DENİZLİ’de, Güney Ege Sanayiciler ve İşadamları Federasyonu’nun (GESİFED) düzenlediği 'GESİFED Buluşmaları' toplantısına katılan TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, 2014 yılı için yüzde 4 büyüme öngördüklerini, Türkiye’nin istihdam sorunu yaşamaması için büyümenin yüzde 6 civarında olması gerektiğini kaydedip, çözüm sürecine paralel olarak yatırım sürecinin gecikmeden bölgede gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
Güney Ege Sanayiciler ve İşadamları Federasyonu’nun düzenlediği GESİFED Buluşmaları, Denizli Dedeman Park Otel’de yapıldı. Toplantıya, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, Denizli Vali Yardımcısı Abdullah Acar, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ile Denizlili iş çevresi katıldı. GESİFED Başkanı Mehmet Salih Başöz ve TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatca’nın açılış konuşmalarının ardından TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD danışmanı Soli Özel ve Bahçeşehir Üniversitesi BESAM Müdürü Prof. Dr. Seyfettin Gürsoy “Küresel Ekonomik Gelişşmeler ve Türkiye Ekonomisi” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Yılmaz, Türkiye’nin ekonomik kalkınma ve demokrasiyi birlikte yürütmek durumunda olduğunu dile getirdi.
“KÜRESEL KRİZİN ETKİLERİ SÜRÜYOR”
TÜSİAD Başkanı Yılmaz, 2007’de dünyayı etkileyen küresel krizin bugüne kadar atılan yavaş adımlar nedeniyle dünya ekonomisini etkilemeye devam ettiğini savundu. Yaşanan ekonomik krizlerin ardından ABD dahil tüm dünya ekonomilerinde bir toparlanma yaşandığını kaydeden Yılmaz, “Bu toparlanmaya bağlı olarak Türkiye ekonomisinde de ihracatın, önümüzdeki dönemde büyümeye çok önemli bir katkı sağlaması beklenmemelidir. Tüm gelişen piyasa ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye'de de iç talebe dayalı bir büyüme tercihinin sonuna yaklaşılmıştır. 2012 yılında cari işlemler açığını dengelemek üzere başarıyla gerçekleştirilmiş olan talep kontrolü sonrasında, soğuyan ekonomi 2013 yılında yüzde 4 civarında ortalama tarihi büyüme seviyemize geri dönmüş görünüyor” dedi.
“DÜNYA TİCARETİNDEN UMUTLUYUZ”
2014 yılında dünya ticaretine ilişkin pozitif bakışları olduğunu belirten Yılmaz, “İç taleple büyümeye başladığınız zaman enflasyona çok dikkat etmek gerekiyor. Türkiye enflasyonda önemli yol katetti ama dünya sıralamasında daha geride. İç taleple büyüme yönündeki kararlarımıza da çok dikkat etmemiz lazım. TÜSİAD olarak Merkez Bankası’yla fikirlerimizi paylaştık. 'Merkez Bankası fiyat istikrarına odaklansın, önceliği o olmalı' dedik. İş dünyası olarak dikkat etmemiz gereken Türkiye sıkıntılı, zor bir bölgede bulunan bir ülke. Dünya politikalarını, bölge dış politikalarını çok dikkatle izliyor olmamız lazım. Dünya ekonomisinin lokomotifi ülkelerin ekonomiye yönelik kararlarında çok büyük hatalar yapmamasını izlememiz lazım” diye konuştu.
2014’TE BÜYÜME ÖNGÜRÜSÜ YÜZDE 4
Türkiye’nin küresel krizin teğet geçtiği, krizi en az etkiyle atlatan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan TÜSİAD Başkanı Yılmaz, ekonomik kalkınma ve demokrasinin birlikte gelişmesi büyümesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin 2014 yılı büyüme hızını TÜSİAD olarak yüzde 4 öngördüklerini sözlerine ekleyen Yılmaz şöyle konuştu:
“Özel sektörün büyümenin itici gücü olmaya yeniden başlaması mutluluk verici. Özel sektör yatırımları son altı çeyrekte ilk kez pozitife geçti. 2014 yılı için Türkiye’nin yüzde 4 civarında büyüme yakalamasının mümkün olduğunu görüyoruz. Bu öngörümüzün temel varsayımı fiyat istikrarırını ve mali disiplininin korunmasıdır.”
“BÖLGEYE YATIRIM GECİKMEMELİ”
Kur ve faizlerde 2014 için önemli bir oynaklığı öngörmediklerini, yüzde 4 büyümenin bile Türkiye’ye işsizliğin yüzde 0.5 artması anlamına geldiğini hatırlatan Muharrem Yılmaz, “Ne kadar istikrar içinde olursak olalım yüzde 4’lük büyüme Türkiye’nin işsizliğinin 0.5 artması demek. Her yıl Türkiye’de 700 bin kişi iş gücüne katılıyor. Istihdam için gerekli olan büyüme oranı yüzde 6 ve üstü. Yüzde 4.3 büyüme iyi ama yüzde 6’nın altında da 700 bin kişiye iş bulamıyoruz. Bu da sosyal problem demek. Büyümeyi yüzde 6’ya nasıl çıkacağımız konusunu hep düşünmemiz lazım. Bunun bir puanını bölgesel gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılması olarak görüyoruz. Güney Doğu ve Doğu Anadolu’da çözüm sürecine paralel olarak gecikmeden yatırım sürecinin başlaması lazım. Bölgede ekonomik faaliyete ulaşabilirsek Doğu’yu çok değil Yozgat, Kırşehir seviyesine getirirsek ikinin biri burada. Hemen çözümün arkasından Anadolu’ya doğru faaliyetlerimize başlayalım. Diğer biri de eğitim başta olmak üzere ekonominin yapısal reformlarında görüyoruz. Kayıt dışının azaltılması başta olmak üzere yapacağımız reformlarla bu biri sağlayabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu. Yılmaz, fırsat eşitliği, kadın istihdamının gelişmesi ve gelir dağılımı dengesinin de Türkiye’nin potansiyellerini açığa çıkarmak için en önemli unsurlar olduğunu vurguladı.
ONATÇA, “2014, BU YILDAN DAHA PARLAK GÖRÜNMÜYOR”
TÜRKONFED Başkanı Onatça ise konuşmasında 2014’ün 2013’ten daha parlak geçmeyeceğini kaydetti. Küresel ekonomideki belirsizliklerin yoğun olduğu bir ortamda gelecekte olacaklarla ilgili fikir beyan etmenin kolay olmadığını belirten Onatça, “Görüyoruz ki, zorluk sadece ekonomiyle ilgili değil. Geçen hafta konuştuğumuz gündemle bugün konuştuklarımız arasında çok büyük farklılıklar var. İş dünyası temsilcileri olarak siyasetteki gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkisini gayet yakından biliyoruz. Bu olaylardan fazlasıyla etkileniyoruz. Son gelişmelerin ekonomimize olan yansımalarının çabucak hissedildiği günleri yaşıyoruz. Umuyoruz ki, bu gelişmeler hayli borçlu olan özel sektöre, cari açık sıkıntısı yaşayan ekonomimize daha fazla olumsuz etki yaratmaz” dedi.
HUZUR VE BARIŞ İÇİN ÇALIŞILIYOR
TÜRKONFED’in kurulduğu günden bu yana sadece iş dünyası için değil müreffeh, huzur ve barış içinde bir Türkiye için çalıştığını aktaran Onatça, “Tam demokrasi olmadan, hukuk devleti ilkeleri tam yerleşmeden, kuvvetler ayrılığı prensibi oturmuş bir norm olmadan, sağlıklı bir ekonomik yapıya sahip gelişmiş bir ülke olunmuyor. Bu alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmiş olduğumuz doğru. Bir daha eski günlere dönmeyi hiç kimse istemiyor. Bunun da yolu sadece ve sadece demokrasiye, kuvvetler ayrılığına ve hukuk devletine var gücümüzle sarılmaktan geçiyor” diye konuştu.
ONATÇA, “ÜÇ SEÇİM VAR”
Türkiye’nin 2014 yılına bir dizi belirsizlikle girdiğini vurgulayan Onatça, “Üstüne üstlük belirsizlikler sadece ekonomide değil siyasette de mevcut. Önümüzdeki 18 ayda 3 seçim yaşayacağız. Bu seçimler ekonomik konuları ikinci plana iteceği maalesef şimdiden görülmeye başladı. Ekonominin iniş ve çıkışlarından en çabuk etkilenen kesimin KOBİ’ler olduğu düşünüldüğünde daha temkinli olmamız gereken bir yıla girmek üzere olduğumuzu söylemem yanlış olmayacak” dedi.
“ÇARDAK HAVAALANI, DENİZLİ’YE YAKIŞMIYOR”
Toplantıya ev sahipliği yapan GESİFED’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Salih Başöz ise, Çardak Havaalanı’nın sanayi kenti Denizli’ye yakışmadığını, sis nedeniyle sık sık sefer iptalleri yaşandığını belirtti. Havaalanının yerinin değiştirilmesini isteyen Başöz, İzmir hızlı tren projesinin bir an önce bitirilmesinin de Denizlili sanayicinin önünü açacağına dikkat çekti. Kıdem tazminatları konusuna da değinen Başöz, “Kıdem tazminatı düzenlemesinin bir sonuca ulaşmaması hem işçileri hem işvereni tedirgin etmektedir. Mevcut sistemde de hem işçi, hem işveren mağdur durumdadır. Kıdem tazminatı konusu çalışanlarımızı da mağdur etmeden çözülmelidir” diye konuştu.