İÇİŞLERİ Bakanı Muammer Güler, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde çıkan olaylarda 2 kişinin ölümünü değerlendirip, "İçerden ve dışardan, çözüm sürecinin baltalanmasını isteyen, bunun devamını istemeyen merkezlerin ve grupların anlayışı olduğuna inanıyorum" dedi.
Ak Parti Mardin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Vejdi Kahraman ile birlikte, seçim bölgesi Mardin'e gelen İçişleri Bakanı Muammer Güler, 2 bine yakın araç konvoyu ile kente giriş yaptı. Şehir girişinde işadamları, STK temsilcileri, kanat önderleri ve aşiret liderleri ile bazı mahalle muhtarları tarafından karşılanan Bakan Güler ve beraberindekiler, şehir turu atarak halkı selamladı. Kızıltepe ve Mardin merkezde halk ile bir araya gelen Bakan Güler ve beraberindekiler, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Vejdi Kahraman'ı halka tanıttı.
SİLAHLI SALDIRIYA KARŞILIK VERMEK POLİSİN GÖREVİDİR
Ankara'ya dönüş için geldiği havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, Yükseova'da 2 kişinin ölümüyle başlayan olayları değerlendirdi. Olayların provakasyon olduğunu savunan Bakan Güler, "Bu olayın bir provokasyon olduğu şeklinde değerlendirmeler var. Evet ben de katılıyorum; provokasyondur. Ama asıl önemli olan; provokasyonun kimler tarafından yapıldığının araştırılmasıdır? Provokasyon olduğu kesindir. Burada içerden ve dışarıdan çözüm sürecinin baltalanmasını isteyen, bunun devamını istemeyen merkezlerin veya grupların ve anlayışların ürünü olduğuna inanıyorum. İçeriden ve dışarıdan maalesef bu süreç baltalanmaya çalışılmaktadır. Şimdiye kadar gerek Yüksekova'da gerekse diğer illerde meydana gelen hiçbir gösteriye bu şekilde müdahale edilmedi. Uzun namlulu silahlar ile yapılan saldırıya karşılık vermek, polisin görevidir" dedi.
10'A YAKIN POLİS ARACINDA MERMİ İSABETLERİ VAR
10'a yakın polis aracında isabetlerin olduğunu, polis kuvvetlerinin yakınında ise 50'ye yakın uzun namlulu silahlara ait kovanların bulunduğunu kaydeden Bakan Güler şöyle konuştu: "Ama Yüksekova'da maalesef evvelsi gün 10 ayrı noktadan uzun namlulu silahlarla polisimize hedef gözetmeksizin ateş edildi. Bu çok enteresan bir konudur. Ortaya atılan bir şaiya. Mezarlıkların tahrip edildiği şeklinde halk içerisinde dolaştırılan bir söylentiler ile insanlar tahrik edildi. Asıl oradan başlaması lazım bu işin. Öyle bir şey yok. Hiçbir mezarda öyle bir tahrip söz konusu değil. Böyle bir bahaneyle insanlar kışkırtıldı ve polisle karşı karşıya getirildi. 10'a yakın polis aracında isabetler var, hemen polis kuvvetlerinin yakınında 50'ye yakın uzun namlulu silahlara ait kovanlar var. Bunun kabullenilmesi mümkün değil. Bizim şimdiye kadar hiçbir demokratik protestoya, gösteriye bu şekilde bir müdahalemiz olmadı. Polisimiz olayın başından itibaren barikat kurulmasına, molotof kokteyli, el yapımı bomba, fişekler, molotof kokteyli saldırılara karşı hep biber gazıyla, tazyikli suyla müdahale etti. Ama uzun namlulu silahlarla hedef gözetmeksizin yapılan müdahalede polisin karşılık verme yetkisi var. Polisin kanunlardan kaynaklanan silahlı saldırıya silahlı karşılık verme mükellefiyeti var. Bu onun görevidir."
21 AYRI NOKTADAN SALDIRI YAPILMIŞ
Devleti zaaf içinde göstermek isteyenlere asla fırsat verilmeyeceğine dikkat çeken Bakan Güler, şunları söyledi: "Polisin, güvenlik kuvvetlerimizin bu anlamda intikam nitelikli, kışkırtıcı nitelikli beyanatları da kabul etmiyorum. Böyle bir şey olmaz. Eğer gerçekten barışa hizmet etmek istiyorsa, gerçekten çözümün devam etmesini istiyorsa bu tip beyanlardan da kaçınılması lazım. Gerekli araştırmalar yapılıyor. Ama benim asıl üzüntüm o insanları polisle karşı karşıya getirilip böyle bir olayı ortaya çıkaran sebeplerin üzerinde durmaktır. Asıl mesele budur. Bu olayla ilgili bütün görüntüler, bütün kayıtlar elimizdedir. Ve maalesef bir öğrenci yurdu tahrip edilmiştir. Bir kız yurdunun tahrip edilmesine çalışılmıştır. Ona müdahale eden polislere 21 ayrı noktadan dün ateş edilmeye başlanılmıştır. Bunun kabullenilmesi mümkün değildir. Devlet asla zaaf içinde olamaz. Bu devleti zaaf içinde göstermek isteyenlere de asla fırsat verilmeyeceğine buradan ifade etmek istiyorum. Hastane basılmış, güvenlik görevlisinin bulunduğu yer ateşe verilmiştir. Polis linç edilmek istenmiştir. Buna hiçbir güvenlik gücünün buna müsaade etmesi mümkün olamaz. Özellikle belirtiyorum ve gerçekten de orada daha fazla insanın ölümüne sebep olabilecek bir provokasyon gündeme getirildi. Bu mizanseni biz biliyoruz ne olduğunu ama sebeplerinin derinlemesine iniyoruz."
SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI
Bütün siyasi partilerden bu konuda hassasiyet içerisinde davranmalarını ve kışkırtıcı beyanlardan uzak kalmalarını beklediklerine işaret eden Bakan Güler, "Yüksekovalı vatandaşlardan bu konuda kendilerini devletle, polisle, güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmek için tezgahlanan bu oyuna gelmemeleri konusunda kendilerinden istirham ediyorum. Devlet orda bütün gücüyle mutlaka olacaktır. Devlet vatandaşın can, mal, ırz ve tasarruf güvenliğini korumakla mükelleftir. Bölgede seçimlerin huzur içinde, çözüm sürecinin getirdiği güven ortamının içinde yapılmasını istemeyenler var. Bu konuda dikkatli olmak lazım. İçeriden çabalar var, dışarıdan çabalar var, ama biz bu konudaki kararlığımızı sürdüreceğiz. Çözüm sürecinin devam etmesi konusundaki samimiyetlerini, herkesin bu konuda beyanlarıyla anlamış olacağız" diye konuştu.