İSTANBUL, () TÜRKİYE Hahambaşılığı-Türk Musevi Cemaati'nce yayınlanan basın bildirisinde, Gazze'de yaşanan insanlık dramının bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada Musevi yurttaşlara yönelik ırkçı ve ayırımcıl söylemlere vesile edildiği belirtildi.

Bu söylemlere bir nefret suçu olarak  müdahale edilmesi için yetkili mercilere çağrının da yapıldığı  bildirisi şöyle:

"Gazze’de vuku bulmakta olan insanlık dramının kimi basın yayın organlarında ve sosyal medyada ülkemizdeki Musevi yurttaşlarımıza yönelik ırkçı ve ayırımcı söylemlere vesile edilmesinin günümüzde ulusal edebiyatımızın usta ve üretken kalemi yazar Mario Levi’yi de hedef almakta olduğunu esefle gözlemliyoruz.

"Bu bağlamda kendini; "Kimilerinin gözünde boykot edilmesi gereken 'Yahudi ürünleri' arasında benim kitaplarım da varmış. Canım ve güzel ülkemde bunu da yaşadım” şeklinde ifade eden ve duygularını bizim de paylaştığımız yazar Mario Levi’ye karşı bu tavrı günümüzde kimi çevrelerce üretilen ve tüm Musevi inançlıları da içine alan ırkçı ve ayırımcı söylemlerle tahriklerin ulaştığı tehlikeli boyutun son günlerde de benzerlerini gördüğümüz gibi müdahale edilmesi gereken bir nefret suçu örneği olarak değerlendiriyor ve yetkili mercilere çağrımızı yineliyoruz.
Konuyla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ömer Çelik'in sosyal medyada paylaştığı sağduyu ve hakkaniyet telkin eden ve konuyu nefret suçu olarak niteleyen mesajlarını saygı ve takdirle karşılıyor, bu mesajların milletimiz tarafından samimiyetle paylaşılarak benimsenmesini diliyoruz.

RAMAZAN BAYRAMI MESAJI

Bu arada, Türkiye  Hahambaşılığı-Türk Musevi Cemaati, Ramazan Bayramı dolasıyla da kutlama mesajı yayınladı. Bayramların, ulusları oluşturan bireylerin tümü üzerinde birleştirici bilincin oluşması fırsatlarını üreten ortak alanlar olup, karşılıklı sevgi ve saygı eksenli olarak paylaşılması gereken zaman kesitleri olduğuna yer verilen açıklamada şöyle denildi:

"Ulusal sevinçlerin yıldönümü olarak kutlananlarla, din ve inanç kaynaklı olarak kutlanan bayramlar; istisnasız olarak ulusun tümünün ortak değerleridir ve ulusun tümü için refah, iyilik ve esenlik özlemlerinin gerçekleşmesi adına iyi dileklerde bulunma fırsatlarıdır.
Ne yazık ki, ülke olarak bizim de içinde bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasında vuku bulmakta olan insanlık dramları ve özellikle masum çocukların yaşamlarını yitirmeleri, vicdanlarımızı derinden yaralamakta ve eşiğinde bulunduğumuz Ramazan Bayramı’nı gönül burukluklarıyla idrak etmemize neden olmaktadır.
Ayrıca, yakın coğrafyamızdaki ve özellikle Gazze'de yaşanan insanlık dramları ve acıları sahiplenerek gösterdiğimiz milli tepkinin çeşitli kesimlerce boyutunun saptırılarak, biz Musevi inançlı Türk vatandaşlarına karşı maalesef antisemit tavırlara ve nefret suçu ötesi boyutlardaki söylemlere vesile edilmesinin yarattığı provokasyon ortamı, endişe ve burukluklarımızı artırmaktadır.
Sayın Başbakanımızın öncülüğünde, devlet ve hükümetimiz yetkililerinin bölgemizde taraflar arasında adil ve kalıcı barışın tesisi ve tüm bu sorunların çözümü adına sürekli ve etkili girişimlerinin başarılı bir sonuca ulaşması konusundaki inancımızı ve umutlarımızı içtenlikle paylaşıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle ulusumuzun Ramazan Bayramı’nı şahsımız ve temsilcisi durumunda bulunduğumuz Türk Musevi Cemaati mensupları adına en iyi temennilerimizle kutluyor, refah, mutluluk ve esenlikler diliyoruz."