DÜZCE Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç  Dr. Deniz Yağlıoğlu, Karadeniz'de balıkçıların ağlarının ve tezgahların boş olduğunu belirterek, "Yaptığımız incelemelerde ve dalışlarda Karadeniz'de balık kalmadığını gördük. Acil önlem alınmazsa deniz altı yaşamının tamamen biteceğini söylemek zorundayım" dedi.
Deniz balıkları faunası üzerine araştırmalar sürdüren Yrd. Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, balıkçılığın durma noktasına gelmesinin düşündürücü olduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Yağlıoğlu, "Türkiye’de balık avcılığın en bol yapıldığı, balığın en bol tüketilmesi gereken ay olması gereken Ocak ayında, özellikle Karadeniz'de balıkçıların ağlarının ve tezgahların boş olması hem ekolojik, hem de ekonomik bir kayıptır. 30 sene önce sahile vuran hamsileri gübre olarak kullanırken, bugün ancak şoklanmış olarak tezgahlarda görüyorsak, bu soruna herkesin çözüm araması gerekiyor" diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Yağlıoğlu ülkemizin çevre duyarlılığı konusunda geri kaldığını ifade ederek, "Yanlış avlanma, denetimsizlik, küresel iklim değişikliği, kirlilik gibi problemler aslında insanların doğaya baktıklarında ne gördüklerinden kaynaklanıyor. Bütün bu problemlerin sebebi doğayı hor kullanan biz insanlarız. Sorun sadece balık yeme zevkinden mahrum kalmak değildir, toplumsal, kültürel, çevresel ve ekonomik kayıplar söz konusudur. Maalesef ülkemiz çevre duyarlılığı ve tabii zenginliklerimizi koruma ve değerlendirme noktasında çok geri kalmış bir ülkedir. Mısır'da turistik amaçlı dalış yapılan bölgelerde dalış sırasında herhangi bir kayalığa değen ya da su altında herhangi bir mercan kayası parçasının yerini değiştirene ciddi cezalar uygulanıyor. Malezya'da Sipadan Adası dünyanın en önemli dalış turizmi merkezlerindendir. Ancak burada sadece 120 kişiye günlük dalış izni veriyorlar. Çünkü hem ekolojik, hem de ekonomik zenginliğini etkilediğini düşünerek koruyorlar" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Yağlıoğlu pek çok yanlış uygulamanın kural haline getirildiğini açıklayarak, şöyle konuştu:
"Avcılıkta ne alan, ne miktar kotası var. Şu anda Akçakoca’da balıkçılık faaliyetini sürdüren tekne neredeyse yok. Ben bir ay içinde hem Akçakoca da, hem Akdeniz de balıkçılık yapan tekneler gördüm. Yaptığı yasa dışı avcılığın yasal hakkı olduğunu iddia eden insanlarla karşılaştım. Balıkçılıkla uzaktan yakından alakası olmayan av yasaklarında söz sahibi su ürünleri yetkilileri tanıdım. Pek çok yanlış uygulama kural haline getirilmiş. Mesela, kışın üremesi maksimum düzeyde olan mezgit balığının yazın üremesinin minimuma düştüğü bilimsel çalışmalarla biliniyor. Ama yazın avcılığı yasak kışın serbest."
Yrd. Doç Dr. Deniz Yağlıoğlu iyi bir eğitim ve çevre bilincine sahip olunması için devletin gelecek planlamalarını ivedilikle yapması gerektiğini belirterek, "Yaptığımız incelemelerde ve dalışlarda Karadeniz'de balık kalmadığını gördük. Acil önlem alınmazsa deniz altı yaşamının tamamen biteceğini söylemek zorundayım. İnsanlarımıza çevre bilincine ve ahlakına sahip olmaları için gerekli eğitimin verilmesi hayati öneme sahiptir" dedi.