Koronavirüs aşısı karşıtları, 11 Eylül’de İstanbul Maltepe’de “Büyük Uyanış” ismiyle miting düzenlemeyi planlıyor. Söz konusu miting için Twitter üzerinden kampanya başlatıldı. Farklı şehirlerden otobüsler bile kaldırılacağı duyuruldu. Aşı karşıtlarının 23 Ağustos’ta “Anayasayı Koruma İnisiyatifi Bir Araya Geliyor” başlığıyla Maltepe Kaymakamlığı’na yaptığı başvuru reddedildi. Kaymakamlık mitinge izin vermedi.

23 Ağustos günü Maltepe Kaymakamlığı’na "Anayasayı Koruma İnisiyatifi Bir Araya Geliyor" konulu miting izni için başvuruda bulunan Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada, "Mitingin iptal edildiği bilgisi doğru değil. Açıklandığı gibi 11 Eylül Cumartesi günü Maltepe’de mitingimizi düzenleyeceğiz" dedi. Yalçın, "Miting için gerekli izin valilikten mi alındı mı?" sorusuna ise  "Evet" yanıtını verdi.

"Kafa karıştırmak isteyenlerin niyetleri belli"
Mitingdeki konuşmacılar arasında yer alan Akit yazarı Abdurrahman Dilipak ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "11 Eylülde Maltepe mitingi zamanında, sorunsuz bir şekilde yapılacak. Diğer illerden mitinge katılmak isteyenlerin intikalinde inşallah bir sorun yaşanmayacak. Bir takım gerçek dışı haberlere lütfen itibar etmeyiniz. İçişleri Bakanlığı ve Valilik süreci takip ediyorlar. Miting konusunda kafa karıştırmak isteyenlerin niyetleri belli. Miting vaktinde yapıldığında, kim onlar tekrar hatırlayın ve onların bir sonraki haberleri konusunda bugün yaptıklarını hatırlayın. Uğraşmak zorunda kaldığınız yalanlar, bundan sonrası için baht kaynağı olsun" dedi.


Valilik belgesini paylaştı
Twitter hesabından İstanbul Valiliğinin mitinge izin verdiğini duyuran Dilipak, izin yazısını da paylaştı. Anadolu Birliği Partisi tarafından "Anayasayı Koruma İnisiyatifi Bir Araya Geliyor" mitinginin düzenlenmesi valilik tarafından uygun görüldü.

Maltepe Kaymakamlığı'ndan yeni açıklama

Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında Maltepe Kaymakamlığının izinleriyle 11 Eylül Cumartesi günü Maltepe Miting Alanı'nda "Anayasayı Koruma İnisiyatifi Bir Araya Geliyor" konulu bir miting düzenleneceği yönünde haber ve paylaşımlar yapıldığı belirtildi. Söz konusu etkinliğin düzenlenmesi için izin verilmesi talebiyle Anadolu Birliği Partisi tarafından 23 Ağustos tarihinde başvuru yapıldığı, ancak toplu yapılacak etkinliklerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) bulaş riskini artıracağı ve salgınla mücadele çalışmalarını olumsuz yönde etkileyebileceği değerlendirilerek izin verilmediği kaydedildi.

İstanbul Valiliği, cumartesi günü aşı karşıtlarının Maltepe'de yapacağı mitinge izin verdi.

"Yalanlar üzerine dedikodu"
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Osman Öztürk, aşı karşıtlarının yaptıkları ve sürdürdükleri girişimleri halk sağlığına kötülükten başka bir anlam taşımadığını vurguladı. Öztürk, “Hiçbir hekim kanıta dayalı olmayan veriler üzerinden yalan bilgilerle halkın kandıramaz. Hekim kimliği altında aşılara karşı çıkan bazı kişilerin, kendi ürünlerini fahiş fiyata pazarlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Bilimsel tartışma başka bir konu yalanlar üzerine dedikodu farklı bir konu. Bu şarlatanlara karşı İstanbul Tabip Odası olarak gereken mücadeleyi veriyoruz ancak Sağlık Bakanlığı’nın da soruşturma yürütmesini bekliyoruz” dedi.


"Endişelerle bir sonuca varmak rasyonel değildir”
İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy da “Enfeksiyon hastalığı ve tedavisi miting konusu mudur? Böyle bir saçmalık olabilir mi? Zaten Türkiye’de isteyen aşı oluyor, isteyen olmuyor. Demokrasilerde ifade, miting, toplantı ve yürüyüş özgürlüğü vardır ancak kimsenin halk sağlığını tehlikeye atma özgürlüğü olamaz. Sağlık Bakanlığı ve hükümetin böyle bir girişime izin vermemesi gerekir” değerlendirmesini yaptı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, aşı karşıtlarının dedikodulardan başka argümanı olmadığına değinerek, “Bilimsel gerçekler bilimsel çalışmaların sonuçlarıyla ortaya konulur. Sadece geleceğe yönelik endişelerle bir sonuca varmak rasyonel değildir” ifadelerini kullandı.

"Kısıtlanması gereklidir"
Hukukçu Başar Yaltı da “Pandemi şartları tıbbi zorunluluk olarak düşünüldüğünde aşı karşıtlarının bir takım girişim ve sosyal haklardan kısıtlanması halk sağlığı açısından gereklidir” dedi.


"Arkasında art niyet aramak gerekir"
Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer mitingle ilgili “Bilimsel dayanağı olmayan yalanların alenen ortaya serilmesi, meydana çıkması halk sağlığı ve pandemi ile mücadeleye zarar verir. Tam da aşılama da istenilen seviyeleri yakalamışken, böylesi bir miting halk sağlığına karşı bir girişimdir ve izin verilmesi yanlıştır. Bu girişimin arkasında art niyet aramak gerekir. Aşı karşıtlarının büyük çoğunluğu, hekim olmayan kişiler. Tıp ve bilim kanıta dayalı çalışır, dedikodu ve uydurma verilerle iz sürmeye çalışmaz. Aşı karşıtı olanların sahte PCR test veya aşı karnesi çıkartma girişiminde bulunduklarını belirtirsem, halkımız bu kişilerin mantalitesini çok net anlarlar.” ifadelerini kullandı.


"İnsan öldürmeye teşebbüs"
Milliyet'in haberine göre Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Necmettin Ünal “Hiçbir aşı karşıtının bilimsel kanıta dayalı argümanı yok. Bu mitingi organize edenler, toplum sağlığının bozulması için aktivistliğe soyunanlar. Bu kişiler taammüden insan öldürmeye teşvik suçu işlemektedir. Adalet mekanizmasının gerekli soruşturmaları başlatmaları gerekir. Pandemi aynı zamanda olağanüstü bir durumdur. Toplumu yanlış etkileyecek girişimlere olanak verilmesi vatandaşı tehlikeye atmaktır. Bizleri ABD’nin adamı ilaç firmalarının temsilci olmak yalanıyla suçlayanların saçma iddiaları tek tek ABD mRNA aşısına kullanım ruhsatı verdi. Diğer ülkelerde de bu ruhsatlar verilecektir. Aşı karşıtlarını ortaya koydukları yalanlar çürütülmeye devam ediyor." dedi.