LÜBNAN’ın başkenti Beyrut’ta kaçırılan ve 71 gün sonra serbest bıkılan Türk pilotlardan Murat Ağca, evinin kapılarını basın mensuplarına açtı. Eşi Nur Ağca ve 2,5 yaşındaki kızı İdil ile hasret gideren Murat Ağca, “Yakınlarımı ziyaret edeceğim. Ailemle hasret gidereceğim. Uçmayı çok özledim” dedi. KÖTÜ SÖZ VE TEMASTA BULUNMADILAR Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta kaçırılan ve 71 gün sonra serbest bıkılan Türk pilotlardan Murat Ağca, Küçükçekmece’de bulunan evinin kapılarını basın mensuplarına açtı. Eşi Nur Ağca ve 2,5 yaşındaki kızı İdil ile hasret gideren Murat Ağca, Beyrut'ta geçirdiği günleri anlattı. Kendilerine kötü davranılmadığını söyleyen Murat Ağca, “Ben ailemi düşünmeye başladığım zaman dayanma gücüm azalıyordu. Bizim beynimizi, kalbimizi esir alamadılar. Bizi kaçıranlar bize kötü bir söz, en ufak bir temas yapmadılar. Biz sadece orada bedenen kaldık ama ruhen burada yaşamaya devam ettik” dedi.
Uçmayı çok özlediğini söyleyen Murat Ağca, “Görevimi çok özledim. Benim hayatım uçmayla geçti. Askeriyede F-16 pilotuydum. Uçmak benim için her şey. Büyük adımlarla yürüdüğünüzde 33, küçük adımlarla yürüdüğünüzde ise 37 adımlık kimsenin görmediği kapalı bir bahçe vardı. Orada sürekli yürüyerek sağlığımızı korumaya çalıştık. Şuanda uçmaya hazırız. Ama tabi aile hasreti var. Orada haber alamadım, babam ve annem hastalanmış hastaneye kaldırılmış. Onları ziyaret edeceğim. Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımız ziyaret edeceğim. Sanırım ondan sonra en kısa zamanda uçuşlara başlayacağız” diye konuştu.
Murat Ağca’nın eşi Nur Ağca ise, “Yaşadığımız acı da, onun yerini bıraktığı mutluluk da tarif edilmez. Halen duygu karmaşası yaşıyoruz. 2,5 yaşında bir kızımız var. Hep babasıyla vakit geçiriyordu. Bu nedenle kızım çok büyük bir travma yaşadı. Bunların hepsini geride bırakıp, hiçbir şey hatırlamak istemiyoruz. Şuan ikinci şokumuzu yaşıyoruz ama bu ikincisi güzel bir şok. Başta devletimiz olmak üzere yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum. Aile olarak bu işi medyatik hale getirmemeye çalıştık. Çünkü bunun bize ve eşlerimize yarayacak hiçbir tarafı olmazdı” dedi. Eşiyle kavuşma umudunun azaldığını anlatan Nur Ağca, “40 günden sonra ayrılık günlerini saymadım. Çünkü umut etmeyi bıraktım. Ortadoğu çok karışıktı. Karışık olduğu için bu kadar kısa sürede olayın çözüleceğini düşünmüyordum. Çözülünce ayrı bir şok yaşadım. İnanamıyordum. Hatta sayın Başbakanımız aradığında bile yüzde elli inanıp, yüzde elli inanmıyordum. Ama Başbakanımız yüzde yüz doğruyu söylemiş. Başbakanımızın karşılamaya geleceğini evden çıktığım an bunu öğrendim. Çok da sevindim. Çok duyarlı bir hareket bu” şeklinde konuştu. Murat Ağca kızı İdil’i sık sık öperek hasret giderdi.