Murat DELİKLİTAŞ / İstanbul, () - CUMHURBAŞKANI adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dostluk Derneği'nin Yenikapı Şehir Parkı'nde verdiği iftara katıldı. Erdoğan, konuşmasına, "Biz aslını inkar edenlerden, köklerine sırtını dönenlerden olmadık. Bu dava, Selçuklu ile başlayan, asırlar boyunca 3 kıta üzerinde adalet mücadelesi veren, bugüne onurla ulaşan ve inşallah yüreyecek olan bir davadır. Biz bu davanın sadece neferleriyiz. Bize verilen emanetin hakkını vermeye çalışıyoruz. Vakti geldiğinde, inşallah bu emaneti ehillerine teslim edeceğiz" diyerek başladı.

"Fani aleme gözlerimizi yumduğumuzda, inşallah gözlerimiz arkada kalmayacak" diyen Erdoğan, arkalarından ciddi, birikimli ve cesur gençlerin geldiğini vurguladı.

Kendilerinden önceki nesillerin tek parti zulmü altında ezildiğini savunan Erdoğan, Bizim neslimiz önceki nesle göre biraz daha iyi geçse de, yine zor dönemler oldu. Siyasi mücadelenin her fırsatta engellendiği, hatta partilerin kapatıldığını gördük. Biz umudumuzu kaybetmedik. Yılmadık, mücadeleyi sürdürdük. Dikensiz gül bahçesinde değiliz. Ama eskinin manasız yasaklarını tek tek kaldırdık. İnanç ve kültürlerin var olma özgürlüğünün yolunu açtık. Geçmişten farklı bir Türkiye'nin inşa edilebileceğini herkese gösterdik. Ancak kazanımları muhafaza etmek, onlara ulaşmaktan daha zordur. Bizim asla rehavete kapılmadan, asla gevşemeden, bunlara yeni kazanımlar eklememiz gerekiyor. Çünkü biz ne kadar çalışıyorsak, hasımlarımız da o kadar çalışıyor diye konuştu.

PENSİLVANYA'YA ELEŞTİRİ

Başbakan Erdoğan, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Aralık ayında hükümetimize karşı ciddi bir saldırı girişimi yaşadık. 17 ve 25 Aralık'ta. Başarıya ulaşsalardı, kaybeden davamız olacaktı, mücadelemiz olacaktı. Kaybeden Türkiye olacaktı. Bu saldırıyı gerçekleştirenler, bizim siyasi mücadelemizi her dönem engellemeye çalışan zihniyetti. Bizi her türlü denklemin dışına atmaya çalışanlardı. Cemaat görüntüsü altında, kendi vatanına ihanet şebekesi kurmuş bir örgüttü. 1980'de gittiler askeri müdahaleyi desteklediler. 1990'larda başörtüsü mücadelesinin karşısında oldular. 28 Şubat'ta darbecilerin yanında yer alıp, İmam-Hatip'lerin kapatılmasını istediler. Erbakan hükümetine, Beceremediniz, artık bırakın diyecek kadar vefasız oldular. Bu örgütün ne kadar kaypak ve ne kadar ihanet içinde olduğunu tecrübe ettik. Hayırda yarışmak yerine çelme takmayı tercih ettiler. Kendileri dışındaki her hareketi yok etmeye çalıştılar. Ama kendilerinin ne kadar hesabı varsa, Allah'ın da, milletin de bir hesabı var. Nitekim bütün hesapları kristal vazo gibi çatladı. Maskeleri düştü. Gerçek yüzleri göründü. Bunların meselesi benim şahsımla, ailemle, yol arkadaşımızla veya partimle değil, sizinledir, milletledir. Çünkü bunlar ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlardır."

HOPA'DAKİ SON OLAY

Erdoğan, Hopa'da dün yaşanan olaya değinerek, şöyle devam etti:

"Bakın, dün Artvin'in Hopa ilçesinde tatsız bir hadise yaşandı. İHH yardım yapmaya çalışırken, birtakım vandallar saldırdı. Aynı şeyleri benim Hopa mitingimde de yaptılar. Ama işte Pensilvanya'nın medyası bu saldırının arkasında durdu. Pensilvanya'nın bu kuruluşa olan kini, İHH'nın İsrail'e verdiği rahatsızlıktan dolayıdır. Pensilvanya'nın İsrail'e karşı bir açıklamasını duydunuz mu Duyamazsınız. Ne diyordu, Otoriteden izin almaları gerekiyordu. Otorite kim Bunlara göre İsrail... Aynı şekilde bu yardım vakfının Filistinde, Irak'ta, Somali'de, Afrika'da ölümü göze alarak yaptığı yardımlar da bu Pensilvanya örgütünü rahatsız etti."

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İÇİN ŞER İTTİFAKI KURDULAR



Cumhurbaşkanlığı seçimine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Bakın, Cumhurbaşkanlığı seçimi için aynı şer ittifakını kurdular. Orada darbeciler var. On yıllarca bu ülkenin inançlı kesimine karşı baskı uygulayanlar var. Filistin davasına ihanet eden vicdansızlar var. Soruyorum, Kılıçdaroğlu, haydi İsrail'i kınasana. Esed'i kınasana. Esed ile fotoğraf çektiren senin adamların. Orada terör örgütleri var. Onun için, 10 Ağustos çok önemli. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapılacak. Aydınlık ile karanlık arasında tercih yapılacak. İnşallah yeni Türkiye kazanacak. İnşallah aydınlık kazanacak. Şunu samimiyetle ifade edeyim, kazanırsak, içinizden biri Cumhurbaşkanı seçilecek. 12 yıllık mücadele, sizin desteğinizle, sizin mücadelenizle başarıya ulaştı. İnşallah yeni cumhurbaşkanı sizin aşkınızın eseri olacak. Ama bu dava aşkıdır. Bu bir veda değil, bitiş değil, bu inşallah ülkemiz için, milletimiz için, bayrağımız için yeni bir fatiha, yeni bir açılış olacaktır. Bu yeni süreçte de yine hep beraber olmaya, her fırsatta muhabbet etmeye devam edeceğiz. Sofranızı, ekmeğinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyorum."