BULGARİSTAN'ın, sınır kapısı Kapıkule'den Türk TIR'larının geçişine izin vermemesi Türkiye'nin Avrupa'ya olan ihracatını önemli ölçüde etkiledi. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, "Türk dış ticareti Bulgaristan kapısında kilitlenmiş durumda. Acilen bütün muhatapların gereğini yapması gerekiyor" dedi. U.N. Ro-Ro CEO'su Sedat Gümüşoğlu da, Bulgaristan kapısında yaşanalar nedeniyle talep edilen kadar ek Ro-Ro seferi konulduğunu belirterek, bu aşamada herhangi bir kapasite sorunu veya bekleme problemi yaşanmadığını söyledi. UND Başkanı Fatih Şener, Kapıkule'de yaşanan sıkıntıların Aralık ayı sonunda başladığını belirtti. Şener, iki ülkenin sınır kapılarından geçiş belgelerini karşılıklı olarak verdiğini ancak Bulgar tarafının bu belgelerden, Türk TIR'larının Bulgaristan'ı geçerek Avrupa'ya ulaşmak için kullandığı 'transit geçiş' belgelerini yeterli sayıda vermediğini söyledi. Şener, "İlk 6 ay için 125 bin adet vermesi gerekirken 5 binlik bir kısmı verdi. Bunu bir tehdit, bir şantaj unsuru olarak değerlendirmek, istedi. Ulaştırma Bakanlığı da, 'Bu, iki ülkenin bakanlarının imzaladığı bir anlaşmanın gereğidir. Devlet olmanın gereği olarak bu belgeleri vermelisiniz' dedi. Verilmeyince, Türkiye vermiş olmasına rağmen bu belgelerin kullanımını kapattı. Eşzamanlı olarak iki ülke, transit geçişi 30 Ocak'ta kapattı" şeklinde konuştu. "ALTERNATİFİ YUNANİSTAN KAPISI" Türkiye'nin dış ticaret ile kalkınma, büyüme modelini seçtiğini işaret eden Şener, dış ticarette karayoluyla taşımanın önemine vurgu yaparak, "Kapıkule önemli araç çıkışımızın olduğu bir güzergah. Günde yaklaşık 300-400 aracın çıkması gereken bir güzergahtır. Bunun alternatifi Yunanistan kapısından gitmektir, İpsala kapısı. Kapasitesi çok düşük, altyapı imkanları kısıtlı. Buralarda temaslarımız oldu. Kapasiteyi artırmaya çalıştık. Normalde 50-60 TIR geçişine izin veren kapıyı 100-150'ye çıkardık. Ama hala Kapıkule rakamın çok altında" dedi. "VAKİT ALACAK ÇALIŞMALAR BUNLAR" Alternatifi olacak By-Pass yöntemleri üzerinde çalıştıklarını belirten Şener, "Bulgaristan'a uğramadan Romanya'ya oradan da Avrupa'ya ulaşmak, İstanbul ve İzmir'den Yunanistan'a ulaşmak gibi yolları deniyoruz. Ama vakit alacak çalışmalar bunlar. Türkiye özellikle Suriye krizinden sonra körfez taşımaları için çok hızlı bir hat geliştirmişti Mısır'a ulaşarak. Benzer bir hareketi ve işbirliğini burada da harekete geçirmemiz lazım" şeklinde konuştu. "BULGARİSTAN'IN BİR ÇOK NOKTADAN BASKI GÖRMESİ GEREK" Şener, "Kriz olduktan sonraki sayılara bakıldığında yani ilk 10 günlük rakamlarda çıkış sayısı itibarıyla yaklaşık bini aşkın bir araç olarak gerideyiz" diyerek, durumun Türk taşımacısının karşı tarafa vereceği taahhütleri etkilemeye başladığını belirtti. Şener, "Bulgaristan'ın bir çok noktadan baskı görmesi gereken bir dönemdeyiz. Modern zamanların 40 haramileri gibi şu anda kapıyı kapatmış durumdalar. Türkiye'nin AB ile ticareti, AB'nin Türkiye ile ticareti bloke olmuş durumda" ifadelerini kullandı. "İLAVE GECİKME VE MALİYETLER KONUSUNDA BİR TAKIM MODELLER GELİŞTİRMESİ GEREKİYOR" Avrupa'ya ulaşmak için bir yolun da Ro-Ro gemileri ile İstanbul'dan direkt İtalya'ya gitmek olduğunu belirten Şener, TIR'ları gemiye yükleyip İtalya'ya, oradan da Avrupa'nın içine dağıldıklarını belirtti. Bu durumda da bir kapasite sorunu olduğuna dikkat çeken Şener, "Burada bir kapasite vardı. Bu kapasiteyi Bulgaristan krizinden sonra biraz daha artırılmasını sağladık ve haftalık 500 araçlık bir kapasite sağladık. Aynı şekilde Romanya üzerinden geçiş çalışmaları başladı. Ama bunların bir kısmı vakit alacak şeyler. Devletin özellikle biraz sahip çıkması, ilave gecikme ve maliyetler konusunda bir takım modeller geliştirmesi gerekiyor. Türk dış ticaretinin acil bu anlamda organizasyona ihtiyacı var. Bizim TIR'larımız turistik gezi yapmıyor. Bu ülke insanının el emeği göz nuru üretimlerini yurtdışına taşımak için uğraşıyor. Bu TIR'ların önünü bir an önce açmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. "AVRUPA BİRLİĞİ İLE OTURULAN HER MASADA BAŞKA HİÇBİRŞEY KONUŞULAMAZ" Sorunun Türkiye'nin olduğu kadar Avrupa'ya da ait olduğunun altını çizen Şener, Avrupa'ya ihraç edilen ürünlerin yüzde 29'unun Türkiye'deki yerleşik Alman firmalarına ait olduğunu belirtti. "Almanya'dan da çok ciddi anlamda bir ithalat geliyor" diyen Şener sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşanan her türlü zorluk bizden çok Avrupa'nın problemi. Bulgar nakliyecileri yolu tamamen kapattı. Ubak Belgeleri diye tabir edilen belgeler vardı. Bunlarla taşıma yapılabiliyordu. Kriz kısmen vardı. Ubak Belgeleri ile mallar gidebiliyordu. Pazartesi sabahı itibarı ile iki ülke arasında transit taşıma tamamen sıfırlanmış durumda. Şu anda Türk ihracatı kapıdan geçemiyor, ticaret yok. Avrupa Birliği ile oturulan her masada başka hiçbir şey konuşulamaz. Ticaret yoksa daha neyi konuşacaksınız? Vize daha fantezi. Ekonomi bakanımızın bir açıklaması vardı, 'Gümrük Birliği Anlaşması tekrar masaya yatırılmalıdır'. Harfiyen katılıyoruz, çok doğru bir laf bu. Hatta bir üst modeline geçilmelidir. Mallar serbest dolaşsın diye imza attığımız bir anlaşmada mallar serbest değil, araçları süren sürücüler serbest değil. Böyle bir şey kabul edilemez. Türk dış ticareti Bulgaristan kapısında kilitlenmiş durumda. Acilen bütün muhatapların gereğini yapması gerekiyor." "BULGARİSTAN TEHDİDİ İLE YAŞANMAZ" Şener, karayoluyla Avrupa'ya ulaşılması gerektiğine dikkat çekerek, "İlk aşamada Bulgaristan olmayacaksa, Bulgaristan dost bir ülke olmayacaksa, Türkiye ile ilişkilerini tamamen kapatmayı göze alıyorsa, Türk taşımacılığına kapıları kapattıktan sonra hala iyi geçinilmez. Bu bir milli meseledir. Avrupa Birliği ile konuşulan hangi masaya gidilirse gidilsin, Türk ihracatının Avrupa'ya ulaşım meselesi birinci gündem maddesidir. Şu ana kadar Türkiye İhracatçılar Meclisi'nden önemli destek aldık. Sürekli olarak başımızda demoklesin kılıcı gibi Bulgaristan tehdidi ile yaşanmaz. Özellikle TOBB ve Türkiye İhracatçılar Meclisi bu konuda çok kararlı. Bulgaristan'ın Türk nakliyecisinden elde ettiği gelirin toplamı yaklaşık 250-300 milyon Euro. Bu Bulgaristan'ın milli gelirinin yüzde biri" dedi. 320 BİN ARAÇ TAŞIMA KAPASİTESİ U.N. Ro-Ro CEO'su Sedat Gümüşoğlu da, Ro-Ro gemileri ile yapılan taşımacılık hakkında bilgi verdi. Gümüşoğlu, U.N. Ro-Ro'nun, yaşları 1 ile 12 arasında değişen ve toplam kapasitesi 45 KM olan 12 adet Türk bayraklı Ro-Ro gemisiyle yıllık 320 bin araç taşıma kapasitesine sahip olduğunu belirtti. U.N. Ro-Ro olarak 2013 yılının sonuna kadar 500'ün üzerinde sefer ile 180 bin adet araç taşıdıklarını belirten Gümüşoğlu, "Gerek uluslararası nakliyecilere, gerekse ihracat ve ithalat yapan firmalara desteğini sürdüren U.N. Ro-Ro İstanbul (Pendik), Tekirdağ ve Mersin'den, İtalya'daki Trieste Limanına; Pendik'ten Fransa'daki Toulon Limanı'na ve İskenderun limanından Haifa limanı aktarmalı, Ürdün'e ve İskenderun limanından Mısır'daki Damietta Limanı aktarmalı Suudi Arabistan'a Ro-Ro seferleri vasıtası ile araç taşıması gerçekleştirmektedir" dedi. "TALEP KADAR KAPASİTE SAĞLANMAKTADIR" Gümüşoğlu, Bulgaristan kapısında yaşanalar nedeniyle talep edilen kadar ek sefer konulduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bulgaristan'dan çıkış yapan ve Ro-Ro ile gidilen Avrupa ülkelerine ulaşan araç sayısı yıllık yaklaşık tek yönde 150 bin çift yönde 300 bin adettir. U.N. Ro-Ro mevcut kapasitesi ile hiçbir süreye ve ek yatırıma gerek duymadan bu trafiğin tek yönde 70 bin, çift yönde 140 bin adedini karşılayabilir. Nitekim şu anda karayolundan Ro-Ro'ya yönlenen trafiğe göre ek seferler konulmakta ve talep kadar kapasite sağlanmaktadır. Şu ana kadar herhangi bir kapasite sorunu veya bekleme problemi yaşanmamaktadır."