BURSA’da bu yıl ikincisi düzenlenen Balkan Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Türkiye ekonomisinin alınan tedbirlerle 8 şiddetindeki siyasi depremlere karşı güçlü konuma geldiğini belirterek, “Türkiyemizde son 10 yılda siyaset o kadar iyi bir ekonomi sağladı ki; çalkalanmalar, fırtınalar artık ekonomi gemisinin rotasını değiştiremiyor. Kaptan iyi olunca dalganın boyutunun da bir önemi kalmıyor” dedi. Rumelili Sanayici ve İşadamları Derneği (RUMELİSİAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ve 11 Balkan ülkesi temsilcilerinin katıldığı Balkan Ekonomi Zirvesi, Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı. Yunanistan Milletvekili Ahmet Hacıosman, Makedonya Devlet Bakanı Hadi Nezir, Makedonya Ekonomi Bakanı Valon Saracini, Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Kosova Başbakan Yardımcısı Edita Tahiri’nin katıldığı zirvede konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, “Barış ve huzuru arayan bizler ekonomik bütünleşmeyi ve ilişkileri bu amaca vesile yaparak Balkanların eski ihtişamlı günlerine dönmesi için çaba ve gayret sarf ediyoruz” dedi. Tarihten gelen bağlılık ve yaşama kültürünün belli dönemlerde fetret devri yaşasa da artık parlak bir geleceğe doğru ilerlediğini ifade eden Arınç, “Bunun için bizlere düşen görev kendi coğrafyamızı yeniden keşfetmek ve Balkanları yeniden bir cazibe merkezi haline getirmektir” diye konuştu. BALKANLARLA TİCARET HACMİ Arınç, Türkiye olarak Balkanları sadece tarihi bağlar, soydaşlık ve coğrafi komşuluk perspektifinden değil, ekonomik ilişkilerle bütünleşen stratejik bir paydaş ve ortak olarak gördüklerini de ifade ederek, şöyle devam etti: ”2011 yılında bölgesel işbirliği ve rekabet stratejisi uygulamaya konuldu ve Balkanlara yönelik daha sistemli istikrarlı ve uzun vadeli bir yaklaşım geliştirildi. 2002 yılında 3,5 milyar dolar olan Türkiye’nin bölge ülkeleriyle ticaret hacmi 2012 yılında 18.2 milyar dolara erişmiştir. 2002 yılında Balkanların dış ticaretteki payı yüzde 3,6 iken 2012 yılında yüzde 4,7 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye Balkanlar ve Avrupa’nın birbirini tamamlayan üçüncül bir coğrafi alan olarak 2014 ve yakın gelecekte ticari fırsatlar ve büyüme rakamlarıyla yükseliş grafiğini sürdüreceğini tahmin ediyorum. Euro bölgesinin kendisini toparlaması Türkiye ve Balkanların ekonomik verilerine pozitif bir etki yapacaktır. Ülkemiz başarılı açılım politikalarıyla Euro bölgesindeki ekonomik düşüşü alternatif pazarlarla ikame etmiştir. Şimdi ise Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yaşanan siyasi gelişmelerin olumsuz etkisi Balkanlar ve euro bölgesindeki fırsatlarla ikame edecek konumdayız. Bunun için bir engel yok. Balkan ülkeleriyle 2002 yılında 1.9 milyar dolar olan ihracat hacmimiz 10 yıl sonra yaklaşık dört katlık bir artışla 7.7 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı şekilde 2002 yılında Balkan ülkelerinden Türkiye’ye gerçekleşen ithalat bir buçuk milyar dolar seviyesindeyken bu rakam 2012 yılında yedi katlık bir artışla 10.5 milyar doları bulmuştur. Bu rakamlar elbette yeterli değildir. Ancak 10 yıllık zaman zarfından bölgesinde yaşanan ekonomik ve siyasi kriziler dikkate alındığında 4 katlık artışla ve her yıl artan rakamlar bizlerin geleceğe umutla bakmasına yol açmaktadır.” Arınç, siyasetin iyi bir seyir içinde olması ve istikrar göstermesiyle ekonomide yükselişler yaşandığını ifade ederek, siyaset ve ekonominin bir ülkenin gücünün en önemli göstergesi olarak kabul edildiğini söyledi. 8 ŞİDDETİNDEKİ SİYASİ DEPREME DAYANIKLI Türkiye olarak farklı bir tecrübeyi daha yaşadıklarını kaydeden Arınç, “Ekonomiyi öyle iyi bir noktaya taşırsınız ki, siyasetteki kıpırdamalar ekonomiyi sarsmaz. Bir benzetme yapmak gerekirse 6 şiddetindeki bir depreme dayanıklı bir bina yaparsanız 6 şiddetini geçen depremler de bina yıkılır. Bir bina yaparsınız 8 şiddetindeki depreme dayanıklıdır. Öyle bir afet olması gerekir ki bina yıkılsın. İşte Türkiye’nin ekonomisi 2002 yılında 5 şiddetinde artçı sayılabilecek siyasi depremlerde de yıkılıyor görüntüsünden bugün 8 şiddetindeki depreme karşı siyasi depremlere dayanıklı daha güçlü bir konuma gelmiştir. Türkiyemizde son 10 yılda siyaset o kadar iyi bir ekonomi sağladı ki; çalkalanmalar, fırtınalar artık ekonomi gemisinin rotasını değiştiremiyor. Kaptan iyi olunca dalganın boyutunun da bir önemi kalmıyor” dedi. TÜRKİYE’YE GÜVENİN Arınç, siyasetin itibarına yapılan yatırımlar sayesinde bugün milletin karşısına dimdik ve gururla çıktıklarını da kaydederek, “Milletin istikbali için yaşayan siyasetçiler varsa o ülke hiçbir zaman geriye gitmez. Türkiye’yi 11 yıldır bu düşüncelerle yönetiyoruz. Zihnimizde kalbimizde ülkemizde, bölgemizin mağdur ve mazlum halklarının haklarını savunmaktan başka bir düşüncemiz yoktur. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın Türkiye hem yabancı hem de yerli yatırımcıların yükselen bir yıldız olarak bir olarak gördüğü ülke olmaya devam edecektir. Türkiye’ye güvenin” dedi.