SAMSUN'un Atakum İlçesi'nde yolcu otobüsünün çarpması sonucu yaşamını yitiren üniversite öğrencisi 25 yaşındaki Muhsine Nurdan Onur'un cenazesi memleketi Hatay'ın İskenderun İlçesi'nde tabutunun üzerine konulan gelinlikle son yolculuğuna uğurlandı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü öğrencisi olan Muhsine Nurdan Onur, karşıdan karşıya geçmek isterken 28 yaşındaki T.Y. yönetimindeki 55 NF 555 plakalı yolcu otobüsünün çarpması sonucu öldü. Genç kızın cenazesi memleketi İskenderun'un Numune Mahallesi'ndeki dedesinin evine getirildi. Öğretmen anne Nazmiye Yılmaz, tek evladı olan kızı için ellerini açarak 'Ben anasıyım. Elimden aldılar kızımı. Katil aldı elimden kızımı. Trafik katili kızımı elimden aldı' diyerek gözyaşı döktü. Bu sırada fenalaşan anne Yılmaz yere yığılınca yakınları tarafından kolundan tutularak tekrar ayağa kaldırdı. Muhsine'nin cenazesi daha sonra mahalledeki Nuri Üysen Camii'ne götürüldü. İlçe Milli eğitim Müdürü Muharrem Keleşoğlu ile öğretmenlerin de katıldığı Cenaze Namazı'nın ardından omuzlara alınan Muhsine Nurdan Onur'un tabutu cenaze aracına kondu.
Genç kızın cenazesi Payas İlçesi Asri Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi.
HAYALLERİ VARDI
Genç kızın öğretmen dayısı Bülent Yılmaz, Muhsine'nin altı yaşına kadar öğretmen dedesi Nazmi Yılmaz'ın yanında büyüdüğünü belirterek, "Sözün bittiği bir yerdeyiz, annesi davacı olacak. Trafik ve o bölgedeki karakol gerekli işlemleri yaptı. Adam öldürmekten yargılanacak. 1,75 boyundaki iri yapılı bir çocuğu 'görmedim' diyebilecek kadar bir insanla karşı karşıyayız. Bankadaki kişiler bile sesi duyup dışarı cıkmışlar 'ne oluyor' diye, olayın boyutunu düşünün. Hocalarının, arkadaşlarının deyişine göre 70 metre civarında sürüklenmiş. Bu arkadaşın 30 kilometre hızla gidilebilecek bir yolda kaç kilometre hızlı gittiğini siz tahmin edin. Hiçbir fren izi yok. Hayalleri olan bir çocuktu. Ziraat fakültesi tohum genetiği mühendisliğinde okuyordu, geleceği olan bir bölümü okuyordu. Ülkesine faydası olacaktı. Çeşitli araştırmaları vardı hatta hocaların bilmediği, bizim 'zahter' dediğimiz hocaların kekik dediği bitki üzerinde çalışıyordu. Bu konuda mastırını yapmayı planlıyordu ama bir trafik canavarı çocuğun hayallerini yolda bıraktı" diye konuştu.