BÜYÜK ölçekli sanayi ve enerji yatırımları yapılması için 'Serbest Bölge' ilan edilen Zonguldak Filyos'ta 'acele kamulaştırma' yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütmesi, Danıştay'ın ara kararı ile durduruldu. Danıştay, 'Serbest Bölge' ilanıyla ilgili yürütmenin durdurulması isteminde ise yerinde keşif yapılmasına karar verdi.
Osmanlı Padişahı 2'nci Abdülhamit döneminden (1876-1909) itibaren uygulamaya konulması beklenen ve 30 bin kişiye istihdam sağlaması hedeflenen Filyos Vadi Projesi kapsamında, Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi'ne bağlı Filyos Beldesi'ndeki 1900 hektarlık alan, ilk kez 5 Nisan 1994'te Bakanlar Kurulu kararı ile Serbest Bölge ilan edildi. Ancak 2004'te Serbest Bölge teşviklerinin azaltılması, yatırımcı gelmemesi gibi nedenlerle 3 Kasım 2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bölge bu statüden çıkarıldı. Bakanlar Kurulu, 1 Eylül 2008'de aynı bölgeyi yeniden Serbest Bölge ilan ederken, söz konusu sahada yer alan özel mülkiyete ait taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verdi. 25 Şubat 2009 ve 5 Ekim 2010 tarihli Bakanlar Kurulu kararlarıyla da Filyos Serbest Bölgesi sınırları yeniden belirlendi.
Ortağı olduğu şirkete ait 15 bin metrekarelik arazi de kamulaştırılan alanda yer alan CHP Çaycuma Belediye Başkan adayı inşaat mühendisi Bülent Kantarcı, serbest bölge ilanı, acele kamulaştırma ve bölge sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'a dava açtı.
PROJE ALANI 459 HEKTAR, SERBEST BÖLGE 1900 HEKTAR
Danıştay Tetkik Hakimi Aksel Teker'in davaya ilişkin hazırladığı raporda, Filyos Serbest Bölgesi ilanında yapılan eksik ve yanlışlıklara dikkat çekildi. Raporda, Filyos Vadi Projesi 459,5 hektarlık alanı kapsarken, Serbest Bölge Kararnamesi'nde belirlenen alanın 1900 hektar olduğu, Filyos Serbest Bölgesi'nin, öngörülen projenin nasıl 3 katından daha büyük bir alanı kapsadığının Çevre Düzeni Planı'nda anlaşılamadığına vurgu yapıldı. Filyos Serbest Bölgesi'nin planda işlenmesine rağmen Filyos Vadi Projesi sınırlarının tam olarak belirlenemediği belirtilen raporda ayrıca Türkiye'deki 19 serbest bölgenin toplam 2 bin 500 hektar alana sahip olduğu hatırlatarak, 1900 hektarlık Filyos Serbest Bölgesi'nin söz konusu proje için uygun olup olmadığının sorgulanmadığına işaret edildi.
GÜNCEL FİZİBİLİTE RAPORU YOK
Filyos Serbest Bölgesi ile ilgili güncel koşullarda bir fizibilite raporunun bulunmadığı belirtilen raporda, "Kurulacak serbest bölgenin hangi konularda ve ölçekte faaliyet göstereceği, 3218 sayılı kanunda öngörülen ekonomik amaçları gerçekleştirmede verimliliği ve doğuracağı sonuçlar, yörenin ekolojisi, kentin kirlilik parametrelerinin yüksekliği nedeniyle serbest bölgede yapılacak faaliyetlerin doğuracağı çevresel etkiler, sulak alanlar ve bu alanlarda bulunan bitki ve hayvanların durumu, bölgedeki tarım arazilerinin niteliği gibi hususların araştırılıp yetkili kurullarca incelenip değerlendirilmeden Filyos Serbest Bölgesi'nin sınırlarının belirlenmesi ve kurulmasına karar verilmesinde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uyarlık görülmemektedir" denildi.
KAMULAŞTIRMA KARARININ YÜRÜTMESİ DURDURULDU
Rapor kapsamında dosyayı inceleyen Danıştay 10'uncu Dairesi, acele kamulaştırmaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Ara kararda şöyle denildi:
"Dava konusu Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde, acelelik halinin serbest bölge ilan edilen bölgede bulunan tüm taşınmazları kapsayacak şekilde belirlendiği, herhangi bir çerçeve çizilmediği, acelelik halinin somut olarak belirtilmediği, Bakanlar Kurulu'na tanınan yetkinin başka makam ya da mercilere takdir edilerek kullanılmasına olanak sağladığı, mülkiyet hakkının korunması, kullanılması ve sınırlandırılması yönünde belirsizlik yarattığı, mülkiyet hakkı ile mülkiyet hakkının sınırlandırılması arasındaki dengenin sebep gösterilmeksizin bozulduğu görülmektedir. Bu durumda dava konusu taşınmazların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27'nci maddesi uyarınca acele kamulaştırılması kararında hukuka uyarlık bulunmadığından söz konusu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir."
Danıştay 10'uncu Dairesi, serbest bölge ilanı ve bölge sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarının iptaliyle ilgili ise dava konusu yerde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını kararlaştırdı.
100 MİLYON LİRALIK KAMULAŞTIRMANIN GERİ ÖDENMESİ RİSKİ
Çaycuma Belediye Başkanı Ak Partili Mithat Gülşen, Danıştay'ın ara kararı ile 2008'den bu yana bölgede yapılan yaklaşık 100 milyon liralık kamulaştırma bedelinin devlete geri ödenmesi riskinin doğduğunu söyledi. Başkan Gülşen kararın, proje kapsamında 2014 yatırım programına alınan Filyos Limanı ihalesini etkilemeyeceğini, söz konusu liman ihalesinin yapılarak inşaatına başlanacağını kaydetti. Başkan Gülşen, "Bu karar Filyos Vadi Projesi'ni etkilemeyecektir. Ayrıca CHP Çaycuma Belediye Başkan adayı Bülent Kantarcı, kendi menfaatleri için tüm bölgenin menfaatine zarar verebilecek girişimlerde bulunmuştur. İlçemizi ve bölgemizi her açıdan geliştirecek Filyos Projesi, bu karar nedeniyle belki bir süre daha gecikebilecektir" dedi.
BÜLENT KANTARCI: FİLYOS PORJESİ DEVAM ETMELİ
Bülent Kantarcı ise Filyos Irmağı üzerindeki barajları yapmadan, proje ile ilgili tasarrufta bulunmanın risklerine dikkat çekti. Kantarcı, Devlet Su İşleri'nin ırmak üzerindeki projelerinin yapılmaması, Serbest Bölge cazibesinin ortadan kalkması ve yatırımcı olmadığı gerekçeleriyle 2006'da iptal edilen Filyos Serbest Bölgesi'nin, 2008'de tekrar ilan edilirken aynı sorunların ortada durduğunu kaydetti. Danıştay kararında 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı ile Bakanlar Kurulu'nun ilan ettiği Serbest Bölge alanının örtüşmediğinin belirtildiğini vurgulayan Kantarcı, "Bu proje devam etmelidir. Ancak mahkemenin belirttiği kurallar, kaideler, esaslar dikkate alınarak yeni bir Bakanlar Kurulu kararıyla devam etmelidir. Ben vatandaşlık hak ve görevimi yerine getirdim. Biz doğru tespitlerde bulunmuşuz ki mahkeme dava tezlerimizi kabul etti ve Filyos projesine bana göre şu anda yeniden başlanmasını emretti" diye konuştu.