MANİSA’daki bir konferansa katılan Kamu Başdenetçisi Mehmet Nihat Ömeroğlu, bir Rum papazın kendilerine başvurup devletten maaş istediklerini dile getirdi. 'Gezi olayları' ile ilgili 176 sayfalık rapor hazırlayıp, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’na gönderdiğini de kaydeden Ömeroğlu, raporda, olayların anlık gelişmediğine vurgu yaptığını belirtti.
Manisa Barosu tarafından düzenlenen konferansa Kamu Başdenetçisi Mehmet Nihat Ömeroğlu konuşmacı olarak katıldı. Ombudsmanlık hakkında bilgi veren Ömeroğlu, denetçiliğin devletle vatandaş arasındaki sorunların çözülmesinde önemli olduğuna vurgu yaptı. Konferansa, Manisa Valisi Abdurrahman Savaş, Baro Başkanı Zeynel Balkız, yargı mensupları ve vatandaşlar katıldı. Halkın idareyle ilgili şikayetlerini aldıklarını ve çözüme kavuşturmak için çaba harcadıklarına değinen Ömeroğlu, kamu denetçisi kararlarının yaptırımı olmadığını ancak tavsiye niteliğinde olduğunu bildirdi.
YAPTIRIM YOK TAVSİYE VAR
İdarenin her türlü eylem ve işlerinin, hukukla hakkaniyete uygun olarak inceleyen, araştıran, idareye öneride bulunan arabulucuk kurumunun, insan hak ve özgürlüklerinin korunmasına önem verdiğini belirten Ömeroğlu, "Ombudsmanlar gücünü halktan ve medyadan alır" dedi.
RUM PAPAZ DEVLETTEN MAAŞ İSTEDİ
Kamu Başdenetçiliği’ne yapılan başvurular hakkında bilgi veren Ömeroğlu, Türkiye’de görev yapan bazı papazların devletten maaş istediklerini söyledi. Ömeroğlu, "Bir Rum papaz bize müracaat etti. Şimdi onun araştırmasını yapıyoruz. 'Bizim ekonomik durumumuz yeterli değil bizim de maaşımızı devlet versin' dedi. Bakın benim kamu denetçisi arkadaşım gayrimüslim cemaatlerin önderleri ile İstanbul’da bir araya geldi. Artık demokratik haklar, birey hakları ön plana çıkmıştır. Birey odaklı bir yapı gelecekte demokrasimizin daha da kökleşmesini, toplumun da mutlu olmasını sağlayacaktır. Vatandaş şikayet ettiği zaman devlet sırrı dahi kamu denetçisi tarafından incelenebiliyor" diye konuştu.
EN ÇOK ŞİKAYET KAMU PERSONEL REJİMİ
Türkiye’de en büyük sorunun kamu personel rejimi ve eğitim-sınav sorunları olduğunu vurgulayan Ömeroğlu şöyle konuştu:
"Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) sınavına giren bir kişi şikayet etti. Tuvalete gittiğini ancak daha sonra sınava alınmadığını söyledi. Biz bunu ÖSYM’ye bir tavsiye niteliğinde yazdık. ÖSYM Başkanı “Biz bunu nasıl yaparız, çıkan bir kişi bir daha sınava alamayız' dedi. Ancak bizim önerimizden sonra bu konuyla ilgili bir çalışma yapma kararı almışlar. Çok mutlu olduk."
Kadın ve çocuklarla ilgili şikayetlerin fazla olacağına inandıklarını ancak bu kesimlerin başvuruda bulunmadığını belirten Ömeroğlu, "Toplam 7 bin 116 müracaat aldık. Bu müracaatlardan 5 bin 900’ü sonlandırıldı. Kamu personel rejimi bu şikayetlerin yüzde 27’sini, eğitim- öğretim- gençlik- spor yüzde 15, çalışma- sosyal güvenlik yüzde 12, ekonomi- maliye- vergi yüzde 11, adalet- milli savunma- güvenlik yüzde 7’sini oluşturuyor" dedi.
GEZİ OLAYLARI ANLIK GELİŞMEDİ
İstanbul Taksim Gezi Parkı olayları ile ilgili 176 sayfalık bir rapor hazırladığını ve Başbakanlık ile İçişleri Bakanlığı’na gönderdiğini kaydeden Ömeroğlu, "Türkiye’de Gezi olayları, Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez bu kadar kapsamlı gösterilerin olduğu bir olaylar zinciriydi. Bir hafta önce Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’na raporu gönderdim. Toplantı, gösteri yürüyüşü, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasında bireylere de çok görev düştüğünü söyledim. Siyasi partileri de eleştirdim. Ben bu Gezi olaylarının çok da anlık gelişmediğini gördüm. Kaba kuvvet kullanan polislerimize de tavsiyelerde bulundum. Gezi olayları kuvvetle muhtemel Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınacaktır. Avrupa dört gözle Gezi raporlarını bekliyor. Onlara da bu raporları gönderdim" diye konuştu.