ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi'nde 2 yıl önce düzenlenen hava operasyonunda 34 kişinin yaşamını yitirdiği olayın ikinci yıldönümünde protesto gösterileri düzenlenip, bazı yerlerde kepenkler açılmadı. Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde gösteri yapan gruplar polisle çatıştı.
Uludere'nin Irak sınırında 28 Aralık 2011 gecesi düzenlenen hava operasyonunda 34 kişi öldü. Hava operasyonu ile ilgili sorumluların ortaya çıkarılmayarak yargılanmamasını protesto etmek ve yakınlarını kaybeden ailelere destek vermek amacıyla Şırnak merkez ile bağlı ilçeler Cizre, İdil, Silopi, Beytüşşebap ve Mardin'in Nusaybin İlçsi'nde fırın ve eczaneler dışındaki tüm işyerleri kapalı kaldı.
CİZRE'DE OLAY ÇIKTI
Cizre'de öğle saatlerinde bir araya gelen gruplar, ilçeden geçen uluslararası transit karayolunu trafiğe kapatmak isteyince olaylar çıktı. Yolu kapatmaya çalışan yüzleri maskeli gruba çevik kuvvet ekipleri ve polis panzerleri goz bomblarıyla müdahale etti. Kasaphane Mahallesi'ne dağılan göstericiler polis panzerlerine taş attı. İlçede bazı mahallelerde küçük çaplı olaylar gün boyu sürdü.
Olayların büyüme olasılığına karşılık çevre illerden de getirilen çok sayıda panzer İlçe Emniyet Müdürlüğü bahçesinde hazır bekletildi.
DİYARBAKIR'DA PROTESTO EDİLDİ
Diyarbakır'da Ofis Semti'nde toplanan Özgür-Der ile Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) üyeleri 34 köylünün hava operasyonnda ölmesini basın açıklamalarıyla protesto etti.
Türkçe-Kürtçe 'Roboski'ye adalet' dövizleri taşıyan ve 'Müslüman zülme boyun eğmez' sloganları atan grup adına konuşan Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Emin Altundal, yakınlarını kaybedenlerin 2 yıldan bu yana adalet beklediğini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın, Ergenekon'u tasfiye ettiğini ifade eden Altundal, şöyle dedi:
"Ergenekon'u tasfiye eden, Öcalan'la masaya oturan, PKK'ya asker ve silah susturan, kimsenin dokunamadığı dershaneleri kapatma iradesi gösteren, Kürdistan'a 'Kürdistan' diyen bir Başbakan neden 34 vatandaşının katillerini bulup, üzerine sıçrayan kanı temizlemez? Kürt sorunu konusunda önemli adımların, atıldığı bir sırada Roboski katliamının hala aydınlatılmamış olması barış umutlarını da kırıyor."
Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel ise, hükümetin Kürt halkına özür borcunun olduğunu öne sürerken, şöyle konuştu:
"Roboski; bir kırılma noktasıdır. Katliamın aydınlatılması bundan sonra çok önemlidir. Bir an önce Roboski katliamını gerçekleştiren yetkililer, sorumlular mutlaka adaletin karşısına çıkarılmalı ve hak ettileri cezaları almalıdırlar. Ayrıca bu hükümetin Kürt halkına bir özür borcu var. Bu olayı örtmekle, şimdiye kadar katilleri ortaya çıkarmamakla, etkin bir yargılamanın önünü açmamakla hükümet dolaylı olarak bu suçun ortağıdır. Hükümet bir yandan etkin yargılamanın önünü açarak, diğer yandan Kürtler'den siyasetten af diliyerek aklanabilir. Ve Kürtlerin vicdanını rahatlatabilir."