Isparta'da 2007'de 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili geçtiğimiz günlerde 21. duruşması görülen davanın 3 tanığının Anadolu Adalet Sarayı’nda ifadeleri alındı.
“UÇUŞ EMNİYETİNİ İHLAL EDEN BİR DURUMU YOK"
Anadolu 1.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki talimat duruşmasına olay tarihinde hava kuvvetlerinde ekip uzmanı olarak görev yapan Güven Kırlot, kaptan pilot Celal Karabaş, Atlasjet pilotlarından Muammer Yamak ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren ekip uzmanı Güven Kırlot, uçuş planlamalarını sivil havacılık uçuş kurallarına göre ekip planlama bölümünün yaptığını belirterek, “Uçuşlar 12 veya 24 saat birimlerinde haftada bir gün dinlenme olacak şekilde planlıyoruz. Sivil havacılık kurallarına göre uygulanması gereken kriterleri uyguluyoruz” dedi. Düşen uçağın sahibi olan firmada ortak olan sanık Yavuz Çizmeci’nin uçuş emniyetini ihlal eden bir durumu olmadığını belirten Kırlot, “Bir uçak uçmadan önce bakımı yapılır, indiği havalimanında tekrar bakıma alınır ve bu bakımlar bir form ile kayıt altına alınır” diye konuştu.
“UÇAK, KONTROL BAKIMI YAPILMADAN UÇAMAZ”
Tanıklardan Kaptan Pilot Celal Karabaş, düşen uçaktaki her iki kaptanı da tanıdığını belirterek, bir uçağın normal kontrol bakımlarının yapılmadan uçamayacağını ifade etti. Teknik ekibin herhangi bir problem olmadığı takdirde uçuş ekibine uçağın teslim edebildiğini kaydeden Karabaş, “Uçağın arızasıyla ilgili pilotun bir talebi yoksa teknik ekip harici gözlem yapar. Zaten arıza varsa kokpitte görülebilir” dedi.
“ARIZALI UÇAKLA 3 SEFER YAPTIM”
Atlasjet firmasında olay zamanında pilotluk yapan ve 2 yıl önce çıkarıldığını belirten tanık Muammer Yamak, firmada kurallara aykırı olarak bavul ticareti kargosu yapıldığı ve bu durumu kabul etmediği için işten çıkarıldığını iddia etti. Kargonun taşınmasıyla ilgili pilotlara baskı yapıldığını ifade eden Yamak, “Bana çalıştığım dönemde arızalı bir uçak teslim ettiler. Ben kontrolümü yaparken, motorunda dolgu yapılan yerde var olan dolgunun belli bir kısmının olmadığına dair tespit yaptım. Fotoğrafladım ve durumu bildirdim. Yetkililer uçuşa engel olmadığını söylediler ve arıza giderilmedi. Ben de buna itimat ederek 3 sefer uçuş yaptım. Daha sonra işe girdiğim yerde arızayı diğer çalışanlara gösterdim ve bu şekilde uçuşun yapılamayacağını belirttiler” diye konuştu.
“CAYDIRICI OLMAK İÇİN CEZALANDIRILMALILAR”
3 saat süren duruşma sonrasında açıklamada bulunan müşteki avukatlarından Şehnaz Doğan Yüzer, kazadan 4 yıl sonra da Atlasjet’in kurallara uygun olmadan uçuşların gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu kazanın son olması dileklerini belirten avukat Yüzer, “Düşen uçaklarda pilotlara suç yüklemek olayın en kolay yolu. Bu kazaların soruşturulması, kimin hatası var ise caydırıcı olması için cezalandırılması gerekiyor” dedi.
2 YILDAN 15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Uçak kazası davasında dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, kaza tarihinde genel müdür yardımcısı olan Oktay Erdağı, World Focus Havayolları Genel Müdürü Aydın Kızıltan, firma çalışanları Yavuz Yaşar, İsmail Taşdelen, Fikri Zafer Dinçer, Faruk Çağımnı, Şahin Tufan, Necati Küçük, Sinan Sevinç, Fevzi Yavuz ve Reşat Atalay ile Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ali Ersoy, firma yöneticileri Tuncay Doğaner, Mehmet Şerif Erbilgin, Yavuz Çizmeci, Zeynel Gündoğ ve kazanın olduğu tarihte havalimanında hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Hilmi Tülemen sanık olarak, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. AK(BB)