MARMARİS Müftülüğü’nde şoför olarak çalışan ve çevresinde yaptığı yardımlarla tanınan “Olumlu Yaşar” olarak bilinen Yaşar Yiğit, şimdi de depremde çatlayan duvarları rulo yapılan gazete kağıtlarıyla kapatılan tek katlı müstakil evde zor koşullarda yaşayan iki çocuklu Yusufoğlu Ailesi’ne yardım için harekete geçti. Yiğit, maddi imkansızlıklarına rağmen biri üniversite diğeri ise lise öğrencisi olan çocuklarını okutmaya çalışan Cemal ve Azime Yusufoğlu çiftine destek kampanyası başlattı. Muğla’nın turizm cenneti ilçesi Marmaris’in Çamlı Köyü’nde yaşayan iki çocuklu Yusufoğlu Ailesi’nin dramı yürek burkuyor. 9 yıldır depremde el girecek büyüklükte çatlayan duvarları gazete kağıtları ile doldurulan, çatısı akan iki odalı, tek katlı müstakil evde yaşam mücalesi veren Cemal (50) ve Azime Yusufoğlu (50) çifti, kendilerini Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Otelcilik Yüksekokulu Aşçılık Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi oğulları Alaattin Yusufoğlu (19) ile İçmeler Halit Narin Turizm Otelcilik ve Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi kızları Yasemin Yusufoğlu’na (16) adadı. Gündelik işlerde çalışan, iş bulamayınca ise çöplerden hurda toplayarak geçimini sağlayan Cemal-Azime Yusufoğlu çifti, kendilerine uzatılacak yardım elini bekliyor. Hiçbir sosyal güvenceleri bulunmayan Yusufoğlu Ailesi’ne, yetiştirme yurtlarında büyüyen ve Marmaris Müftülüğü’nde şoför olarak çalışan, ilçede “Olumlu Yaşar” olarak tanınan Yaşar Yiğit, destek olmak için girişimde bulundu. Yiğit, aileye yardım edecek hayırsever bulmak için Marmaris’teki işadamlarıyla irtibata geçti. Bugüne kadar fitre ve zekatlarla ellerine geçen paraları evsahibine kira olarak verdiklerini belirten Azime Yusufoğlu, “Ancak, evsahibimiz, artık evinden çıkmamızı istiyor. Fakiriz, paramız yok. Nereye gideriz? Çatısı aksa da, duvarları çatlak da olsa başımızı sokacağımız bir yer olduğu için şükrediyoruz. Allah’tan kar yağmıyor. Kar yağsa zaten çatı çöker” dedi. “EV YIKILIRSA VEBALİNİ ALMAK İSTEMİYOR” Annesiye aynı kaygıyı paylaşan Alaattin Yusufoğlu, ise “Evsahibimiz, bizi evden çıkartmak istemesinin nedenini vebali üzerinden atmak için olduğunu düşünüyorum. Ev eski ve yıkalacak bir halde olduğundan herhangi bir depremde yıkılıp, bize bir şey olması halinde sorumluluk almak istemiyor haklı olarak. Ancak, bizim de başka bir gidecek yerimiz olmadığı için çaresiziz” dedi. Hafta sonları bir restoranda garson olarak çalışıp harçlığını çıkartıp, ailesine destek olduğunu da anlatan Yusufoğlu, “9 yaşından beri çalışıyorum. Yazları ise otellerde iş buluyorum. Hafta içinde ise okuluma devam ediyorum. Her gün 08.00’de üniversitede olmam gerekiyor. Bunun için her hava koşulunda, 4.5 kilometre yürüyüp, Muğla-Marmaris Karayolu’na çıkıp, otobüse biniyorum. Aynı şekilde de akşamları dönüyorum. Bir motosikletim ya da bisikletim olsa belki her gün okul yolunda 9 kilometre kurtulmuş olacağım” dedi. TERCÜMAN OLMAK İSTİYOR Ağabeyi gibi hafta sonları bir restoranda çalışan Yasemin Yusufoğlu ise kendisini daha şanslı gördüğünü belirterek, “En azından ben bazı hafta sonraları dinlenme fırsatı bulabiliyorum. Ancak ağabeyimin böyle bir şansı yok. Çoğu zaman dizlerine kadar ıslanmış olarak geliyor. Onun bu durumuna üzülüyorum. Ancak, başka çaremiz de yok. Okulumuza devam edebilmek için çalışmak zorundayız. Evde ders çalışacak bir masamız bile yok. Bulduğumuz arkalığı kırık bir sandalyeyi masa olarak kullanarak ödevlerimizi yapıyoruz. Ama bunu yakınmak için söylemiyorum. Buna da şükür. İleride iyi bir tercüman olabilmek en büyük dileğim. Bunun için Rusça, İngilizce ve Almanca kurslarına gidebilmeyi istiyorum” diye konuştu.