Anadolu Ajansı (AA) ekibi, Beşşar Esed rejiminin 2012 Temmuz ayında  PYD/PKK'ya çatışmadan devrettiği Halep kentine bağlı Afrin ilçesinde, iç savaş  boyunca terör örgütünün en çok yuvalandığı alanlardan biri olan Şenkal köyünü  görüntüledi.


Coğrafi konumu nedeniyle Kilis kent merkezi ve Hatay'ın bazı  ilçelerinin yanı sıra İdlib'deki çatışmasızlık bölgesi için de tehdit oluşturan  ilçe ve sınırdaki Şenkal köyü, teröristler tarafından uzun yıllar Amanos  Dağlarına sızmak için de kullanıldı. Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcıyla  beraber teröristlerden temizlenen ilk yerleşim yeri olan köy, Türkiye sınırına  yaklaşık 5, Kilis'in Gülbaba Köyüne de yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolündeki köyde ÖSO askerleri 24 saat  nöbet tutuyor. Çevredeki bazı yerleşim yerlerinden halen çatışma seslerinin  geldiği köyde ÖSO askerleri köylülerin geride bıraktığı eşyaların korunması  noktasında da azami gayret gösteriyor.

KÖYDE SEVİNÇ GÖZYAŞLARI

Köye, ÖSO güçlerinin denetiminin ardından çevredeki diğer köylerden de  göçler başladı.

AA ekibinin köyü görüntülediği sırada 5 çocuğuyla beraber bir  traktörün kasasında köyüne dönen Ayşe Mahmud, köyü uzaktan gören bir mevkiye  geldiğinde eline aldığı beyaz bir bez parçasını sallayarak topraklarına giriş  yaptı.

ÖSO güçlerini görünce gözyaşlarına hakim olamayan Mahmud, askerleri  alınlarından öperek teşekkürünü dile getirdi.

Türkiye'ye ve ÖSO güçlerine teşekkür eden Mahmud, askerlerin de  yardımıyla beraber traktör kasasındaki eşyalarını yaklaşık bir yıldır ayrı  kaldığı evine taşıyıp yerleştirdi.

EŞİ VE 3 OĞLU PYD/PKK'NIN ESİRİ

55 yaşındaki Mahmud, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü  PYD'nin bölgeye gelmesiyle beraber evlatlarının zorla silah altına alınmak  istendiğini söyledi.

Karşı çıktıkları için eşinin ve 3 oğlunun esir olarak PYD tarafından  alındığını belirten Mahmud, "Eşim ve oğullarımın akıbetini bilmiyorum. İnşallah  onlara da kavuşurum. Onun için dua etmekten başka çarem yok. Şimdiye kadar bazı  köylerde yaşamaya çalıştık ama yabanda yaşamak zor oluyor. Buranın da  kurtarıldığını duyunca köye gelmeye karar verdik." dedi.

"BU TERÖRİSTLER BİZİ SÜREKLİ TEHDİT EDİYORDU"

Köyüne ulaştığı için yaşadığı mutluluğu dile getiren Mahmud, şöyle  konuştu:

"Bizim için Arap, Kürt, Türk hepsi bir, hepsi benim evlatlarım. Ama bu  teröristler bizi sürekli tehdit ediyordu. Çünkü bize hep şunu dediler; ÖSO  gelirse Türkiye ile beraber sizi keserler, öldürürler. Buraya gelirken de korktuk  ama şu gördüklerimiz bizi çok duygulandırdı. Allah Türkiye'den de Recep Tayyip  Erdoğan'dan da ÖSO'dan da razı olsun."