Emre BAYLAN/ANTALYA, () - BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, kolluk kuvvetlerinin yakalama anında şüpheliye 'susma hakkı' olduğunu bildirmediğini, hakimlerinse gerekçesiz tutuklama kararı verdiğini söyledi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi, Antalya Barosu ve Toplumsal Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nce (TEAMDER) AÜ Hukuk Fakültesi'nde düzenlenen 'Ceza Davalarında Tutukluluk Süreleri' başlıklı konferansta konuşan Prof. Dr. Feridun Yenisey, Türkiye'de tutukluluk uygulamasının tomografisini çeken araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Prof. Dr. Yenisey, Türkiye'de tutukluk uygulaması araştırması için İstanbul'da Çağlayan, Kartal ve Bakırköy adliyelerinden tümü tutuklulukla sonuçlanan 780 dava dosya incelediklerini söyledi. Prof. Dr. Feridun Yenisey, araştırmada incelenen 757 dosyanın 734'ünde, kolluğun yakalama anında şüphelinin susma hakkı olduğuna ilişkin bildirimde bulunduğuna yönelik bilgi olduğunu söyledi. Çıkan sonucun şaşırtıcı olduğunu belirten Prof. Dr. Yenisey, şöyle konuştu:
"Kolluk yakalama anında hak bildirmiyor. Yakalama anında bildirilmesi gerekiyor. Ama daha sonra tutanak düzenliyorlar. Yakalama tutanağında kutucuklar var. O kutucuklara 'hakları bildirildi' diye işaretleniyor. Dosyadan ancak bunu görebiliyoruz. Kağıt üzerinde baktığımızda yakalama sırasında hak bildirildiğini görüyoruz. Ama uygulama böyle değil. Uygulamada yakalama sırasında hak bildirilmiyor."
SAVCILAR GEREKÇESİZ TUTUKLAMA İSTİYOR
Prof. Dr. Yenisey, tutuklama sürecinde tutuklanmayı talep eden savcının da mutlaka gerekçe göstermesi gerektiğini söyledi. İlgili yasada da 'mutlaka' ifadesinin yer aldığının altını çizen Prof. Dr. Yenisey, inceledikleri dosyaların 702'sinde bu konuda bilgi bulunduğu ve 702 dosyadan sadece 22'sinde savcıların gerekçe gösterdiğini söyledi. Sanığın tutuklandığı 680 dosyada savcının tutuklama gerekçesinin bulunmadığını belirten Prof. Dr. Yenisey, tutuklama istemi için kuvvetli suç şüphesi olması gerektiğini belirterek, buradaki 'kuvvetli' sıfatındaki ölçüyü ise doktrinlere dayanarak, şu şekilde açıkladı:
"Bir kişi hakkında iddianame düzenleyebilmek için parmak izi var, tanık var ve yüzde 50 mahkumiyet olasılığı ortaya çıkmışsa iddianame düzenlenebilir. Tutuklama istenebilmesi ve verilebilmesi için ölçüt yüzde 90 mahkumiyet olasılığıdır."
HAKİMLER İÇİN DE DURUM AYNI
Hakimlerin de farklı bir tutum içinde olmadığını aktaran Prof. Dr. Yenisey, bu konuda bilginin yer aldığı 738 dosyanın ancak 30'unda hakim gerekçesi bulunduğunu söyledi. Savcının ve hakimin gerekçesiz tutuklamalarına karşı müdafinin tutuklamaya itirazında da aynı durumun var olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yenisey, "Müdafi de itiraz ederken 'İtiraz ediyorum' diyor sadece" dedi.
SORUN ADLİ KOLLUK
Türkiye'de tutuklamada yasanın 'mutlaka gerekçe' demesine karşın kanunun uygulanmadığını belirten Prof. Dr. Yenisey, gerekçe gösterilmemesinin nedenini ise "Savcıların gerekçesiz tutuklama isteminde bulunmasının sebebi adli kolluğun delil sunmaması" diye açıkladı. Somut delilin savcıya kolluk tarafından getirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Yenisey, “Ama kolluk çalışmalarında aksama var. Eksiklik burada ortaya çıkıyor. Adli kolluğun teşkilatlanmamış olması, uzmanca bir delil toplama yönteminin yerleşmemiş olması" diye konuştu.
İHSASI REY KORKUSU
Prof. Dr. Yenisey, hakimlerin neden gerekçe yazmadığını ise şöyle açıkladı:
"Yaptığımız mülakatlarda hakimler, 'Tutuklama kararının gerekçesini yasanın istediği şekilde delil göstererek, kuvvetli suç şüphesini de açıklayarak yazarsak ihsası rey (yargıcın davayla ilgili görüşünü beyan etmesi) etmiş oluruz' dedi. Aynı hakimin duruşmaya çıktığında 'Sen tutuklama kararı vermiştin hakimin reddini istiyoruz' derler korkusuyla gerekçe yazmadıklarını gördük."

EB(HA/SS) (FOTOĞRAFLI)