BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TBMM'de kabul edilen İnternet Yasası'nı savundu. Işık, iftira, hakaret ve kişilik haklarına saldırı niteliğindeki bir kaset yayınlandığında mahkeme kararıyla durdurulana kadar 'atı alanın Üsküdar'ı geçtiğini ifade ederek, "Getirilen düzenleme son derece yerinde" dedi. İzmit'te bir otelin salonunda gazetecilerle buluşan Bakan Fikri Işık, gazetecilerin yerel seçimlerle ilgili sorularını yanıtladı. Işık, daha sonra dünyada ülkelerin bilim ve teknolojide büyük bir yarış içine girdiğini, olası savaşın top-tüfek yerine en fazla ve en iyi geliştirilen teknolojilerle yapıldığını belirterek, "Biz de Türkiye'nin yarışta geri kalmaması için elimizden geleni yapıyoruz" dedi. Bakan Işık, iletişim ve internetin bilim ve teknolojinin ayrılmaz parçası olmasına rağmen yeni İnternet Yasası'nı ve getirilen yasakları hatırlatması üzerine şunları söyledi: "Yasak gelmedi. Düzenleme yapıldı. Demokrasi için ölümcül tehlike kuralsızlıktır. Tüm diktatörlükler demokrasideki kuralsızlıklar üzerine oturmuştur. Eğer siz bireyi devlete karşı veya başka bir bireye karşı hukuki anlamda koruyacak önlemler almazsanız demokrasi fikri güçlenmez aksine zayıflar ve otoriterleşme eğitimi artar. Düşünün biriyle ilgili bir kaset çıktı. Siz mahkemeden kararı alana kadar atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor. Hakkınızda kamuoyunda bir şaibe oluşuyor. Sizin onu temizlemeniz inanılmaz zor bir şey. İftira olduğunu belgelemek ve onu aynı hızla da yayınlamak mümkün olmuyor. Getirilen düzenleme son derece yerinde, doğru ve demokratik. Sizinle ilgili bir kaset yayınlandıysa, bunun iftira, hakaret ve kişilik haklarına saldırı olduğu kanatindeyseniz Telekominikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’e müracat ediyorsunuz. TİB de 4 saat içerisinde sadece o habere durdurma getiriyor. Size de '24 saat içerisinde mahkemeye müracat edip bunun kişilik haklarına saldırı olduğunu içeren kararı getireceksiniz' diyor. Eğer yargıç kararı getirmezseniz o kararı kaldırıyor. Kişilik haklarına saldırı kararı gelirse önceden tüm siteyi kapatıyordu, şimdi sadece o haberi kapatıyor, yani o linki engelliyor. Bu aslında internet yasağı değildir. Şu anda Türkiye’de ve dışarda bir kesim, siz hangi kararı alırsanız alın bunu yasakçı olarak sunma gayreti içersinde. Yeni demokratikleşme paketini getiriyoruz." Bakanh Fikri Işık açıklamasında, dinlemelere daha önce verilen ağır cezaların arttırılacağını, dinleme kararı verilmesinin hakimlere bırakılacağını ifade ederken, "Bunları bile geri adım diye sunan bir anlayış var. Daha düne kadar bunları 'Türkiye’nin demokrasisi için inanılmaz adımlar' diye sunan yapı bugün bunları Türkiye’de yasakçılık olarak sunmaya çalışıyor. Bu malesef Türkiye’nin gelişmesi ve güçlenmesinden rahatsız bazı çevrelerle de işbirliği içersinde yapılmaya çalışılıyor" dedi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, 17 Aralık operasyonuna ilişkin bir soruyu yanıtlarken bunun demokrasinin güçlendirilmesi noktasında kendilerine çok daha ciddi bir motivasyon yüklediğini söyledi. Bakan Işık, şöyle konuştu: "10 yıldır Türkiye’nin demokraside attığı adımları sadece bugün Türkiye değil Dünya takdir ediyor. Tüm uluslararası raporlarda bu konuda Türkiye’de şaşı bakan 1-2 kuruluşun dışında 10 yılda demokratik adımların Türkiye’yi hangi noktadan hangi noktaya getirdiğini ortaya koyuyor. 17 Aralık sürecinden sonra bu konuda daha da irade sahibi olmalıyız ve daha da güçlü adımlar atmak zorudayız. AK Parti yanlış yaparsa millet sandıkta hesabını görür. Yerine millet kimi uygun görüyorsa onu getirir. Eğer o da yanlış yaparsa bir sonraki seçimde o da sandıkta hesabını görür. Bazen iktidarların yanlışları çok büyük olursa normal seçimi de beklemez." Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bazı kesimlerin siyaseti tekrar dizayn edeceklerini zannetiğini, milletin oyunun arkasındaki esas aktörleri gördüğü için bu oyuna geçit vermediğini kaydederek şöyle konuştu: "30 Mart tarihinde de yapılacak seçimin önemli bir fonksiyon ve işlevi olacak. Oradan çıkan oylar bu noktada milletin de bu operasyona ne kadar destek verdiğini veya millete veya milli iradeye ne kadar karşı çıktığını da gösterecek. Sonuçta demokrasilerde halkın iradesi olmazsa olmazdır. Siyasette hep şu iki prensibi ilke edindim; Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ve adalet mülkün temelidir. Elbette yolsuzluklarla mücadele edeceğiz. Ama 'yolsuzluklarla mücadele' adı altında insanların onurunu, haysiyetini ayaklar altına alacak hiçbir şeyin içinde de olmayacağız. Bu iki prensiple hareket edildiği sürecede demokrasi sağlıklı şekilde devam eder. Bu konulardaki tartışmaları biraz da millete havale etmek en doğrusu."