Ahmet ACAR/ELMALI (Antalya), () - ANTALYA'nın Elmalı İlçesi'nde dağlık kesimlerinde Likya lahitlerine benzeyen ve yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip olan 'seren' adlı arı kovanları yok oluyor.
Elmalı'ya 11 kilometre mesafedeki Büyük Söğle ve Küçük Söğle mahalleleri ile Serkiz Yaylası'nda geçmişi 17'nci yüzyıla kadar uzanan, yörenin özgün mimarisini yansıtan ve 'seren' denilen arı kovanları, zamana ve doğa şartlarına direniyor. 3 bin 70 metre rakımlı Göl Alanı ve Çarşaf Dibi bölgelerinde, Kızlarsivrisi'nin doğusunda yüzyıllardır ayakta kalan serenler bugün ilgisizlik nedeniyle bir bir yok oluyor. Antik Likya lahitlerinden esinlenerek inşa edilen serenler, kullanım olaraksa tam tersi bir amaca hizmet ediyor. Lahitler antik dönemin 'ölü evleri' iken serenler ise doğanın mucizesi sayılan bal arılarının yaşam alanı olmasıyla 'dirim evi' olarak da isimlendiriliyor.
YÜKSEKLİKLERİ YEDİ METREYİ BULUYOR
Ardıç ağacından kalasların destek olarak kullanıldığı serenler taşla örülüyor. Ardıç ve taştan oluşan 3 ile 4 metrelik kaidenin üzerinde ahşap bir oda bulunuyor. Bu odanın içinde, içi oyularak boru şekli verilmiş ardıç kütükler kovan vazifesi görüyor. Her serende 30'u güneye, 30'u kuzeye bakan toplam 60 karakovan yer alıyor. Bir piramit gibi üst üste dizilen kovanlar bu görünümüyle antik lahitlerin kapağını andırıyor. Toplam yüksekliği 7 metreyi bulabilen serenler arıları ve balı, başta ayı olmak üzere vahşi hayvanlardan, kötü hava koşullarından koruyor. Kovanların bulunduğu üst bölüme, kaidede kullanılan kalasların uçları basamak yapılarak çıkılıyor.
BİR BİR YOK OLUYOR
İlgisizlik nedeniyle bir bir yok olan serenlerden en son 6 yıl önce bal alınmış. Büyük Söğle Mahallesi'nde oturan Selim Kaçar'a ait serenin de kapanmasıyla bir devrin sonuna gelinmiş durumda. Çoğu yıkılan ya da turizmciler tarafından satın alınarak bölgeden taşınan serenlerin yer yer ayakta kalan duvarları bölgeye gelenleri karşılıyor. Açık alandaki serenlerden bir tanesi de Elmalı Müzesi'nin bahçesinde sergileniyor.
300 YILLIK GEÇMİŞİ VAR
Geçmişte bir serenden yaklaşık 1600 kilo bal alındığını belirten 83 yaşındaki Süleyman Selvi, serenlerin en az 300 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Serenleri bal fabrikası olarak nitelendiren Selvi, bu tarihi kovanların yıkılmasıyla hem önemli bir gelir kaynağının hem de tarihi değerin yok olduğunu belirtti.
ANTALYA'YA ÖZGÜ YAPILAR
Büyük Söğle Mahallesi Muhtarı Ali Öztürk, serenlerden çok kaliteli karakovan bal elde edildiğini vurguladı. Kalan bir kaç serenin korunmasını talep eden Öztürk, "Bunlar bölgeye özgü eşine az rastlanır tarihi eserler. Sadece Antalya bölgesinde bulunan bu özgün yapılar geleceğe taşınması gereken birer değer" dedi.
Öztürk, serenlerin Söğle'nin dışında Korkuteli ve Kumluca ilçelerinde bulunduğunu söyledi.

FOTOĞRAFLI