İÇİN GEREKLİ"
Edebiyat alanına uygulandığı belirtilen sansür ve bu sansürün Çin'de uygulanıp uygulanmadığına yönelik soru için ise, “Türkiye ve Çin gelişmekte olan ülkeler. Gelişmekte olmak demek zaten sorunları çözerek ilerlemek demek. Bu süreçte en önemli nokta dünden bugüne değişen nedir halkların yaşamında. Sansür meselesine gelince bu eski bir konu. Ben kesinlikle sansüre karşıyım. Ama sansür her yerde var olmakta. Sansür bazen toplumun bir ihtiyacıdır bazen de gerek olmayan bir konudur. Zamanla çözüleceğine inanıyorum. Sansür güvenliğimiz için gereklidir" şeklinde konuştu.