Panele, Azerbaycan Yeni Çağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Agil Alesger, Azerbaycan Region Dergisi Siyaset Masası Başkanı Dr. Fuad Hilalov, Düzce Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Gökmen Kılıçoğlu ve Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Şemsettin Gürtekin konuşmacı olarak katıldı.
"BİRBİRİMİZLE UĞRAŞIYORUZ"
Ertuğrulgazi Derneği Başkanı Cafer Atan’ın açılış konuşması ile başlayan panelde Başkan Atan, “Karabağ ile ilgili söylenecek çok söz var ama biz Türk milleti olarak çok büyük bir milletiz, derdimiz de çok. Kırım’da sorunumuz var, Suriye’de sorunumuz var, Irak’ta sorunumuz var, Balkanlar'da sorunumuz var, Doğu Türkistan’da sorunumuz var. Ama bir gerçeği vurgulamak lazım ki; biz bu sorunlarla uğraşmak yerine maalesef birbirimizle uğraşıyoruz. Bizi bu hale getirdiler. Ben buradan Türk milletine seslenmek istiyorum; kavgayı gürültüyü bırakalım, birlik olalım” dedi.
Panel Başkanlığını Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Şemsettin Gürtekin’in yaptığı programda ilk sözü Azerbaycan Yeni Çağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Agil Alesgev aldı. Öncelikle Mart 1918’i anlatmak istediğini belirten Alesgev, “Çünkü hepimizin Hocalı ile alakalı az da olsa malumatımız var. Ama 1905, 1907, 1903, 1915, 1918, 1920’de neler yaşandı birçoğumuz bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de 1992 yılında Hocalı’yı yaşadık. Üstünden artık 23 yıl geçiyor ve 10 yıldan sonra Hocalı’yı da anmayı unutursak çok geçmez başka bir Hocalı için gözyaşları akıtmaya başlarız. Bunları unutmamalıyız" dedi. Alesgev, konuşmasını “Ne mutlu Türk’ün diyene” diyerek noktaladı.
Panel Başkanı Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Şemsettin Gürtekin de 1800’lü yıllarda Ermenistan sınırları içerisinde bin 224 Türk köyü olduğunu hatırlatarak, “Ama bugün Ermenistan sınırları içerisinde bırakın köyü, bir tane Türk bile yok. Azerbaycan bu kadar sıkıntı çekmesine rağmen, bu soykırıma maruz kalmasına rağmen bu gün Azerbaycan içerisinde 300 bine yakın Ermenistan vatandaşı yaşıyor. Türkiye’de; bizi soykırımcılıkla suçlamalarına rağmen resmi kayıtlarda 200 bin, gayri resmi 400 bin ile beraber 600 bin Ermeni vatandaşını Türkiye Cumhuriyeti içerisinde istihdam ediyoruz” dedi.
1992 yılında dünyaya gelen bir çocuğun bugün 22 yaşında olduğunu hatırlatarak, o gün Hocalı katliamında olanları hatırlamadığını ifade eden Gürtekin, “Anne babasının çektiği mezalimi bilmiyor. Siz bunu 10 yıl daha sürüncemede bırakırsanız, milli ruhunuzu kaybedersiniz. Milli ruhunuzu ve refleksinizi kaybetmeniz için Amerika, Rusya ve Fransa bunu sürüncemede bırakıyor. Biz 1915 ve 1918 arasında Anadolu’da Ermeni mezalimini yaşadık, ama bakıyoruz bugün 'Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz' diye yüz binlerce insan sokağa dökülüyor. Siz bu refleksten uzaklaşırsanız eğer, maalesef topraklarınızı kaybedersiniz” diye konuştu.
FRANSA’NIN ORADA İŞİ NE
Düzce Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Gökmen Kılıçoğlu da Hocalı katliamında devletlerin tutumları hakkında bilgi verdi. Karabağ bölgesinde Ermeni nüfusunun çatışmaların çıktığı dönemde yüzde 70’lere ulaştığını belirten Kılıçoğlu, şunları söyledi:
"Fransa’nın ne işi var burada. Fransa Ermenileri kışkırtmış bir güç. Bunlarla bir barış sağlanamaz. Bu barışı nasıl sağlayacağız; her şeyden önce Azerbaycan o günkü gibi eğil. Her şeyden önce bir milli ordusu var, askeri sanayisi var, ayrıca askeri harcamalar için yaptığı masraf Ermenistan’ın yıllık harcamalarından daha fazladır. Ermenistan da bunu Rusya ve batının hibe ettiği silahlarla. Bunların karşısında artık bir barış anlaşması sağlanacaksa da Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin gücüyle olacak bu."
2015’TE TOPYEKUN SALDIRACAKLAR
Panelde son konuşmayı ise Azerbaycan Region Dergisi Siyaset Masası Başkanı Dr. Fuad Hilalov yaptı. Ermeni soykırım iddiaları hakkında bilgi veren Hilalov, 2015 yılında Türkiye Cumhuriyeti ve Türki devletlerini bekleyen tehlikeden söz ederek, şöyle dedi:
“Bizim burada toplanma amacımız Hocalı soykırımını anmaktır. Ancak Hocalı gibi birçok soykırımlar yapılmıştır bugüne kadar Ermeniler tarafından. 2015’te bir hayasızlığın zirvesi olarak tüm o soykırımları yapan insanların torunları yanlarına emperyalist güçleri de alarak dünya Türk devletleri ve Türkiye’ye toplu şekilde saldırıya geçecekler. Neden, çünkü 2015, 1915 sözde Ermeni soykırımı iddiasının 100’üncü yıl dönümü. Bu tüm dünya genelinde topyekun taarruz gibi Türkiye’nin karşısına geçilmesine, saldırıya hazırlanmanın nedeni. Belki bugünkü siyasi konjonktür bizi bu olaylardan alıkoyuyor. Belki tamamen dikkatimizi buna yöneltemiyoruz ama Türkiye’de kimin iktidar olacağı fark etmeden düşman Türkiye devletine karşı çıkacaktır."
SA(FK/ESM) (FOTOĞRAFLI)
