ASLI ÖYMEN: KADINLAR SEYİRCİDEN SAYILMIYOR MU?
Antalya'da düzenlenen Kadın Zirvesi'nde konuşan CNN Türk Program Koordinatörü Aslı Öymen, seyircisiz oynama cezası alan bir takımın maçlarını kadınlar ve çocuklara izlettirilmesini, “Kadınlar seyirciden sayılmıyor mu? Yoksa takıma kadın izleyici cezası mı veriliyor? Bu da çok hoş değil" sözleriyle eleştirdi.
3. Kadın Zirvesi'nin ikinci oturumunda 'Medya Okuryazarlığı Odağında Kadına Bakış' konusu konuşuldu. Aslı Öymen'in moderatörlüğünde gerçekleşen oturuma gazeteci- yazar Tuluhan Tekelioğlu, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Işıl Özgentürk ve Antalya Kent Konseyi Temsilcisi Vildan Dönmez konuşmacı olarak katıldı.
MESAJ VE İLETİ BOMBARDIMANINA UĞRUYORUZ
Aslı Öymen konuşmasında, medya okuryazarlığının önemi ile medyada kullanılan dilin kadınlar üzerindeki olumsuz etkisinden bahsetti. Batılı ülkelerde 1930'lu yıllarda verilen medya okuryazarlığı eğitiminin Türkiye'de 2007 yılında seçmeli ders olarak okutulduğunu aktaran Aslı Öymen, “Sabahtan akşama kadar, kalktığımız andan itibaren korkunç bir mesaj ve ileti bombardımanına uğruyoruz kitle iletişim araçları tarafından. Gazete, televizyon, radyo, sosyal medya her saniye bir iletiyle karşı karşıyayız. Bunların bir kısmı doğru, bir kısmı yanlış, bir kısmı eksik, insanların zaaflarını kullanan ve zaaf oluşturan haberler var" diye konuştu.
'KIZLIK SOYADI' TERİMİ YANLIŞ
Türkiye'de ne kadar iyi şey varsa hepsinin erkeklere atfedildiğini dile getiren Aslı Öymen, 'kızlık soyadı' teriminin kullanılıyor olmasını da yanlış bulduğunu aktardı. Bazı yazılı medya organlarında çıkan haberlerin başlıklarını örnek gösteren Aslı Öymen, 'evden kaçan kıza zincirleme tecavüz' gibi bir haber başlığının altında, 'evden ayrıldığın zaman başına kötü şeyler gelebilir, annenin babanın dizinin dibinde otur yoksa başına bir şey gelir, bunu da hak etmiş olursun' gibi bir mesaj verildiğine dikkati çekti.
KADINLAR SEYİRCİDEN SAYILMIYOR MU?
Seyircisiz oynama cezası alan bir futbol takımının maçlarını kadın ve çocukların izleyebilmesini de eleştiren Aslı Öymen, “Kadınlar seyirciden sayılmıyor mu? Yoksa takıma kadın izleyici cezası mı veriliyor? Bu da çok hoş değil" ifadelerini kullandı.
TOPLUMDA 'KANCIK ANASI' DİYE BİR TABİR VAR
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Işıl Özgentürk ise Türk toplumunda kız çocuk doğuran annelere her zaman farklı gözle bakıldığına işaret ederek, “Bu toplumda 'kancık anası' diye bir tabir vardır. 'Dişi köpek' demektir kancık. Bir kadın sürekli kız doğurduğunda ne yazık ki kancık anası sözcüğünü mahalleli ona söyler. Bu durum en yoksullardan en yukarıdaki sınıflara göre değişir" diye konuştu.
ERKEKLER PRENS GİBİ YETİŞTİRİLİR
Türkiye'de erkek çocuklarının küçüklük fotoğrafları arasında mutlaka çıplak bir fotoğrafı olduğuna, kız çocuklarda ise böyle bir durum olmadığına vurgu yapan Işıl Özgentürk, erkek çocukların bir prens gibi yetiştirilirken, kız çocukları için aynı durumun geçerli olmadığını aktardı. Medyanın özgür olmadığını ve bu nedenle de kadın- erkek arasındaki eşitsizliği pompaladığını anlatan Işıl Özgentürk, “Mesela bizde gidilir, kadın figürü olarak Hülya Avşar ile röportaj yapılır. Ama kendi başına ekolojik tarım yapan, hiç bilmediği interneti öğrenen ilkokul mezunu bir annenin çocuklarını büyütmesi kaç gazete için röportaj konusudur? Bu tamamen medyanın özgür olmamasıyla ilgilidir" diye konuştu.
KADININ HALA ADI YOK
Gazeteci-yazar Tuluhan Tekelioğlu da konuşmasında kadının toplumdaki yerini anlattı. Türkiye'de üniversite mezunu kadın sayısının erkeklere oranla yüzde 11, iş hayatına katılım oranında ise yüzde 28 olduğunu belirten Tekelioğlu, Türkiye'de kadın üzerine kayıtlı tapu oranının yüzde 11 olduğuna dikkati çekti. Türkiye'de hala kadının adının olmadığına işaret eden Tekelioğlu, “Ama bu erkeklerin suçu değil, bu kadınların suçu. Erkek ideolojik toplumu kabul eden kadının suçu. Kadın ikinci sınıf vatandaş olmayı çoktan kabullenmiş, erkeğin cüzdanına yaslanmış" diye konuştu.
KADINLAR ARTIK DEĞİŞTİRİYOR
Yeni kuşakla birlikte kadınların mevcut olan bu durumu biraz yenmeye çalıştığını kaydeden Tuluhan Tekelioğlu, “Kadınlar değiştiriyor. Kadınlar artık 'ben varım' diyor. Biz yeni gelen kuşaktan ümitliyiz, mutluyuz" ifadelerini kullandı. Medyada hala erkek egemen dilin hakim olduğunu belirten Tekelioğlu, “Geçtiğimiz aylarda bir gazete acı şekilde öldürülmüş bir kadının fotoğrafını manşetten yayımladı. Bu tartışıldı. Bu fotoğraf 'kadına şiddet gösterebilirsin' mesajını uyandırıyor" dedi.
ERKEĞİN ONURUNA ATEŞ AÇACAKSIN
Dünyada kadına yönelik şiddet önlenirken bunun tam tersi bir yol izlendiğini vurgulayan Tekelioğlu şöyle devam etti:
“Mesela birtakım toplumsal kampanyalar yapılıyor. Bazı ünlü kadınlar yüzleri gözleri mosmor, 'şiddet gördüm' diye pozlar veriyor. Bu o kadar yanlış ki, çünkü bu fotoğrafların bilinçaltına verdiği mesaj, 'kadın şiddete uğrayabilir' ve siz bunu kabul ediyorsunuz. Dünya bunu tam tersi şekilde aştı. Kadınlara şiddet gösteren o erkeklerin fotoğraflarını yayımlayarak. Erkeklerin onuru, gururu, erkekliği önemlidir. Madem öyle sen onun onuruna ateş açacaksın, sen o erkeği ifşa edeceksin. Bu nedenle medyada kullanılan dil çok önemli. Çünkü bu dil milyonların bilinçaltına kaydoluyor."
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 3. Kadın Zirvesi ikinci oturumun ardından sona erdi.