İNSAN Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Mehmet Güzel, 1988 yılından bu yana 575 çocuğun çatışmalı ortam nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi.
İHD Diyarbakır Şubesi'nde '20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü' nedeniyle basın toplantısı düzenleyen İHD Çocuk Komisyonu üyesi Mehmet Güzel, Türkiye'nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzaladığını hatırlatarak, çocuklarla ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığını, ancak devlet politikası haline getirilmediğini savundu. Bu yüzden toplum ve kurumlar tarafından uygulanması için çaba harcanmadığını ifade eden Güzel şöyle konuştu:
"Aksine çocuk hak ihlalleri yapan kurum ve kişiler korunmuş. Roboski'de ve daha birçok vakada görüldüğü gibi failler ortaya çıkarılmamış, takdir edilmiş ve terfilerle ödüllendirilmiştir. Kolluk görevlilerinin rastgele bıraktıkları mühimmatların patlaması sonucu Ceylan'ların, Behzat'ların bedenleri parçalanmış, Uğur'lar ve Enes'ler polis kurşunlarıyla öldürülmeye devam edilmiştir."
AK PARTİ DÖNEMİNDE 205 ÇOCUK ÖLDÜ
1988 yılından bu yana çatışmalı ortam nedeniyle 575 çocuğun yaşamını yitirdiğini kaydeden Güzel, AK Parti hükümetinin 12 yıllık döneminde ise 205 çocuğun öldüğünü söyledi. Rakamların bölgedeki savaşın ağır yıkıcılığını bir kez daha gözler önüne önüne serdiğine işaret eden Güzel şunları söyledi:
"Bu nedenledir ki, biz insan hakları savunucuları ısrarla barışı haykırmaktayız. Eğitim ve öğretim alanlarında da Kürt çocukları ana dilleri ile eğitim görmekten mahrum bırakılmış, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında zorunlu din dersleriyle Alevi çocuklar, benimsemedikleri bir eğitim sistemi ile karşı karşıya bırakılmışlardır. Cinsel istismar, aile içi şiddet, okulda şiddet, ensest vakaları, çocuk ihmalleri, çocuk işçiliği, işkence, gözaltı ve kötü muamele gündemden hiç düşmeyen çocuk ihlalleri arasındaki yerini almaya, artış göstererek devam ediyor." 
'DEVLET SUÇ İŞLİYOR'
2013 yılının ilk 10 aylık döneminde mayın ve serbest patlayıcılar sonucu 4 çocuğun yaşamını yitirdiğini dile getiren Güzel, şöyle konuştu:
"Aynı dönem içerisinde 4 çocuk kuşkulu bir şekilde yaşamını yitirirken, 12 çocuk intihar etmiş ve 5 çocuk aile içinde ve toplumsal alanda katledildi ve ayrıca 48 çocuk da aile içinde toplumsal alanda ve güvenlik güçleri tarafından şiddet, taciz ve tecavüze uğradı. Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalamakla taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve yerine getirme konusunda da çaba harcamadığını göstermektedir. Devletin, çocuk hak ihlalleri konusunda koruyucu ve destekleyici tedbirler geliştirmediğini ve suç işlediğini söyleyebiliriz. Bu nedenle öncelikle devlet, çocuk haklarını güvence altına alan BM sözleşmesindeki çekinceleri kaldırarak, sözleşmeyi harfiyen uygulamalıdır."