FATİH’te Suriye’de işkenceyle katledilen 11 bin kişiye ait fotoğrafların basına yansıması üzerine düzenlenen protesto gösterisinde konuşan Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, Suriye halkının sadece içme suyuna, gıdaya, ilaca, battaniyeye ihtiyacı olmadığını belirterek, “Suriye halkının nefsi müdafaa yapmak çoluğunu, çocuğunu bu katil sürülerinden korumak üzere en başta silahlara ve ağır silahlara ihtiyacı vardır. Eğer bu silahların gidişine müsade edilmezse, savcılar kanalıyla, basın kanalıyla bunların önü kesilirse Suriye Bosna’dan beter bir insanın dramının yeni sahnesi olacaktır" dedi.

Özgür-Der üyesi aralarında kadınların çoğunlukta olduğu yaklaşık 500 kişilik grup, ikindi namazının ardından Fatih Camii’nin avlusunda toplandı. Suriye’de işkenceyle katledilen 11 bin kişiye ait fotoğrafların basına yansımasını protesto eden grup kısa bir süre sonra Saraçhane’ye doğru yürüyüşe geçti. Fevzi Paşa Caddesi üzerinden trafiği kapatarak yürüyen grup sık sık tekbir getirdi. Grup, “Beşar Esed Cenevre’ye değil, Savaş suçları mahkemesine", "Tırları durdurup, yardımları engellemeye kalkanlar, işkenve fotoğraflarına bakın ve utanın" yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Suriye bayrakları taşıyan göstericiler “Katil Esed hesap verecek" , "Suriye halkı yalnız değildir", "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık" şeklinde sloganlar attı. "30 AYDAN BU YANA SURİYE’DE 100 BİNDEN FAZLA İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ"

Saraçhane Parkı’nda son bulan yürüyüş sonunda konuşan Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, “Bu kadar insanın işkence ile alçakça katledilmiş olması hem Esed hem de Esed’i 3 yıldır savunanlar artık bir şey söyleyemez zannettik. Ve bugün gerçekten de ar damarı çatlamışçasına yazılan haberler, geçilen tweetler ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Çünkü Esed bir zalim ama Esed’ın zulmüne hukuken, ahlaken, herhangi bir biçimde kılıf aramaya yeltenmek inanın ki, Esed’ın zulmünü aratmayacak bir zulümdür. Bugün yapılanlar, yazılanlar, bugün inkar edilenler, bu zulmü sürdürenlerin insanlığın kara bir lekesi olduğunu, insanlığın alnına sürülmüş kara bir leke olduğunu göstermektedir. 30 aydan bu yana Suriye’de 100 binden fazla insan öldürüldü. Dün yayınlanan fotoğraflar 11 bin insanın sadece askeri cezaevinde işkence ile öldürülüp çekilmiş resimlerinden ibaret. Bu sadece bir merkez. Demek ki, Suriye’deki kayıplar en ağır işkencelerden geçiriliyor, vücutları yakılıyor, deliniyor, kesiliyor. Açlıkla ölümü terk ediliyor. Elleri, ayakları bağlanmış bir biçimde haftalar, aylar süren sorguların ardından en alçakça yöntemlerle öldürülüyorlar. Neden, Esed iktidarını kaybetmesin diye Suriye’yi yıkmak caiz görülüyor" dedi. “ESED’Lİ BİR ÇÖZÜM ÖNGÖRÜLÜYOR"

Alpay, gerek Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov gerekse İran Cumhurbaşkanlığı sözcüsü tarafından bu fotoğraflarla ilgili yorumunuz nedir diye sorulduğunda her ikisinin de ‘zamanlama manidar’ açıklamalarında bulunduğunu ifade ederek, “Evet gerçekten zamanlama manidar. Katliam manidar değil, yıkım manidar, işkence manidar değil, işkence altında öldürülen on binlerce insan için sahte adli tıp raporları yazmak manidar değil, ama ajanslar tarafından dünyaya bildirilmesi çok manidar. Bu da gösteriyor ki, Rusya’dan İran’dan ya da AB’den gelecek herhangi bir insani bir tepki, insani bir yaptırım gerçekten bir hayal. Cuma günü Cenevre görüşmeleri başlayacak, Rusya’nın ve İran’ın talebi belli, AB ve ABD’nin tavrı belli. Çözüm nedir diye sorduğumuzda. Esed’li bir çözüm öngörülüyor" dedi. "TIRLARI DURDURUYORUZ DİYEREK ASLINDA SURİYE’DEKİ KATLİAMA DESTEK VERİLİYOR"

Son 10 gündür Suriye’ye giden insani yardımların önünün kesilmesiyle ilgili ise Alpay, “Suriye’ye giden insani yardımlar üzerinden hükümetin zor duruma düşülmesi hatta ve hatta Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Başbakan Erdoğan’ı savaş suçlusu ilan edilmesine dönük bir takım girişimlerin sahnede olduğunu bizler görüyoruz. Güya TIR'ları durduruyoruz diyerek aslında Suriye’deki katliama destek veriliyor, güya TIR'ların önünü kesiyoruz, Suriye’de savaş büyümesin diyerek AK Parti hükümetini Suriye politikasında iflasa sürüklemek. Böylece bir taraftan El- Kaide ile bağlantılarını kurmaya çalışarak uluslararası alanda mahkum etmeye, diğer tarafta yarın öbürgün hükümet aleyhinde bir kapatma davasının önünü açmaya dönük teşebbüsler olduğunu görüyoruz. Bu teşebbüslerin içinde adı paralel yapı olanların da, Kemalist olanların da, Ulusalcı olanların da, solcu olanların da yarış halinde ittifak ettiğini görmezden gelmemiz mümkün değildir."dedi. "SURİYE HALKININ AĞIR SİLAHLARA İHTİYACI VARDIR"

Alpay sözlerini şöyle tamamladı: “Son olarak, Suriye halkının sadece içme suyuna, gıdaya, ilaca, battaniyeye değil Suriye halkının nefsi müdafaa yapmak çoluğunu, çocuğunu bu katil sürülerinden korumak üzere en başta silahlara ve ağır silahlara ihtiyacı vardır. Eğer bu silahların gidişine engel olunursa 35 aydır olduğu gibi, bu silahların gidişine müsade edilmezse, savcılar kanalıyla, basın kanalıyla bunların önü kesilirse Suriye Bosna’dan beter bir insanın dramının yeni sahnesi olacaktır. Tırların önünü kesenler ismi ne olsun, ideolojisi ne olursa olsun, Esed katili gibi katildir, Suriye halkının düşmanıdır."