Yüksel KOÇ- Arzu KAYA-İSTANBUL,()

* İKİNCİ DALGA OPERASYON:

- 33 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

- 31 KİŞİ ADLİYEYE SEVKEDİLDİ

- 8 KİŞİ TUTUKLANDI



İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan tarafından sorgulanan 13 şüpheliden 4'ü olan Metin Güneş, Ubeydullah Çelik, Abdulkerim Anaçoğlu ve Serkan Durmaz "Kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetmek" gerekçesiyle tutuklandı. Serbest bırakılan Osman Kılıç, Seçkin Tesadif, Süleyman Bağlan, Şerif Yiğit, Akif Yılmaztürk, Emre Durak, Erhan Sazil, Hüseyin Duş ve İhsan Şirin'in "Kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetmek" suçunun işlendiği konusunda somut delillerin bulunduğunu belirten mahkeme, 9 şüpheli hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yeterli olacağını belirtti. 9 şüpheli, yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.

"HERHANGİ BİR DUYUM ALDIĞIMDA HAREKETE GEÇMEK ZORUNDAYIM"

Mahkemede ifade veren şüphelilerden Komiser Akif Yılmaztürk'ün , 2008-2014 yıllarında İstanbul İstihbarat Şube'de çalıştığını ve şuan ilçe amiri olarak görev yaptığı söylediği belirtilirken, Yılmaztürk'ün dün itibariyle açığa alındığını ve görevden el çektirildiğini kaydettiği belirtildi. Yılmaztürk'ün mahkeme verdiği ifadesinde "Ben görevim gereği herhangi bir duyum aldığımda harekete geçmek zorundayım. Bizim yaptığımız işin amacı istihbari dinleme ve bilgi toplamadır. Talep formundaki hususlar da buna yöneliktir" dediği öğrenildi.

"HUKUKSUZLUK VARSA KARAR VEREN HAKİMLER HAKKINDA YASAL İŞLEM YAPILMASI GEREKİRDİ"

Şüphelilerden Serkan Durmaz'ın , 2009-2011 yılları arasında İstihbarat Şube'de çalıştığını söylediği öğrenilirken, ifadesinde ise, "Mahkeme kararlarında bir hukuksuzluk varsa karar veren hakimler hakkında HSYK tarafından yasal işlem yapılarak ifadelerinin alınması gerekirdi. Bu açıdan benim yakalanmam, adliyeye sevk edilmem hukuksuzdur" şeklinde konuştuğu belirtildi.

"MİT MENSUBU İŞYERİNDEN DEĞİL DE KENDİNE AİT OLAN EVDEN PKK'NIN ELEKTRONİK POSTA ADRESİNİ KULLANMIŞTIR?

MİT görevlisinin eşi E.B'nin üzerine kayıtlı ADSL hattını teknik takibe aldığı iddiasına ilişkin olarak Durmaz'ın, "ADSL numarası Ankara adresine kayıtlıdır. PKK'nın elektronik posta adresleri üzerinden çalışma yaptığımız esnada, PKK'nın kırsal alanda kullandığı bazı e-posta adreslerinin Ankara'da bulunan bu adresten kullanıldığını tespit ettik. Bunun üzerine bu ADSL numarasının teknik takibinin gerekli olduğuna karar verdik. Bu talebimizi mahkeme uygun gördü ve kararını verdi. Emniyette öğrendiğim kadarıyla ADSL sahibi kişinin eşinin MİT mensubu olduğu iddiasıyla ilgili olarak bizim E.B. isimli şahsın eşinin MİT mensubu olup olmadığını bilme şansımız yoktu. Eğer onun eşi MİT mensubu ise bu sorunun bana değil PKK'ya ait elektronik posta adreslerini o ADSL adresinden kullanan bu şahıslara sorulması gerekmektedir. Örneğin niçin MİT mensubu işyerinden değil de kendine ait olan evden PKK'nın elektronik posta adresini kullanmıştır veya üçüncü kişi durumunda olan eşine kullandırmıştır gibi soruların MİT mensubuna sorulması gerekmektedir" dediği öğrenildi.

"GÖREVİ YAPMAMA GİBİ BİR ŞANSIM YOK, SIRADAN BİR POLİS MEMURUYUM"

6 yıl istihbarat şubede çalışan komiser yardımcısı Seçkin Tesadif'in, "Mahkeme kararına istinaden görev tevdi edildiğinden görevi yapmama gibi bir şansım olmadığından bu dinlemeleri yapmaktayım. Herhangi bir suç kastım veya eylemim söz konusu değildir. Sıradan bir polis memuruyum" ifadelerini kullandığı belirtildi.

"DİNLEMEZSEK, SORUŞTURMA GEÇİRİRDİK"

Komiser yardımcısı Emre Durak'ın ise, "Çalıştığım dönemde özellikle Ergenekon terör örgütüne ilişkin olarak birçok ihbar geldiği için bu ihbarları değerlendirmek durumunda kalıyorduk. Zira bu ihbarları değerlendirmediğimiz takdirde görevi kötüye kullandığımız veya ihmal ettiğimiz iddiasıyla soruşturma geçirmekle karşı karşıya kalıyorduk" diye konuştuğu öğrenildi.