DENİZLİ Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ilgaz Akdoğan, geçen yıl düzenlenen Ulusal Anatomi Haftası etkinlikleri ile gönüllülük esasına göre bedenin tıp fakültelerine kadavra olarak bağışlanması konusunda bir kampanya yürütüldüğünü belirtti. Doç. Dr. Akdoğan, organ bağışı gibi, vatandaşların kutsal bir hareket olarak bedenlerini ölüm sonrası tıp eğitiminde kullandırabileceklerini söyledi. Doç. Dr. Akdoğan, yasal bekleme süresi sonunda, sahibi olmayan kadavraların eğitim amacıyla tıp fakültelerine verilebildiğini de kaydetti.
PAÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ilgaz Akdoğan, tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık öğrencilerinin eğitiminde kadavranın vazgeçilmez bir eğitim materyali olduğunu dile getirdi. Tıp fakültelerinin içinde, tıp eğitiminde kadavrayı ideal sayı olarak belirlenen '10 öğrenciye bir kadavra' olarak gören hiçbir fakültenin bulunmadığını ifade eden Doç. Dr. Akdoğan, fakültelerin içinde 20 kişiye bir veya 50 öğrenciye bir kadavra sunan yerlerin sayısının da çok az olduğunu, kadavra pratiği sunamayan tıp fakültesi sayısının da çok olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Akdoğan, Türkiye’de kadavra bulunan merkez sayısının 20 civarında olduğunu belirtip, “Bu nedenle kadavra eksikliği, ülkemizdeki tıp fakültelerinin temel tıp eğitimi bakımından en büyük sıkıntılarından biridir. Eğitim öğretim yılının başlangıcında tıp eğitimine başlayan parlak beyinlerin alacakları tıp eğitimi bakımından bu rakamlar hiç de hoş görünmemektedir. Günümüzde yasal bekleme süresi sonunda sahibi olmayan kadavralar eğitim amacıyla tıp fakültelerine verilebilmektedir. Daha önceki yıllarda bu şekilde kadavra ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayabilen büyük kentlerdeki tıp fakülteleri, diğer şehirlerdeki fakültelerin kadavra taleplerinin de karşılanmasına yardımcı olmaktaydı. Ancak son yıllarda açılan tıp fakültelerinin sayısının artması nedeniyle bu kaynaktan kadavra temini yeterince ihtiyacı karşılamamaktadır. Mevcut yasalarımız tıp fakültelerinde insan bedenlerinin kadavra olarak kullanılmasına engel değilse de toplumun bu konuda yeterince bilgilendirilmemesi nedeniyle vücudunu bağış olarak verebilecek insanlar da bu durumdan habersiz kalmaktadırlar. Oysa ki doku ve organ bağışının yaygınlaşması ile ilgili yazılı ve görsel basında çıkan haberler toplumumuzun bu konuda ne kadar duyarlı olduğunu son yıllarda artan doku ve organ bağış oranları ile göstermektedir” dedi.
'Bağışlayın Bedeniniz Tıp Eğitiminde Yaşasın' adlı kampanyada amaçlarının organ bağışı gibi vatandaşların kutsal bir hareket olarak bedenlerini ölüm sonrası tıp eğitimi için kullandırmaları olduğunu kaydeden Doç. Dr. Akdoğan, “Ulusal Anatomi Haftası'ndaki 'Bağışlayın Bedeniniz Tıp Eğitiminde Yaşasın' adlı kampanyamızda temel hareket noktamız tıp eğitimimizdeki kadavra sorununu toplumla paylaşmaktır. Toplumumuzun organ bağışı gibi kadavra bağışına özendirilmesi için yapılacak çalışmalar ve yürütülecek etkinlikler önemlidir. Burada unutulmaması gereken nokta, kişi hayattayken kendi bedenini bağışlasa bile, hayatını kaybettiğinde birinci dereceden bir yakını kabul etmezse bedeninin kadavra çalışmalarında kullanılamayacağı konusudur. Onun için birinci derece yakınlarının da bu konuya olumlu bakması çok önem taşımaktadır” diye konuştu.