Son yıllarda maket üzerinde satışı yapılan konutlarda en çok ortaya çıkan sorun metrekare farkı. Birçok tüketicinin mağdur olmasına neden olduğu belirtilen konu ile ilgili açılan bir davada mahkeme dikkat çekici bir karar verdi. Kendisine satılan dairenin 12 metrekareye yakın küçük çıktığını gören tüketiciyi haklı bulan mahkeme, inşaat firmasını tazminata mahkûm etti. Şirket dairenin satış bedelinin yüzde 10’unu tüketiciye faizi ile ödeyecek.


Lüks konut üretimi yapan inşaat şirketleri arasında yer alan Dekon İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. müşterisi Sevda Üstün ile ‘metrekare farkı’ nedeni ile davalık oldu. İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nde karara bağlanan dosyaya giren belgelere göre süreç şöyle yaşandı.
 

Kirada yaşayan Üstün, mart 2012’de Dekon İnşaat’ın Ümraniye Şerifali bölgesindeki konut projesinden bir daire satın aldı. Daire bedeli için 270 bin TL ödeme yapıldı. Sözleşmede dairenin ölçüsü 99,57 metrekare olarak belirtildi. İddiaya göre şirketin satış görevlileri Üstün’e gezdirdikleri örnek daire ile satın almak istediği dairenin aynı ölçülerde olduğunu söyledi. Üstün’ün dairesi 27 Aralık 2012’de teslim edildi.
 

Mahkemenin yolunu tuttu


Üstün, taşındıktan kısa bir süre sonra dairesinde ölçüm yaptırdı. Yaptığı ölçümde dairesinin, sözleşmede yer aldığı gibi, 99,57 değil 87,77 metrekare olduğunu tespit etti. Üstün ilk olarak şirket yetkililerine durumu sözlü olarak bildirdi. Üstün, aradaki farkın kendisine ödenmesini talep etti. Şirket yetkilileri ise bu durumun mümkün olamayacağını ancak isterse ödediği para devredilerek dairenin kendisinden alınabileceği kaydedildi. Taraflar anlaşmaya varamayınca Üstün, noter aracılığı ile şirkete ihtarname gönderdi, dairede eksik çıkan alan karşılığı 25 bin TL ödenmesini talep etti. Şirketten ihtarnameye olumsuz yanıt gelmesi üzerinde Üstün, Av. Muhammet Ufuk Tekin aracılığı ile mayıs 2013’te tüketici mahkemesinde tazminat davası açtı.


Davaya konu dairede mahkeme heyeti inceleme yaptı; rapor hazırlandı
 

Şirket: Dava reddedilsin


Dava başvuru dilekçesinde benzer talebini yineleyen Üstün kendisine ‘gizli ayıplı mal’ satıldığını savundu. Şirket avukatı Kenan Yıldırım ise mahkemeye sunduğu savunma dilekçesinde davanın reddini talep etti. Av. Yıldırım dilekçesinde davanın zamanaşımına uğradığına da işaret ederek, Üstün’ün uğradığı bir zararın söz konusu olmadığını, aksine dairesinin değerlendiğine vurgu yaptı. Mahkeme tarafları dinledikten sonra dosyayı 3 kişiden oluşan bir bilirkişi heyetine teslim etti.


Bilirkişi: Tüketici haklı


Heyet geçtiğimiz kasım ayında mahkeme sundukları raporda dairenin 11,42 metrekare daha düşük olduğunu tespit etti. Raporda, Yargıtay kararları gereği, dairenin satış bedeli üzerinden yüzde 10 tüketiciye ödeme yapılması yönünde görüş bildirdi. Mahkeme de, hazırlanan rapor doğrultusunda karar verdi. Buna göre, Üstün’e ‘gizli ayıplı mal’ satıldığına hükmeden mahkeme Üstün’e 27 bin TL’nin faizi ile ödenmesine karar verdi; dosya masrafı ve avukatlık ücretini de şirketin üzerine bıraktı.
 

'5 yıl içinde dava açılabilir'


Av. M. Ufuk Tekin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, davaya konu dairede ‘gizli ayıp’ tespit edildiğine işaret ederek  “Bin bir zorlukla konut sahibi olup da bu tür bir haksızlıkla karşılaşan tüketicilerin konutu teslim aldıktan sonra normal şartlarda 5 yıl içinde bu davayı açması mümkün. Eğer bu kusur tüketiciden ağır kusur veya hile kullanılarak gizlenmişse zamanaşımı yoktur” dedi. Av. Tekin konuşmasının devamında “Uygulamada bu tür büyük projelerde müşteriler ile müteahhit firma arasında yapılan satış sözleşmeleri noterden yapılmamakta. Bu da esasen hukuki açıdan sözleşmeyi sakatlamaktadır ancak tapuda devir işlemi gerçekleştiyse yahut tüketici ödemelerinin çoğunu tamamladıysa sözleşmenin ne şekilde yapıldığının bir önemi kalmamakta. Tüketiciler satış sözleşmemiz geçersizdir diye düşünerek haklarını aramaktan vazgeçmemeli. Doğru bilgilendirme yapmayan müteahhitler bunun sorumluluğunu üstlenmeli” dedi.


'Yıllardır süren bir sorun'


Gayrimenkul uzmanı Ceren Kumbasar, satışı yapılan konutlarda yaşanan ‘metrekare’ sorununun yaygın bir sorun olduğuna işaret etti. Kumbasar, yapılan kimi hesaplamaların ‘kötü niyet’ taşıdığını savunan Kumbasar açıklamasının devamında “Bugün brüt metrekare hesabı yapılırken yasal olarak ve insani olarak yapılması zorunlu alanlardan bahsediyor ve bu alanlar için daire sahibine metrekare yükü veriyoruz” dedi. Bu durumun, düzgün iş yapan kimi firmalar için de sıkıntıya yol açtığına vurgu yapan Kumbasar “Bu konuda yıllardır süregelen bir adaletsizlik söz konusu. Bu dava umarım pek çok adaletsizliği durdurmak için bir umut ışığı olacak” şeklinde konuştu. Kumbasar konu ile ilgili mağduriyet yaşayan tüketicilerin ise dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. (Hürriyet / Dinçer Gökçe)