TÜRKİYE'de dershane sektörünün önde gelen temsilcileri, "Türkiye'de dünü bugünü ve yarını ile dershaneler" başlıklı panel ile bir araya geldi. Panelde konuşan Avrupa Dershaneler Birliği Başkanı Georgos Hagitagas dershanelerin kapatılmasının bütün dünyada eğitim özgürlüğü prensibine aykırı bir karar olduğunu söyleyerek, "Dershaneleri tamamen kaldırmaya yönelik projeler işe yaramayacaktır çünkü dershaneler bütün ülkelerde fakir aile öğrencilerini üniversiteye taşıyacak toplumsal bir asansör görevi görüyor" dedi.

Dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan sektör temsilcileri, İstanbul Ticaret Odası(İTO) Meclis Salonu'nda düzenlenen 'Türkiye'de Dünü, Bugünü ve Yarını ile Dershaneler' konulu panelde bir araya geldi. İTO'nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve modaretörlüğünü İTO Özel Öğretim ve Eğitim Kurumları Komitesi Başkanı İbrahim Taşel'in yaptığı panele konuşmacı olarak İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, Avrupa Dershaneler Birliği Başkanı Georgos Hagitagas, Özel Dershaneler Birliği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Üyesi Nazmi Arıkan, Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, GÜVENDER Başkanı Eyüp Kılcı, Fatih, Kültür Dershaneleri, Doğa Koleji Kurucusu Fethi Şimşek, TÖDER Başkanı Enver Yücel ile sektör temsilcileri ve öğretmenler katıldı. "BİR FİKİR PAYLAŞIMI VE SİNERJİ OLUŞTURMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİK"

Panelin açılış konuşmasını yapan Hasan Erkesim, dershaneler konusunda bir fikir paylaşımı ve sinerji oluşturmak için sektörün temsilcileriyle bir araya geldiklerini söyledi. İster kamu, isterse de özel sektör eliyle yürütülen eğitim ve öğretimin amacının insan yetiştirme projesi olduğunu kaydeden Erkesim, konuşmasında Vakıf Üniversiteleri Birliği'nin, üniversiteye giriş için yeterli puanı alamayanların, üniversitelerin 'Temel yıl' adı altındaki bölümlerinde üniversiteye hazırlanması önerisi getirdiğini hatırlattı. Bu öneride temel yıl ile üniversite öncesi temel eğitimin verileceği bir hazırlık aşaması olduğunu söyleyen Erkesim, "Bu öneride yer alan bu temel yıl eğitimi, bu noktadaki deneyimlerini göz önüne aldığımızda dershaneler tarafından yerine getirilebilir. Böylelikle hem kontenjan sıkıntısına, hem de üniversite kapısındaki bekleyişlere yönelik bir çözüm getirmiş olabiliriz. Dolayısıyla söz konusu öneriye göre üniversiteye giremeyen bir öğrencimiz ifade ettiğim bu hazırlık sınıfları vasıtasıyla eğitim alabilir, yeterli seviyeye gelenler de sınavsız bir biçimde üniversiteye devam edebilirler. Böylelikle dershanecilik sektörü yeni bir forma kavuşabilir, yeni işlevlere sahip olarak yoluna devam edebilir. Ben dershane sektörü ile üniversiteyi bir araya getiren bu önerinin tüm taraflarca ve ciddi bir biçimde ele alınması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. "DERSHANELER FAŞİST VE KOMÜNİST ÜLKELERDE YOK"

ÖZDEBİR Yönetim Kurulu Üyesi Nazmi Arıkan ise konuşmasında Türkiye'deki dershaneciliğin tarihinden bahsederek, dershanecilik için özel öğretim kurumları adını kullanmayı tercih ettiklerini söyledi. 1965 yılının dershanecilik açısından önemine dikkat çeken Arıkan, özel eğitim kurumları kanunun o yıl çıkmasıyla uzun yıllar o kanunla yönetildiklerini belirtti. 1965 yılında Türkiye'de 20 civarında dershane olduğunu söyleyen Arıkan, "Bu kanun bizi yönetirken ülkemizdeki sosyal olaylar bu sürecin dışında kalmadı. 12 Mart'tan sonra işsiz kalan öğretmenler, dershaneler kurup dershane sayısını çoğalttılar. Dünyada faşistlerin ve komünistlerin yönettiği ülkerin dışında hepsinde dershane var. Nerede diktatör varsa orada dershane yoktur. Küba'da ve Yemen'de dershane yok ama Türkiye'de var. Türkiye özgür, demokrat bir ülke olduğu sürece biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Bizden şikayetçi olan veli yada öğrenci yok. Biz sermaye grupları değil, emek gruplarıyız. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz, bundan daha doğal hakkımız yok" ifadelerini kullandı. FAKİR AİLE ÖĞRENCİLERİNİ ÜNİVERSİTEYE TAŞIYACAK TOPLUMSAL BİR ASANSÖR GÖREVİ GÖRÜYOR

Avrupa Dershaneler Birliği Başkanı Georgos Hagitagas da dershanelerin kapatılmasının bütün dünyada eğitim özgürlüğü prensibine aykırı bir karar olduğunu söyledi. Hagitagas, "Dershaneler ekonomik olarak dezavantajlı durumda olan gençlerin daha iyi eğitim alabilmelerine katkıda bulunan, hizmet veren bir nevi halk okuludur. Dershanecilik çok eski ve evrensel bir olgudur. Eğitimde önemi, katkısı dünyaca tanınmış araştırmacılar tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. Dünyada bütün ülkelerde toplum içinde eğitim eşitliği sağlanamadığı bir gerçektir. Bunun için okul dışı destek kurumları bulunmaktadır. Bu kurumlar öğrencilerin eğitimi, öğretimi konusunda önemli katkılar sağlamaktadır. Dershaneleri tamamen kaldırmaya yönelik projeler işe yaramayacaktır çünkü dershaneler bütün ülkelerde fakir aile öğrencilerini üniversiteye taşıyacak toplumsal bir asansör görevi görüyor. " dedi.