DİYARBAKIR merkez Sur Belediyesi'nin 'Çok dilli belediyecilik' kapsamında resmi yazışmalarında Kürtçe'nin kullanılmasıyla ilgili uygulama, Kaymakamlık'tan döndü. Sur Kaymakamlığı, belediye meclis kararlarıyla ilgili Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe de gönderilen yazışmaları mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iade etti. 
Bölgede 2007 yılından bu yana 'Çok dilli belediyecilik hizmeti' başlattığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nın başvurusu üzerine Danıştay tarafından meclis üyeleriyle birlikte görevine son verilen, 2009 seçimlerinde tekrar seçilen Sur Belediye Başkanı BDP'li Abdullah Demirbaş'ın resmi yazışmalarda Türkçe'nin yanısıra Kürtçe'nin kullanılmasıyla ilgili başlattığı uygulamaya Sur Kaymakamlığı tarafından kabul görmedi. Sur Kaymakamlığı'na Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe olarak da gönderilen resmi yazışmaların Kürtçe metinleri Kaymakam Aydın Ergin tarafından, "Kaymakamlığımıza gönderilen 10.01.2014 tarihli yazılarınız mer'i mevzuata aykırı olduğundan iade edilmiştir" gerekçesiyle iade edildi. Kaymakamlığın Kürte yazışmaları iade etmesi üzerine Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, belediye içi ve resmi kurumlar ile yapılacak yazışmaların bundan sonra artık Türkçe ve Kürtçe olarak yapılması için bir genelge yayımladı. Demirbaş genelgesinde, şöyle dedi:
"Belediye meclisimizin 06.10.2006 tarih 61 sayılı kararı ile alınmış olan 'Çok dilli belediyecilik' kapsamında belediyemiz bünyesinde bulunan tüm birimlerin bugünden itibaren tüm iç ve dış yazışmalarını 'Çok dilli belediyecilik' çerçevesinde yapacaktır."
Demirtaş, önceki yıllarda çok dilli belediyecilik ile ilgili aldıkları meclis kararı gereğince, belediye hizmetlerini daha iyi götürebilmek için Kürtçe, Süryanice ve Ermenice kurslar açtıklarını söyledi. Personel alımlarında da bu dilleri bilenleri almayı tercih ettiklerini, toplu sözleşmeye ekledikleri madde ile bu dilleri bilen personelle 'Dil Tazminatı' adı altında para verdiklerini belirten Demirbaş, "Bütün bunlar aslında bir belediyedeki bütün iş ve işlemlerin artık farklı dillerde yapılmasına yönelik bir alt yapı çalışmasıydı" dedi. Demirbaş, Kaymakamlığın Kürtçe yazıyı iade etmesine ilişkin şunları söyledi:
"Kaymakamlık verdiği yanıtta bunun bir yasal mevcuatının olmadığını belirterek Türkçe yazıları bırakıp Kürtçe yazıları geri gönderdi. Yayınladığımız genelgeyle bundan sonra belediye içi ve kurumlarla yapacağımız yazışmaları çok dilli yapmayı kararlaştırdık. Türkiye çok dilli, çok kimlikli ve çok kültürlü bir ülkedir. Hizmetlerin daha etkili ve verimli yapılabilmesi için artık kamusal alanda bütün farklı dillerin kullanılması gerektiğine inanıyoruz. Bu aynı zamanda demokratik özerkliğin bir gereğidir. Yasal mevzuat yoksa o zaman bu ülkede yasalar değiştirilmelidir. Yasal mevzuata bunu engelleyen bir şey de yok. Kanunda bir şey yasaklanmamışsa onun pozitif lehte kullanılması gerektiğine inanıyoruz. Şu anda resmi yazışmalarda İngilizce, Almanca Fransızca kullanılmıyor mu? Demek ki Türkçe dışında bir dil kullanılıyor. Demek ki bizim dilimize yönelik yok sayma mantığı devam ediyor. Böyle yasakçı bir zihniyet olamaz. Biz fiili ve meşru olarak kendi öz yönetimimizi oluşturuyor, demokratik özerklik ile ilgili ilk adımı atıyoruz.. Biz sadece talep etmiyoruz, bunu adım adım da uygulayacağız. Demokratik özerklik Türkiye'yi geliştiren büyüten bir yaktaşımdır. Demokratik Türkiye'nin inşaası, özgür ve eşit yaşamanın teminatıdır."