MUĞLA'da, 19’uncu yüzyıldan bu yana kullanılan baca sistemi sayesinde 65 bin nüfuslu kentte hiç karbonmonoksit gazından zehirlenme vakası yaşanmıyor. Yağmuru ve rüzgarı kesecek biçimde yapılan dikdörtgen bacaların dört tarafının açık olması tıkanma ve tütmeyi engelliyor.
UNESCO tarafından kabul edilen Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Muğla bacası, yüzyıllardır ev sahiplerini koruyarak, kentin sembolü haline geldi. Kentte, 19'ncu yüzyıldan bu yana aynı baca sistemi kullanılıyor. Üzeri kapalı, geniş ağızlı bacalar, yörenin geleneksel çatı örtüsü malzemesi oluklu kiremitle yapılıyor. Muğla'nın simgesi haline gelen bacaları özellikle yağmurda sert esen rüzgarı kesecek biçimde, dikdörtgen olarak yapılıyor ve dört tarafı açık olduğu için tıkanma ve tütmeyi engelliyor. Bu yönüyle de çok güvenli olduğu belirtiliyor.
Muğla Belediyesi Zabıta Müdürlüğü yetkilileri, ilde yıllardır soba zehirlenmesi vakası yaşanmadığını belirtti. Baca sisteminin iklim koşullarına uygun olduğunu ifade eden yetkililer, düzenli aralıklarla da denetim yapıldığını kaydetti.
CHP’li Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla bacasını SİT alanındaki restorasyonu yapılan evlere 'şart' koşulduğunu belirterek, “Rüzgar nereden eserse essin bacamız dumanı geriye üflemez. Bu bacamızın en önemli özelliğidir. Bacaların kurum tuttuğu zaman temizlenmesi gerekiyor. Belediye olarak düzenli bir şekilde denetimlerimizi yapıyoruz. Restorasyon çalışmalarında da aslına uygun olarak bacalar yenileniyor” dedi.
Muğla eski Mimarlar Odası Başkanı Ertuğrul Aladağ ise, bacanın kente özgü bir yapı olduğunu belirterek, “Kiremit çatı, Muğla'da kullanılmasıyla görülmeye başladı. Yapımı kolaydır. Yaklaşık 28 kiremitten yapılır. Plansız olarak haçvari bir forma sahiptir. 4 yanı açıktır. Her yönden gelen rüzgarı çeker. Muğla'nın iklim koşullarına uygun bir bacadır. Bu nedenle Muğla'da bacadan kaynaklı soba zehirlenmesi yaşanmaz” dedi.
Yapılan çalışmalarda geleneksel Muğla bacasının çoğunlukla Muğla merkez olmak üzere Milas, Yatağan, Ula, Köyceğiz, Ortaca ilçeleri ve Bozüyük, Kafaca, Yeşilyurt, Yerkesik, Gökova ve Akyaka beldelerinde de uygulandığı görülüyor. Türkiye'nin Rize’den sonra en çok yağış alan ili olan Muğla’da halk arasında 'Deli Memet' olarak adlandırılan poyrazla karışan yağmurun her yönden yağması halkın ihtiyacına göre bir baca şekillendirmesinde etken oldu. Muğla bacasının dört tarafının açık olarak yapılması baca tıkanmalarını ve soba tütmesini engelliyor. 28 adet yağlı kiremitle çok çabuk yapılabilen bacaların onarımı da kolay. Bacanın üzeri yağıştan korunmak amaçlı olarak haç şeklinde kapatılıyor.