Cem TURSUN /İSTANBUL,()  "Terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 17,5 yıl hapisle cezalandırılan Metin Kaplan için avukatı, infazın durdurulması ve yeniden yargılama talebinde bulundu.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen avukat Halit Çelik, Edirne Cezaevi'nde hükümlü bulunan Metin Kaplan hakkında yeniden yargılama ve infazın durdurulması talebini içeren dilekçeyi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu. Adliye çıkışında Metin Kaplan'a Özgürlük Platformu üyeleriyle birlikte basın mensuplarına açıklamada bulunan avukat Halit Çelik, "Metin Kaplan 2004 yılından bu yana tutuklu bulunuyor. Ve nihayet kendisi 14 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezanın yegane delili İstanbul 2 nolu DGM'nin verdiği bir karardır. Bu karar, yargılananların işkence altında ifadelerinin alınması suretiyle verilmiştir. yani herhangi bir mahkeme tarafından dayanak olarak kabul edilemez" dedi.

"İŞKENCE ALTINDA ALINAN BEYANLARA İTİBAR EDİLEMEZ"
"İşkence altında alınan beyanlara itibar edilemez ve mahkeme kararına herhangi bir dayanak teşkil edemez" diyen avukat Çelik, "2 Nolu DGM'de işkenceye uğramış olan sanıklar 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de yoğun çabalarımız sonucunda çağrılmış ve yeniden orada ifadelere alınmışken, 'bize işkence yapıldı, baskı altında ifade vermek zorunda kaldık' demişken, bunlar da açık bir şekilde belliyken buna rağmen 14 Ağır Ceza Mahkemesi mahkumiyet kararı vermekten geri durmamıştır" ifadeleri kullandı.

"ELİNE BİR MANTAR TABANCASI BİLE ALMAMIŞ"
Metin Kaplan'ın yeniden yargılandığı takdirde beraat edeceğinden bir kuşkuları olmadığını ifade eden avukat Çelik, "Çünkü bırakın bir silahlı örgütün kurulması ve yönetilmesini eline bir mantar tabancası bile almamış olan bir kişinin böylesine bir itham ile itham edilmiş olması ve bir diğer yargılanan terör örgütü mensupları ve idarecileriyle aynı kefeye konulmuş olması kendisini cezaevinde de büyük bir oranda ızdırap içinde bırakmaktadır. Deliller ortadadır, dosya mahkemenin önündedir. Yeniden bir yargılama yapıldığında, uçağı Anıtkabir'e kaçracaklar ve pilottan bir saatte öğrendikleri eğitimle intihar saldırısı yapacaklarına dair komik iddianın dışında ciddi başka bir delil yoktur" diye konuştu.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Almanya'nın sınır dışı etmesi üzerine 13 Ekim 2004'te Türkiye'ye getirilen Metin Kaplan hakkında hazırlanan iddianamede, uçakla Anıtkabir'e yönelik saldırı ve Fatih Camii'nin işgal hazırlığının da aralarında bulunduğu 13 ayrı suçlamaya ilişkin müebbet ağır hapsini öngören "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs" suçu ile "bu suça fer'i iştirak", "yasa dışı örgüte üye olmak" ve "halkı kanunlara uymamaya tahrik" suçlarından cezalandırılması isteniyordu. İlk yargılamada Kaplan, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince, 20 Haziran 2005 tarihli duruşmada, lehine olduğu gerekçesiyle eski TCK'nın 146. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı. Kararın temyizinin ardından Yargıtay yeni Türk Ceza Kanunu'ndaki hak mahrumiyetlerine ilişkin hükümlerin dikkate alınması gerektiği görüşüyle bozmuştu. Yapılan yeniden yargılamada, Kaplan, "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan müebbet hapse çarptırılmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu kez de Kaplan'ın eylemlerinin 5237 sayılı yeni TCK'nin 314/1. maddesinde düzenlenen "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.Mahkeme, bu nedenle Kaplan'ı 'terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçundan 17,5 yıl hapisle cezalandırdı. Kaplan halen Edirne Cezaevi'nde bulunuyor.