İNTERNET Yayıncıları Derneği Genel Başkanı Tayfun Sırman, Torba Tasarı'da yer alan ve dün akşam kabul edilen özel hayatın gizliliğinin ihlali gerekçesiyle şikayet bile olmaksızın doğrudan Telekomünikasyon İletişim Başkanı’nın (TİB) emriyle internet yayınları durdurulabilmesini içeren madde ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Sırman açıklamasında, "Türkiye bugün yeni bir utançla uyandı. Yargı baypas edilerek yasaklamalar TİB'in keyfiyetine teslim edildi. TİB personelinin, 'görevlerini' yerine getirirken işlediği suçlar hakkındaki soruşturma izni bakanın iznine bırakıldı" dedi.

İnternet Yayıncıları Derneği Genel Başkanı Tayfun Sırman'ın yazılı açıklaması şöyle;

"AKP iktidarının Türkiye'ye yaşattığı utançlara bir yenisi daha eklendi. AKP, ileri demokrasi söylemiyle demokrasinin içini boşaltırken baskılar, yolsuzluklar ve hukuksuzluklar günlük hayatımızın adeta birer parçası oldu. Türkiye bugün yeni bir utançla uyandı. TBMM'de görüşülen Torba Tasarı'nın internet yayınlarının engellenmesiyle ilgili yeni kurallar getiren bölümü kabul edildi. Özel hayatın gizliliğini koruma gerekçesiyle internet Telekomünikasyon İletişim Başkanı'nın (TİB) emrine tahsis edildi. Yargı baypas edilerek yasaklamalar TİB'in keyfiyetine teslim edildi. TİB personelinin, 'görevlerini' yerine getirirken işlediği suçlar hakkındaki soruşturma izni bakanın iznine bırakıldı. Dünya sıralamasında Suudi Arabistan, Çin, İran ve Vietnam gibi ülkelerle birlikte yer aldığımız 'İnternet Düşmanları' sıralamasında üst basamaklara tırmanıyoruz. Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğündeki kötü sicile internet özgürlüğünde de sahibiz. AKP hükümeti 2013 yılında TİB'in de bağlı olduğu Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu'na 1 milyar 510 milyon TL'lik dev bir bütçe ayırmıştı. Bu rakam iktidarını internete müdahale ederek ve telefonları dinleyerek korumaya çalışanların korkusunu gösteriyor. Yeni düzenlemenin sağladığı yetkiler AKP'nin korkusuyla birleştiğinde Türkiye'de interneti karanlık günler bekliyor. İnterneti kendi oyuncağı gibi gören AKP hükümeti sansür ve baskı yasalarını derhal geri çekmelidir. 5651 sayılı kanun özgürlükçü biçimde sil baştan ele alınmalıdır." (MV)