Enver ALAS - Taner YENER/İSTANBUL, ()  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'daki mitinginin ardından karayoluyla geldiği Silivri'de konuştu.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın Devlet Denetleme Kurulu'na verdiği talimatla ilgili olarak, 'Sayın Cumhurbaşkanı, o Devlet Denetleme Kurulu bu iktidar yerinde kaldığı sürece, hırsızların iş başında olduğu sürece, yargıya müdahale ettikleri sürece, bürokrasiye müdahale ettikleri sürece, beklentileriniz asla karşılanmaz"dedi. Kılıçdaroğlu, "Hükümet istifa eder mi? Bu hükümetin istifa etmesi için 'ar damarı' dediğimiz bir şeyin olması lazım. Ar damarı yok, 'kâr damarı' var bunlarda" dedi.

Eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte saat 15.00 sıralarında Silivri'ye gelen Kılıçdaroğlu'nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Silivri Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar ve çok sayıda partili tarafından karşılandı. Kılıçdaroğlu'nu mitingin yapılacağı Atatürk Meydanı'nda bekleyen partili vatandaşlar bando müziği eşliğinde halay çekip, göbek attı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'na miting alanında bekleyen vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Burada halka hitap eden Kılıçdaroğlu'nun konuşması, sık sık 'Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk', 'Başbakan Kemal', 'Halkçı Kemal' sloganlarıyla kesildi. Yağmur altında konuşan Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında mikrofon bozuldu. Kılıçdaroğlu, yeni mikrofonun gelmesiyle ara verdiği konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

"ADALETİ, HIRSIZLIĞI AKLAMAK İÇİN KULLANIRSANIZ ARTIK TUZU KOKUTURSUNUZ"
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında, "En son bugün bir ses kaydı daha yayınlandı. Konuşan başçalan. Aynı bu ülkenin başına bela olan adam, demokrasimizi geriye götüren adam" diyerek şunları kaydetti:
"Manisa'da gencecik bir üniversite öğrencisi çantasına bir şey koymuş. Polis çıkarıyor bakıyor üstünde, 'hırsız var' yazıyor. Başbakana hakaretten yargılanıyor. Hırsız deyince artık onun adı akla geliyor. Beraber mücadele edeceğiz. Dün Brüksel'de diyordu ki; 'yasama, yürütme ve yargı organları birbirine müdahale edemez'. Eyvallah doğrudur. Ama bugün çıkan ses kaydında ne diyor? 'Efendim dava görülüyor'. Kime söylüyor? Adalet bakanına, 'oraya müdahale edin, karar böyle çıksın' diyor. O da 'başüstüne' diyor.  Söylüyorum; bu konumdaki birisi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğunda oturamaz. O kişi hukuku katleden kişidir. Adaleti katleden kişidir. Açıkça söylüyorum, hırsızlık suçlamasından çok daha ağır bir olaydır. Çünkü hırsızı sonuçta mahkemeye
gönderirsiniz, adalet tecelli eder. Ama adaleti, hırsızlığı aklamak için kullanırsanız artık tuzu kokutursunuz. Geldiğimiz nokta budur."

"DEVLET DENETLEME KURULU YAZDIĞI RAPORLARLA BU HIRSIZLARI AKLAR"
Kılıçdaroğlu, "Bugün Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Denetleme Kurulu'na talimat vermiş, 'yolsuzlukları araştırın, yolsuzlukları araştırın, adalet nasıl tecelli ediyor araştırın'. Buradan Sayın Cumhurbaşkanına açıkça sesleniyorum, 'Sayın Cumhurbaşkanı, o Devlet Denetleme Kurulu bu iktidar yerinde kaldığı sürece, hırsızların iş başında olduğu sürece, yargıya müdahale ettikleri sürece, bürokrasiye müdahale ettikleri sürece, beklentileriniz asla karşılanmaz. Olsa olsa Devlet Denetleme Kurulu yazdığı raporlarla bu hırsızları aklar. En büyük endişem budur" dedi.

"MASUM İNSANLAR HAPİSTE, HIRSIZLAR DIŞARIDA"
Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce Silivri'ye geleceğine dair söz verdiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
"Sözümü tuttum geldim buraya. Sizlerle beraber olmaktan çok mutluyum. Dün diyordu ki; 'hapishanelerde masum insanlar yatıyor, hapishanelerde suçsuz olduğu halde, sahte delillerle insanlar yatıyor'. Bugün o insanlar hala yatıyor. Ama hırsızlar dışarı çıktı. Bu nasıl bir adalet düzenidir. Masum insanlar hapiste, hırsızlar dışarıda. Kendisi başçalan olunca, sonucunda böyle oluyor işte. Gittiğimiz yerlerde mitingimizi yaparken, o montaj olduğu iddia edilen ses bantlarını yayınlıyoruz. Bu kişinin, Başbakanlık koltuğunda oturan kişinin, yolsuzlukları nasıl örtmek istediğinin, aile boyu hepsinin nasıl çalıştıklarını halka anlatmaya çalışıyoruz. Bazı polisler geliyorlar, diyorlar ki; 'bunları yayınlayamazsınız'. Buradan bütün polis kardeşlerime sesleniyorum. Siz halkın polisisiniz, hırsızın değil. Halktan yanasınız, hırsızdan yana değil."

"BİLAL OĞLAN SABAHIN 8'İ YENİ UYANMIŞ, MAHMUR"
"Bizim mücadelemiz kutsal mücadeledir. Biz halk için mücadele ediyoruz, cebimiz için değil" diyen Kılıçdaroğlu, "Halk için kavga veriyoruz, işsizler iş bulsun diye mücadele ediyoruz. Bütün kavgamız bunun üzerine inşaa edildi. O ise köşeyi dönme hesapları yapıyor. Sabah sekizi iki geçe oğluna telefon ediyor. 'Oğlum Bilal', 'buyur babacığım' diyor. 'Oğlum ne var ne yok', 'bir şey yok babacığım', 'oğlum arama yapıyorlar, falan bakanların evlerinde' diyor. Tabii Bilal oğlan sabahın 8'i yeni uyanmış, mahmur, 'babacığım bir daha anlatır mısın' diyor, 'olur oğlum, bir daha anlatayım' diyor ve anlatıyor, 'oğlum paraları sıfırlayın. Yalnız sen değil, kardeşlerini de çağır, amcanı çağır, enişteni çağır, dayını çağır' diyor" şeklinde konuştu.

"HZ. MUHAMMED'İN SÖZÜNE KULAK KABARTTIYSANIZ"
"Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş yurttaşlarıma da sesleniyorum" diyen Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Sizin vicdanınıza sesleniyorum, sizin ahlakınıza sesleniyorum, sizin ailelerinize sesleniyorum; 'eğer hırsızlıktan bıktıysanız, yolsuzluktan bıktıysanız, imanla yalan bir arada olmaz diye Hz. Muhammed'in sözüne kulak kabarttıysanız, artık yolun sonuna geldiler'. Kavga benim kavgam değil, kavga hepimizin kavgası. Hiç endişe etmeyin silkeleyeceğim. Ama bir meyve düşer diye beklemeyin, bütün meyveleri de bunlar yediler. Bütün dolarları götürdüler. Buradan Adalet Kalkınma Partisi'ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, onların vicdanlarına sesleniyorum, sabahın sekizinde bu telefonu ediyor, ertesi gün öğleden sonra bir telefon daha ediyor. Beşinci telefon, 'oğlum, paraları sıfırladınız mı?' diyor. 'Babacığım bir miktar kaldı' diyor. 'Ne kadar kaldı oğlum', '30 milyon avro civarında bir para kaldı' diyor. Şimdi bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, hangi partiye oy verirse versin... Nasıl olur da bir başbakanın çocuklarının evinde 1 milyon avroya yakın para tutulur. Bu ülkenin bankası yok mu? Bankacıları yok mu? Bu para haram para. O nedenle söylüyorum, bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; harama ortak olmayın, AKP'ye vereceğiniz her oy harama ortak olmak demektir. Biz el ele, kol kola, omuz omuza mücadele etmek zorundayız. Aydınlık bir Türkiye için, güzel bir Türkiye için mücadele etmek zorundayız."

"BAŞTA Kİ ADAM ÇALARSA"
Kılıçdaroğlu, "Beraber çalışacağız. Eğer Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu koşullardan memnun değilseniz beraber çalışacağız. Ben üstüme düşeni yapıyorum. 24 saat az benim için, her yere gidiyorum, bütün yurttaşlarımla konuşuyorum. Çok sayıda kadın kardeşimiz var aramızda. Eğer çocuğunuz işsizse, eğer evinizde huzur yoksa bilin ki nedeni bu başçalandır. Başta ki adam çalarsa artık o ülkeye huzur gelmez. Herkesin bunu bilmesini isterim" dedi.

"BİZ ZATEN SENİN YÜRÜTMENİN BAŞI OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORUZ"
"Adalet ve Kalkınma Partisi'nde, o partiye oy vermiş saygıdeğer yurttaşlarım var" diyen Kılıçdaroğlu, "Ülkenin geleceğini düşünen, gerçekten de kaygı duyan çok sayıda yurttaşım var. Onlar bu partiye oy verirken şunu düşündüler; 'bunlar gelecekler, yolsuzlukla mücadele edecekler, bunlar gelecekler, yoksullukla mücadele edecekler, bunlar gelecekler yasaklarla mücadele edecekler'. Geldiler, 3 Y'yi yemek olarak aldılar, malı götürdüler. Ne diyor başçalan, 'ben yürütmenin başıyım' diyor. Biz zaten senin yürütmenin başı olduğunu çok iyi biliyoruz. Yürütmenin başına hep beraber hesap soracağız" şeklinde konuştu.

"DİN İMAN EDEBİYATI YAPILMASIN İSTİYORUZ"
"30 Mart, beraber gideceğiz sandığa" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Sizden bir isteğim var. Ben çalışıyorum ama siz de çalışacaksınız. Kendiniz için değil, ülkemiz için çocuklarımız için beraber çalışacağız. Bir kişiyi ikna etmenizi istiyorum. Geçen seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş, ama bugün gerçekleri gören bir kişiyi daha ikna etmenizi istiyorum. Ülkenin içinde bulunduğu koşulları anlatın. Onların evini anlatın, çocuklarını anlatın, her şeyi anlatın ve deyin ki, 'Türkiye'de biz barış itiyoruz, Türkiye'de huzur istiyoruz, Türkiye'de kadın erkek eşitliği istiyoruz, Türkiye'de kadının kılık kıyafeti üzerinden siyaset yapılmasın istiyoruz. Din iman edebiyatı yapılmasın istiyoruz, hırsızlık yapılmasın istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"AR DAMARI YOK, 'KÂR DAMARI' VAR BUNLARDA"
Dünyanın en güzel ülkesinin Türkiye olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Her alanda çok başarılı insanlarımız var, sanatçılarımız var, bilim insanlarımız var, esnafımız var, köylümüz var, çiftçimiz var. Her alanda başarılara imza atmış çok sayıda insanımız var. Ama son 17 Aralık'tan bu yana ortaya çıkan bir gerçek daha var, dünyada enderi görülmemiş hırsızlıkların altına imza atan başçalanımız da var. Bu da bir başka gerçek. İlk kez, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk hep beraber. Bantlarla beraber, seslerle beraber, her şeyle tanık olduk. Şimdi devleti ele geçirmeye çalışıyorlar, yargıyı ele geçirmeye çalışıyorlar. Hükümet istifa eder mi? Bu hükümetin istifa etmesi için 'ar damarı' dediğimiz bir şeyin olması lazım. Ar damarı yok, 'kâr damarı' var bunlarda."

"İSTANBUL'A PARİS'TEN DAHA FAZLA TURİST GELECEK"
Kemal Kılıçdaroğlu, "İstanbul'da da bir tarih yazacağız" diyerek şöyle devam etti:
İstanbul'da da haramilerin iktidarına son vereceğiz. Son 15 yılda İstanbul'a harcanan para 150 milyar dolardan fazla. Hep beraber düşünmeliyiz, 150 milyar dolarla İstanbul'un hangi sorunu çözüldü. Hiçbir sorunu. Biz çözeceğiz, 5 yıl içinde yeni bir İstanbul, yeni bir dünya markası yaratacağız. Göreceksiniz Şişli nasıl İstanbul'un markası olduysa, Sarıgül'le 5 yıl içerisinde İstanbul bir dünya markası haline gelecek. İstanbul'a Paris'ten daha fazla turist gelecek. Ve göreceksiniz İstanbul'un ulaşım sorununu biz çözeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi çözecek. İstanbul bütçesi itibari ile pek çok bakanlıktan büyük. Büyük paralar var burada. Borçlarını da biliyoruz, her kuruşunu biliyoruz. Her sorunu biliyoruz, her sorunu nasıl çözeceğimizi biliyoruz. Bizim bir özelliğimiz var, biz kendimizi halka adamış siyasetçileriz. Biz halk için çalışır, halk için çaba harcarız. Ve biz birleşe birleşe kazanacağız. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseye, 'kılığın kıyafetin böyle, etnik kimliğin böyle, inancın böyle' ayrım yapmayacağız. Herkesin bizim başımızın üstünde yeri var. "

"HERKESİN BENİM BAŞIM ÜSTÜNDE YERİ VAR"
Kılıçdaroğlu Çanakkale'ye gittiğini belirterek, "Çanakkale bizim bağımsızlık mücadelemizin en önemli adımıdır. Çanakkale'de dedelerimiz koyun koyuna yatıyor. Güzel bir Türkiye'yi bize bıraktılar. Bizim sözümüz, bizim ahdimiz var, biz de güzel bir Türkiye'yi çocuklarımıza bırakacağız, huzur içinde bırakacağız. Demokratik yollardan bırakacağız. Tek gücüm, tek güvencem halktır" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Sözüm var, ahtım var, doğu batı, kuzey güney ayrımı yapmayacağım. Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin benim başım üstünde yeri var. Mücadeleyi herkes için yapacağız" şeklinde konuştu.

"GÖRKEMLİ BAYRAĞIMIZ DALGALANACAK"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin inşaların yağmur bekliyor. Yağmur toprağı beslediği sürece her şey olur" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bereketli yağmurlar umarım ayın 30'un da sandıklarda bereketli oylara dönüşmüş olur. Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir ülkeyi beraber inşaa edeceğiz. Her evde huzurun olması için beraber mücadele edeceğiz. Önce Silivri diyeceğiz, sonra İstanbul diyeceğiz, sonra Türkiye diyeceğiz. Görkemli bayrağımız dalgalanacak bu ülkede, bundan eminim. Biz madem ki yedi düvele karşı mücadele ettik, madem ki en karanlık günleri birleşerek aştık, demokrasi geldi tıkandı haramiler iş başında , başçalan ve 40 haramiler var... Başçalan ve 40 haramileri al aşağı etmeye hazır mısınız? Emin olun biz de hazırız. Beraber mücadele edeceğiz, gazamız mübarek olsun."

EA (MK) (FOTOĞRAF)