AYDIN'ın Kuşadası İlçesi'nde, Tatlıses Çiğ Köfte'nin üçüncü yılı gecesinde kameralar karşısına geçen ve 'çiğ köfte ile lahmacun dışında soru sormayın' uyarısı yapan ünlü Türkücü İbrahim Tatlıses, "Ben yemediğim bir gıdayı kimseye yedirmem" dedi.
Sağlık Bakanlığı'nın denetimlerini sıklaştırmasını ve ürünlerinde insan sağlığına aykırı kalıntı bulunanların teşhir edilmesini isteyen Tatlıses, "Sağlık Bakanlığı önce gelsin bizi kontrol etsin. Lütfen kötü mal üretenler kapatılsın" diye konuştu.
Tatlıses Çiğ Köfte'nin üçüncü yılı bayiler, idari kadro ve Yönetim Kurulu Başkanı ünlü Türkücü İbrahim Tatlıses'in katıldığı gece ile Kuşadası'nda kutlandı. Sanatçı kimliğiyle değil, işadamı kimliği ile basın mensuplarının karşısına çıkan Tatlıses, "Çiğ Köfte bizden sorulur" dedi. Çiğ Köfteyi kendisinin icat ettiğini, Türkiye'ye sevdirdiğini iddia eden Tatlıses, "Bize neden etli değil diyorlar. 1979'dan bu yana çiğ köfte yoğururum. Bir anlamda çiğ köfteyi ben icat ettim. Et bakteri üretir. Eğer etli üretirseniz hemen tüketilmesi lazım. Oysa etsiz üretildiğinde 3-5 gün dayanıyor. Ben icat ettim, ama en son yarışa ben katıldım. Ama en baştayım" dedi.
ÖNCE BEN YİYECEĞİM SONRA İNSANLARA YEDİRECEĞİM
İzmir'de 2004 yılında bir çiğ köfteci dükkanından alınan ürünlerle yüzlerce kişinin zehirlendiğini hatırlatan Tatlıses, "2004'te Ege'de bir çok insan zehirlendi. Ve hala o firmanın çiğ köfteleri satılıyor, insanlar yiyor. Benim aldığım biberin kilosu 13-15 lira iken, onlar 3 liraya biber alıyor. Bulgur aynı şekilde. Ondan sonra çıkıp 5 liraya satıyor. Ben 10 liraya sattığım halde para kazanamıyorum, sen nasıl 5 liraya kazanıyorsun. Ben 6.5 liraya mal ediyorum. Demek ki sende ne insaf var ne vicdan var. İnsan sağlığını düşünmeyen insan vicdansızdır, merhametsizdir. Önce ben yiyeceğim sonra size yedireceğim. Yemediğim hiçbir şeyi kimseye yedirmem. Çünkü önce çocuklarım yiyor, torunlarım, dostlarım yiyor. Az kazanın öz kazanın. Sürümden kazanın" dedi.
ÇİĞ KÖFTE SUYLA YOĞRULMAZ
Urfa'da çiğ köftenin suyla yoğrulmadığını söyleyen ünlü Tatlıses şunları söyledi: "Urfa'da suyla yoğrulan çiğ köfteyi kimse yemez. Ancak rakiplerimiz, rakiplerimiz demeyeyim de ağzımız öyle alışmış, diğer arkadaşlar yüzde 65'i su kullanıyor. Allahtan korkun. Biz susuz yapıyoruz. Çok ayıptır bu. İnsanları 'Hırpo' bulmuşlar yutturuyorlar yutturdukları kadar. Adı çiğ köfte tamam. Ama bunun malzemesi ne, menşei ne, nasıl yapılır kimse bilmiyor. Şu an piyasalarda olan önemli bir firmanın müdürü geldi bize. Bulguru suda kaynatıp yere seriyorlar sonra toplayıp makinede çekip gönderiyorlarmış. Bulyon koyuyorlarmış. Tüm bayilerimizi kamera sistemiyle takip ediyoruz."
SAĞLIK BAKANLIĞI DENETLESİN
Sağlık Bakanlığının denetimlerini sıklaştırmasını ve ürünlerinde insan sağlığına aykırı kalıntı bulunanların teşhir edilmesini isteyen Tatlıses, "Sağlık bakanlığı önce gelsin bizi kontrol etsin. Lütfen kötü mal üretenler kapatılsın. Bende üretiyorsam beni de kapatsınlar. Bunu dert etmem. Allah rızası için sağlık çok önemli. Sağlık olmadıktan sonra neye yarar. Kaliteden ödün vermem. Sahneye çıktığımda sırtımdan ter ininceye kadar emek veriyordum. Aşağı indiğimde nasıl buldunuz derdim. Biri bu nasıl program dese yıkılırdım" dedi.
ÇİĞ KÖFTE DAMAĞA YAPIŞMAMALI
İbrahim Tatlıses iyi çiğ köfteyi ise şöyle tarif etti: "Çiğ köfte damağa yapışmamalı. Ağızda bir tat bırakacak. Doğal nar ekşisi, doğal isot, zeytinyağı, ceviz var bizim ürünlerimizde. Müslüman mahallesinde nasıl salyangoz satılmazsa, Urfa'da herkes evinde yapıyor. Kim gider çiğ köfteciye. Ama rakiplerimiz gidip pınarın başına şube açmış. Bizim en çok satış yaptığımız yerler İstanbul'dan sonra Ankara, İzmir, Konya. Sağlık Bakanlığı'ndan 'Helal Sertifikalı' olduğumuz için, aynı sertifikanın olmadığı ürünleri alıp kullanmıyoruz."