SİNOP'a yapılması planlanan nükleer santral için Türkiye ile Japonya arasında imzaların atılmasının ardından, sivil toplum kuruluşları santrale karşı çıktı.
Türkiye ile Japonya arasında Sinop'a nükleer santral yapılması için imzaların atılmasının ardından tepkilerde yükselmeye başladı. Nükleer teknolojinin bir ülkede olması gereken teknolojilerinden biri olduğunu belirten Sinop Belediye Başkanı CHP'li Baki Ergül, "Ben nükleer enerjiye karşı olan bir mühendis değilim, Nükleer enerji ülkemizde de olsun ama Sinop'ta olsun istemiyorum" dedi. Dünyada gelişmiş ülkelerin hepsinin elinde nükleer güç bulunduğunu belirten Ergül, "Nükleer enerji ülkemizde de olsun ama Sinop’ta olsun istemiyorum. Tanrı bize cenneti bahşetmiş bunun içine ne kadar teknolojiye uygun olarak da yapılsa psikolojik bir menfi etkisi var. Bu enerjinin hem karada, hem denizde muhakkak bir kirliliği olacak, olmaması mümkün değil. Bu kadar güzel bir yörede nükleer santral yapmanın bir anlamı yok" diye konuştu. Belediye Başkanı Ergül şöyle devam etti:
KENTİMDE İSTEMİYORUM
"Kimse şunun arkasına sığınmasın. Deniyor ki, Sinop deprem açısından sağlam bir yer. Depreme dayanıklı tek yer Sinop değil. Ayrıca deniyor ki, santral soğutma suyunu deniz kenarından alsın. Bu illaki deniz suyuyla soğutulacak diye bir şey yok. Su soğutan araçlarda var. Dünyada nükleer santrale sahip olan ülkelerin santralleri hep deniz kenarında mı? Ben kentimde nükleer santral yapılmasını istemiyorum. Bazı insanlar nükleer enerji ile Sinop’un gelişeceğini söylüyor. Biz eğer gelişeceksek bu turizm ve eğitimle gelişmeliyiz. Buralar balıkların yuva yaptığı bir yer. Burada suyun sıcaklığı bir derece değişmiş olsa eko sistem değişir, belki de eko sistem değişince kollu bacaklı balıklar oluşmaya başlar. Bu hemen yapalım olsun diye çabucak karar verilip yapılması gereken bir şey olmamalı diye düşünüyorum. Santralin kurulacağı alan yemyeşil bir orman cennet. Ben bir belediye başkanı olarak kentim adına böyle doğa harikası bir yerde nükleer santral yapılmasını çok uygun olmadığını düşünüyorum."
BALIKÇILIĞI OLUMSUZ ETKİLEYECEK
Nükleer santral konusunda endişeli olduklarını ve nükleerin çevreye verdiği zararın yanı sıra Karadeniz balıkçılığını da olumsuz yönde etkileyeceğini belirten KESK Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz ise, "Sinop geçimini doğal kaynaklarla sağlayan bir balıkçı kenti ve ormanlık alanlar burada çok yoğun. Sinop yüzde 70 ormanlık alan. Nükleer santral yapılmak istenen alanın ise yüzde 90’nı ormanlık alan. Buradaki köylülerimiz ve yurttaşlarımız geçimlerini orman ürünlerinden sağlıyor ve tarımla hayatlarını idam ettiriyorlar. Sinop’ta ciddi anlamda bir balıkçılık kapasitesi var ve Karadeniz de en çok balıkçı esnafının olduğu bir bölgedir. Bu Santral yapılacak alan da balık göç yolları üzerinde ve bu alan en çok balık yakalanan yerlerden biri. Bu bölgede bir endüstriyel kirlenme ve bir ısı artışı olduğu zaman o bölgede ekolojik denge bozulacağından Sinop turizmi olumsuz yönde etkilenecek" diye konuştu.
HALK İSTEMEZSE OLMAZ
Yıllardır nükleer santralin insanlık için bir felaket olduğunu savunduklarını dile getiren Metin Gürbüz, "Bu konuda sivil toplum örgütleri bir araya gelerek nükleer santrallere karşı bir platform kurduk ve mücadelemiz devam ediyor. Daha öncede Ankara'da ve İstanbul'da alınan kararlar doğrultusunda, ilimizde 3 tane termik santral yapılmak isteniyordu. Ankara’dan ne kadar karar alınırsa alınsın, halk burada santral istemediği sürece burada ne termik ne de nükleer santral yapılabilir. Gerze ilçemizde kurulmak istenen bu termik santralle karşı halkımız beş yıldır reaksiyon gösterdiler. Şimdi de Sinop’taki nükleer santral için benzer reaksiyonu gösterecektir. Dünyada yenilebilir enerji kaynaklarına yöneliş varken jeotermal gibi güneş enerjisi veya rüzgar enerjisi gibi enerji kaynaklarını çeşitlendirirken, nükleer yakıtlı enerji santrallerine karşı olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz" dedi.