TUNCELİ'nin Ovacık İlçesi'nde PKK’lı teröristlerin silahlı saldırısında şehit olan 34 yaşındaki Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun’un eşi Cihan Uzun, "8 kişinin gözaltına alınması sevindirici bir gelişme. Devlet eşimin kanını yerde koymayacak, koymaz. Benim de bildiğim şeyler var. Yeri geldiğinde, zamanı geldiğinde nerede söylenmesi gerekiyorsa söyleyeceğim. Ucu nereye dokunursa dokunsun" dedi.
Tunceli’nin Ovacık İlçesi’nde 19 Eylül 2012 tarihinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun’un şehit edilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında İstanbul ve Ovacık’ta düzenlenen eş zamanlı operasyonlar 8 kişi gözaltına alınmasının ardından eşi yeni gelişmeyi değerlendirdi. Hemşire olan ve eşini şehit edilmesinin ardından tayini memleketi Samsun'a çıkan 2 çocuk annesi 33 yaşındaki Cihan Uzun, olayla ilgili 8 kişinin gözaltına alınmasının sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Beklediğimiz bir şey bu. Normal bir süreç tabii ki böyle olacaktı. Büyük bir operasyon olduğu için detaylı araştırma gerekiyor. O açıdan şimdi bulunması benim için geç değil. Yeter ki beklediğim sonucu görebileyim. 8 kişinin gözaltına alındığını ben de duydum. Sevindim ama asıl bu değil beklediğim. Hukuk devletindeyiz hiç kimse suç işleyip elini kolunu sallayarak hayatına devam edemez. Herkes yaptığının karşılığını bir gün görecek. Bekliyorum daha da bekleyeceğim. Bakalım nasıl sonuçlanacak. Adalete devletime güveniyorum."
GöZALTINA ALINANLARIN İSİMLERİ BANA SÖYLENDİ
Gözaltına alınan kişilerin isimlerinin kendisine söylendiğini belirten Cihan Uzun, "Zaten o dönemde çalıştığım ilçede oralı oldukları ve kimler olduklarını biliyorum. Konuştuğum alışveriş yaptığım insanlar olduğunu biliyorum. Üzüldüm mü belki de ‘Çok dışında tutmuştum. Hayır beklemiyordum. Böyle bir şey olamaz’ demedim açıkçası" diyerek şöyle devam etti:
"Zaten benim bu zamana kadar hep söylediğim, üstünde durduğum ve durulmasını istediğim nokta bu. Tetikçiyle derdim yok benim. Tabii ki cezasını çekecek bulunacak. Bakın nasıl yakalanıyor bulunuyor. Cezasını çekecek bir şekilde. Kolluk kuvvetlerinde emniyette nerede olmaları gerekiyorsa oradalar. Benim asıl sorum şu; nasıl o boşluğu nereden buldular. Neye güvenerek bu kadar rahat davrandılar. Gündüz öğlen vaktinde Cumhuriyet Başsavcısına bu şekilde bir saldırıyı neye dayanarak, ne rahatlıkla, neye güvenerek yaptılar? Bu soruların arkasında kim varsa, ne ve neresi varsa benim hedefim orası. Benim de bildiğim çok şey var, diyalog halinde olduğum insanlar oldu. Zaten şüphelerim de o doğrultuda, ispatlanması zaman almıştı. Bildiğim şeyler var yeri geldiğinde, zamanı geldiğinde nerede söylenmesi gerekiyorsa söyleyeceğim, ucu nereye dokunursa dokunsun. Benim gerçekten kaygım büyük. Acım büyük. Alacağım var hesabım var bunu göreceğim. Er ya da geç olacak bu. Buna çok inanıyorum."
Bir Cumhuriyet Başsavcısına saldırı düzenlendiği an o bombanın piminin çekildiğini söyleyen Cihan Uzun, "Devletin Cumhuriyetin Başsavcısı şehit oldu. Devlet bunun altında zaten kalmaz, kalmayacak. Benim açımdan hesabım böyle ama devletin de hesabı var. Devlet eşimin kanını yerde koymayacak, koymaz. Ben devletime güveniyorum. Adalet yerini bulacak. Zaten yavaş yavaş da görüyoruz. Yıkılmış dökülmüş hiçbir zaman olmadım, güçlüyüm. Üzüntüm öfkeye dönüştü. Çocuklarım büyüdüklerinde bana olay sonrasında ne yaptın babam için dediklerinde, ben de bunları yaptım böyle sonuçlandı ya da sonuçlanmadı, buyurun sıra sizde siz sonuçlandırın diyebilmeliyim" diye konuştu.
Şehit başsavcının 6 yaşında Emir Kaan ve 2 yaşında Hakan Taner isimli iki oğlu bulunuyor.