ÜNİVERSİTE eğitimi için 2005’te Çin’in başkenti Pekin’e giden Kayserili Ömer Sümerli, bir televizyon programında tanıştığı Luan Xiao ile evlendi. Tartışma programında tanıştıklarını anlatan Ömer Sümerli, eşinin Müslüman olup, Sude adını aldığını söyledi.
Sude (28) ve Ömer (28) çiftinin Çin’de yapılan düğünlerinin ardından Kayseri’de de düğün yapıldı. Düğün salonuna geleneksel kıyafetler ve müzik eşliğinde çıkan Sude ve Ömer çifti davetlilerin alkışları arasında dans etti. Geleneksel kıyafetlerle hatıra fotoğrafı çektiren çift, gelin ve damatlık giyerek yeniden salona geldi.
2005 yılından beri Çin'de Uluslararası İlişkiler okuduğu anlatan Ömer Sümerli, haber editörü olan Luan Xiao bir televizyon programında tanıştıklarını söyledi. Hıristiyanlık, Musevilik ve Müslümanlığın tartışıldığı programda İslamiyetin Luan Xiao’nun ilgisini çektiğini belirten Ömer Sümerli şunları anlattı:
"Programda benimle birlikte Hıristiyan, Musevi ve Ürdünlü bir arkadaşım vardı. İlk gittiğimizde, bana Hıristiyanlığı anlatmak için mi geldiğimi sordu. Ben de Müslüman olduğumu söyledim. Ürdünlü arkadaşımı cüppe ve sakallı görmüştü. Bana neden farklı olduğumu sordu. İslamiyeti böyle bilmediklerini söyledi. Programda arkadaşlarımla birlikte yaşadığımız dini anlattık.  Kendisinin de dini konularda bazı araştırmaları varmış. Araştırdığı Hıristiyanlıkta bazı eksiklikler görünce, Müslüman olmayı tercih etti. Kayseri’ye tatil için geldiğimiz 2008 yılının Ağustos ayında da müslüman oldu."
'YABANCIYIM AMA HİÇ YABANCILIK ÇEKMEDİM'
Kayserili damat, ailesinin Çinli gelinle ilgili önce çekindiklerini ancak daha sonra kültürlerini öğrendikçe kabul ettiklerini anlattı. Türkçe bilmeyen Sude Sümerli ise duygularını 'Çok güzel' diyerek ifade etti. Tercümanlığını eşi Ömer’in yaptığı Sude, Türk insanlarının çok samimi ve cana yakın olduklarını söyleyerek şöyle konuştu:
"Ben burada yabancıyım ancak hiç yabancılık çekmedim. Bana hep tebessüm halindeler. Ben Türkiye’de bunu çok beğendim. Daha Türkiye’ye yeni geldiğim için Türk yemeklerine henüz alışamadım. Eşim Çin’de nasıl uzun yaşadıysa, ben de Türkiye’de uzun yaşayacağım ve yemeklerini yiyeceğim. İlk başta eşime Çin yemeklerini yapacağım, daha sonra Türk yemeklerini öğrendikçe onu da pişireceğim."