Taylan YILDIRIM - Bahri KARATAŞ/İZMİR, () - İZMİR'de görülen 'gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında en son salıverilen 10 sanık arasında yeralan Narin Korkmaz, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kendisinin askerlere ulaşmak için atlama taşı olarak kullanıldığını söyleyen Korkmaz, "Davaya da renk katayım diye beni eklediler sanırım. Çünkü renkli biri hayatım, çok fazla asker arkadaşım vardı" dedi.
TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın 'Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalarla yargılandı. 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen davada, son kalan 10 tutuklu da tahliye edildi.
İddianamede Bilgin Özkaynak ile birlikte çete lideri olarak gösterilen üniversite öğrencisi Narin Kormaz'ın, gönül ilişkilerini içeren tapeleri, askeri birliklerde üniformalarla çektirdiği bazıları yarı çıplak fotoğrafları, basında uzun süre yeraldı. İddianamede Narin Korkmaz'ın kadınlığını, bazen de eskort kızları kullanıp askerlerden gizli bilgi ve belgeleri elde ettiği, bunların bazılarının da CD içinde kaldığı evin mutfağında bulunduğu öne sürüldü.
DAVANIN KİLİT İSMİYDİ
Aliağa Cezaevi kampusunan tahliye olduktan sonra basın mensuplarına açıklama yapmayan davanın kilit isimlerinden Narin Korkmaz, bugün ailesiyle birlikte bazı gazetecilerle görüştü. Serbest kaldıktan sonra ilk olarak deniz kenarına gidip özgürlüğün tadını çıkardığını, ardından evinde ailesiyle mangal yaptığını söyleyen Narin Korkmaz, kendilerine kumpas kurulduğunu dile getirdi. Askerlere ulaşmak için atlama taşı olarak da kullanıldığını ifade eden Korkmaz, şunları söyledi:
"Davaya neden girdiğim, nasıl girdiğim belli değil. Davaya renk katmamı istediler sanırım. Çünkü renkli bir yaşantım, çok fazla asker arkadaşım vardı. Onu kullanarak basında farklı bir algı oluşturacaklarını sandılar. O belgeleri bulanlar, o belgeleri oraya koyanlardır. Hiç bir sanığın aleyhime ifadesi yoktur. Diğer sanıklarla bir kaç arkadaşı dışında bağlantım yoktur. Bu bir kumpas, bunu biliyorum. Ben sadece atlama taşı olarak kullanıldım. Asker arkadaşlarımdan dolayı askere olan hayranlığımdan dolayı atlama taşı olarak kullanıldım. Bilgin Özkaynak'ı da diğer eskort kızları da hiçbirisini tanıyorum." 
PSİKOLOJİK BASKI GÖRDÜK
Vatan hainliği ile suçlandıkları için cezaevinde de psikolojik baskı gördüklerini söyleyen Narin Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk önce vatan haini olarak içeriye girdik. Koğuşta psikolojik baskıya neden oldu. 26 ay suçsuz yere yattım. Hiç iyi bir ortam yoktu. Sağ odamda çocuğunu öldüren, sol odamda kaynanasının derisini yüzen kadınlar vardı. Bunlar psikolojinizi olumsuz etkiliyor. Ama suçlamalardan dolayı hiçbir zaman moralimi bozmadım çünkü beraat edeceğimi biliyordum. Adalet geç de olsa tecelli etti belki ama, bize bu kumpası kuranlar, oyunu oynayanlar, bizim yaşadıklarımızı yaşamadığı müddetçe, adli makamların karşısına çıkmadan içimiz rahat etmeyecek. Beni vatanını çok seven insan olarak vatan hainliğiyle suçlanmak üzdü." 
Cezaevinde çok fazla kitap okuduğunu, tarihin tekerrürden ibaret olmasından dolayı Türkiye tarihini okuduğunu da dile getiren Narin Korkmaz, "Hiç bir zaman yaptıklarımdan pişman olmadım. Ama yaptığım hatalardan ders çıkardım. Keşke bu kadar haraketli bir yaşamım olmasaydı. Bundan sonra hayatım, biraz dingin olacak" dedi.
Cep telefonunun olmayacağını, kendisi istemese de askerlerin kendisinden uzak duracağını belirten Korkmaz, "Askerlik benim için saptantı halini aldı. Küçüklükten beri seviyorum. Bugün de yine askeri üniforma giyerim. Onu benden kimse alamaz. Dediğim gibi beni de Safiye Köten'i de de atlama taşı olarak kullandılar. Belgelerin hepsi dijitaldi. Benim özel tapelerimi dinleyenler, bu yetmez gibi iddianameye koyanlar, TRT spikerleri tarafından okutanlarda gram vicdan olduğuna inanmıyorum. Ben asla belge bulundurmadım" dedi.
Narin Korkmaz, askeri üniforma ile ilgili fotoğrafları için de, asker emeklisi olan dayısıyla askeri kampa girdiği sırada oradaki bir arkadaşının, kendisine jest olsun diye üniformayı giydirdiğini, tel örgülerden girip gönderdeki Türk bayrağı indirmediğini, nizamiye kapısından kimliğini bırakıp askeri alanlara girdiğini de söyledi.
Narin Korkmaz'ın görme engelli ve Engelleri Aşanlar Derneği Başkanı babası Atilla Korkmaz, ise hem kızının hem de geride kalan ailesi olarak kendilerinin çok acı çektiğini, dernek olarak bile kendilerinin istenmeyen bir kurum haline geldiklerini söyledi.

FOTOĞRAFLI