EYLEMİ DAĞKAPI MEYDANI'NA TAŞIDILAR
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki Elazığ Caddesi üzerinde bugün açlık grevlerine başladıklarını açıklayan aileler, öğlen saatlerinde, yürüyerek Dağkapı Meydanı'na geldi. Buradaki Atatürk Anıtı'nın arkasında çadır kuran aileler, eylemlerine burada devam etme kararı aldı. Aileler adına konuşan Erhan Eren, vermek istedikleri mesajın kamuoyuna yanlış aktarıldığını öne sürerek, şöyle dedi:
"Buradaki anneler daha önce belediyedeydi, ordan da bir şekilde orta refüje alındılar. Annelerin oradaki ve buradaki mesajları aynıdır. Mesajımız, annelerin mesajları toplumda, kamuoyunda yanlış lanse edildi. Anneler sanki sadece kendi çocukları gelsin diye eylem yapıyor gibi aktarılıyor. Anneler, dağdaki çocukların geri gelmesinin toplumsal barışın sağlanmasıyla mümkün olduğunu biliyor. Bu yüzden barışın bütün taraflarına; bağımsız ve özgür bir şekilde seslenebilme adına buradalar. Mesajları da budur; Bizi kimse bir tarafa çekmeye çalışmasın."
BARIŞ AKTİVİSTİ KADINLAR, ANNELERLE GÖRÜŞTÜ 
Pazar günü Lice İlçesi'ne giderek oradakı kadınlarla görüşen, Barış Adına Kadın Girişimi temsilcisi ve insan hakları aktivisti Nimet Tanrıkulu, Dağkapı Meydanı'nda, çocukları PKK tarafından dağa götürülen kadınlarla görüştü. Kadınlarla tek tek görüşüp notlar alan Tanrıkulu, şöyle dedi:
"Dün Lice'de annelerle görüştük. 2013 yılından beri bir barış girişiminden bahsediliyor ülkemizde. Biz kadınlar da barış sürecinin tamamında olmak istedik. Ve sık sık bu bölgeye gelerek kadınlarla görüşüyoruz. Yaptığımız görüşmelerle hazırladığımız raporları, hükümet ve barışın taraflarına veriyoruz. Bu anneler de barış çağrısı yapıyor, 'Barış gelsin, çocuğumuz da yanımıza gelsin' istiyorlar. Çözüm sürecinin evrelerinde, onların sesiyle oluşacak çözümleri de önemli buluyoruz. Onları dinlerken etkilendik. Her ağzını açan anne barış diyor. Bu annelerin gerçek talebi barıştır. Çocuklarının yaşının küçük olduğunu, onların savaş alanında değil kendi yanlarında olmaları gerektiğini savunuyorlar. Çözüm sürecinde devletin yaptığı bütün şeylerde bir ilerleme olmadı. Çözüm sürecinde güven artırıcı tedbirler alınmadı. Gelinen bu noktada güvensiz yaşayan bütün toplumların başvuracağı çözümler vardır. Eğer çocuklar hala bir takım yola başvuruyorsa, bu çözüm sürecindeki gelişmelerin olmamasından kaynaklanıyor. Eğer çözüm süreci gelişiyor olsaydı, bugün biz başka bir şeyler konuşuyor olacaktık. Burada yapacağımız görüşme sonrasında hazırlayacağımız raporu da siyasi partiler başta olmak üzere bir çok kesimle paylaşacağız."
PKK'NIN BİR YIL ÖNCE KAÇIRDIĞI KOCASINI İSTEDİ
Ailelerle birlikte eylem yapan Saniye Oruçtekin, kocası Abdulselam Oruçtekin'in 13 ay önce PKK'lılar tarafından kaçırıldığını anlatırken şöyle dedi:
"Eşim PKK tarafından bir sene, bir ay önce kaçırıldı. Adı Abdulselam Oruçtekin, 50 yaşındadır. Hazro'da bir köyden odun taşırken yol kesen PKK'lılar, komyonu ateşe verdiler, kocamı da kaçırdılar. Ben onlarla irtibata geçtim. Kocamın onların elinde olduğunu söylediler. O günden beri perişan olduk. Akraba ve komşuların fitre ve zekatlarıyla geçiniyoruz. Devletin verdiği okul parası ve de yanan kamyonun demirlerini satarak geçimimizi sağlıyoruz."
PKK tarafından kaçırılan Abdulselam Oruçtekin'in 13 yaşındaki kızı Neşbir Oruçtekin de babasının başına gelenleri anlatarak, annesiyle birlikte oturma eylemi ve açlık grevine girdiklerini ekledi.

MT(GG/İD) (FOTOĞRAFLI)