Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanını belirleyecek ikinci tur seçimlerinde oy verme işlemi sürüyor. Seçimlerin tamamlanmasına saatler kala ülkenin birçok kentinden usulsüzlük ve şiddet haberleri geliyor.

İstanbul'da da bu şiddet olaylarından birinin yaşandığı iddia edildi. Kadıköy'ün Bostancı semtinde Şenesenevler Mualla Selcanoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde oy verme işlemi sürerken kalabalık bir grup okulu basarak kadınlara saldırdı.

Polis, gerginlik fiziksel şiddete dönüşünce biber gazı ve cop kullanarak durumu kontrol altına almaya çalıştı. Gruptakilerin polislere de saldırdığı belirtildi. 

GAZETECİ DENİZ ZEYREK: POLİSİ DARP ETMİŞLER

İddia edilen olayla ilgili görüntüler paylaşan gazeteci Deniz Zeyrek okulda yaşananları aktardı. Bir yakınının olaya şahit olduğunu söyleyen Zeyrek, saldırganların polise dahi saldırdığını iddia etti.

Karabük Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili sosyal medya paylaşımı yapan 8 kişi gözaltına alındı Karabük Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili sosyal medya paylaşımı yapan 8 kişi gözaltına alındı

Zeyrek paylaşımının tamamında şu ifadeleri kullandı:

“Bir yakınım bu okulda oy kullandı. Bizzat tanık oldu bunlara. Arayıp olanları bana da canlı canlı anlattı. Görüntüde fark etmişsinizdir. Bir kadına el kaldırmayı/yumruk göstermeyi normal gören bu genç arkadaşlar, daha sonra olaya müdahale eden devletin polisini dahi darp etmişler. Sayın içişleri bakanı cep telefonundaki uygulamadan bir zahmet kimliklerini tespit etsin. Hepimiz görelim kim olduklarını…” 

Anarko adlı Twitter kullanıcısı ise şunları aktardı:

"Bostancı Mualla Selcanoğlu Teknik Lisesi sandık kurulu üyesi olarak, bahçede 40-50 kişilik bir takım elbiseli güruh, ben dahil olmak üzere birkaç kadının üzerine yürüyerek tehditler savurdu.

Sahte kimliklerle her sınıfa birden fazla müşahit sokmaya çalıştıkları için itiraz eden bir genci linç etmeye kalktıklarında o genci kurtarmaya çalışan bir kadın ve bir genç çocuk daha darp edildi. O sırada polis afk. Devamında çocuğu kurtardık. Bu kez bu olayları videoya çeken bize saldırmaya kalktılar. En son hatırladığım üç takım elbiselinin üzerime el kaldırarak yürümesi. Devamında bir arkadaşımız önüme geçip beni itti, tekmeleri de dayağı da o yedi. Polis?

Hala elim ayağım titriyor. Bostancı gibi bir yerde hem de… bu nasıl bir güven? 40 kişi, ağzında sandviç lokmalarıyla, eller havada, tehditler savurarak nasıl birilerinin üzerine yürüyebilir?! KIRK KİŞİ ABARTMIYORUM. Korkunç bir özgüven bu."