ZONGULDAK'ın Kasımlar Köyü'nde Haşim ve Emin Yılmaz kardeşlerin, Ahmet, Fahri ve Kazım Yılmaz'a karşı 1971'te açtığı arazi davası, davacı ve davalılar ile onların mirasçıları olan çocuklarından bazılarının ölmesinin ardından, geride kalan mirasçılarının anlaşmasıyla 43 yıl sonra sonuçlandı.
Haşim ve Emin Yılmaz kardeşler, köydeki kadastro ölçümlerinde kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri arazilerin bir bölümünün soyadı benzerliği olan amca çocukları olan Ahmet, Fahri ve Kazım Yılmaz adına kaydedildiğini belirterek, 10 Mayıs 1971'de Kadastro Mahkemesi'nde dava açtı.
Mahkeme, parsellere bölünmüş arazide hak sahiplerini belirlemek için yıllar boyunca birçok keşif yaptı. Dava uzarken, davacı kardeşlerden Haşim Yılmaz 1989, Emin Yılmaz da 1992'de hayatını kaybetti. Ölen davacıların mirasçılarının belirlenmesi çalışması da davanın sonuçlanmasını geciktirdi. Daha sonraki süreçte davalı 3 kuzen de yaşamlarını yitirdi. Onların mirasçılarının belirlenmesi de zaman aldı.
Bir türlü sonuçlanmayan mahkeme sürecinde ölen davacı ve davalıların mirasçıları olarak davaya katılan çocuklarından bazıları da yaşamını yitirdi. Bunun üzerine iki tarafın da geride kalan çocukları kendi aralarında anlaşmaya karar verdi. Mirasçılar, 2011'de mahkemeye sundukları dilekçelerinde haklarından feragat ettiklerini, kadastronun yaptığı tespit doğrultusunda işlem yapılmasını istedi.
Mahkeme de davacı ve davalı mirasçıların talebi doğrultusunda söz konusu arazinin hisse dağıtımını yaparak davayı sonuçlandırdı.
Dava açıldığında 17 yaşında olan Emin Yılmaz'ın torunu evli ve 3 çocuk babası 60 yaşındaki Rahmi Yılmaz, dedesi ve babasının ölmesinden sonra onların mirasçısı olarak davacı sıfatıyla duruşmalara katıldığını söyledi. Dedesinin, kadastronun tespitine karşı dava açtığını hatırlatan Rahmi Yılmaz, şöyle konuştu:
"Hepsinin tapusu vardı. Ancak mahkeme tapuyu eski olması nedeniyle kabul etmedi. Eski yazıyla yazılmıştı. Dedem tapuyu Türkçe'ye çevrittirdi. Ancak mahkeme onu da kabul etmedi. Git gel mahkeme devam etti. Bu sürede dedem, babam ve amcalarım vefat etti. Karşı tarafta da ölenler oldu. Dava sonuçlanmayınca biz de kardeşler olarak bu yerlerden vazgeçtik. 'Herkes kendi çalıştığı, sürdüğü yerde kalsın, mahkemeyi böyle bitirelim' dedik. Hakimler de çok uğraştı, 'anlaşın' dediler. 4-5 avukat değiştirdik. Çok para harcadık mahkeme için. Sonunda da bu şekilde sonuçlandı."

GG,CT(EE/AAA) (FOTOĞRAFLI)